Şikayet konusu yapılan tebligatın TK.'nun 10/2. maddesi gözardı edilerek borçluya önceden hiçbir tebligat çıkarılmadan ve yasal şartları oluşmadan doğrudan TK.'nun 21/2 maddesine göre çıkartıldığı ve posta memurunca tebliğ evrakına " Tebligat Kanunu’nun 21/2 maddesi (mernis) gereğince mah. muhtarına tebliğ edilerek adres kapısına iki nolu haber kağıdı yapıştırılarak tebliğ edildi” şerhinin işlendiği, tebligatın bu hali ile usulsüz olduğu-
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibinde, borçlunun gecikmiş itirazına dayanak yaptığı hastane kaydının, İİK. nun 65. maddesi kapsamında, borçlunun iş ve gücüne engel teşkil ettiğini ispatlar nitelikte bir rapor olmadığı, bu belgeye dayanarak itirazın süresinde yapıldığının kabul edilemeyeceği-
Tahliye davasında, gerekçeli kararın usulsüz tebliğ edildiğine dayanılarak öğrenme tarihinden itibaren süresinde temyiz yoluna başvurulmamış, bu durumda borçlu, usulsüz olduğunu iddia ettiği ödeme emrine dayalı olarak verilen tahliye kararını kabullenmiş ve usulsüz tebligat şikayetinde mevcut olan hukuki yararını, tahliye kararını öğrenme tarihinden itibaren yasal süre içinde temyiz etmemekle ortadan kaldırmış olduğundan, mahkemece, borçlunun usulsüz tebligat şikayetinin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekeceği-
Satış ilanında Tebligat Kanunu'nun 21/2.maddesine göre tebliğ edilen adres, şikayetçinin adrese dayalı kayıt sistemindeki adresi olmadığından, tebliğ işleminin usulsüz olup, ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
İki satış ilanı tebliğ işleminin de, adreste bulunmama sebebiyle mahalle muhtarı imzasına teslim edilip 2 nolu formülün kapıya yapıştırıldığı ve imzadan imtina eden komşusuna haber verildiği belirtilmek suretiyle yapıldığı,tebliğ memurunun, muhatabın adresten geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığını, adreste bulunmama sebebini ve tevziat saatlerinden sonra geleceğini Tebligat Yönetmeliği'nin 35.maddesi gereğince, Tebligat Yönetmeliği'nin 30. maddesinde sayılan kişilerden sorarak tespit edip, beyan ve imza almadan veya imzadan çekinme durumunu belirlemeden yaptığı tebliğ işleminin usulsüz olduğu-
Tebliğ işlemi, muhatabın tevziat saatlerinden sonra adresine dönüp dönmeyeceği, adresinden geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığı tevsik edilmeksizin yapıldığı için usulsüz ve dolayısıyla geçersiz olduğundan, 7201 Sayılı Kanun'un 32. maddesi gereğince, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesi gerekeceği-
Teb. Kan. 21/1. maddesine göre ilgili mahalle muhtarı imzasına teslim edilerek iki nolu ihbarname muhatabın kapısına yapıştırılarak tebliğ edildiği ; ancak borçlunun nerede olduğu, kısa yada uzun süreli veya geçici olarak adreste bulunmadığı, tevziat saatinden sonra adresine dönüp dönmeyeceği hususları saptanıp tevsik edilmediği için tebligat usulsüz olup, 7201 Sayılı Kanun'un 32. maddesi gereğince, şikayetçi borçlunun tebliğden haberdar olduğu tarih tespit edilerek tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekeceği-
Borçluya yapılan satış ilanı tebligatında, tebliğ memurunun imzası yer almasına karşın adı ve soyadı bulunmadığından borçluya satış ilanının usulüne uygun tebliğ edilmediğinin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-