Şufa davasının hüküm sonucunda yer almayan dava konusu parsel bakımından, TMK'nin 705/2. maddesinde düzenlenen tescilsiz mülkiyet kazanım koşulunun gerçekleşmediği- İsteklerini tazminata hasreden davacıların davalıdan isteyebilecekleri miktarın, şufa davasında miras bırakanlarının dava konusu taşınmaz hakkında ödediği şufa bedeli olacağının kabul edilmesi gerektiği-
İcra mahkemesince icra emrinin iptaline dair verilen kararın kesinleştiği anlaşıldığından ihalenin geçersiz ve davalı adına oluşan tescilin yolsuz hale geldiği- İlk derece mahkemesinin hüküm özetinin tapu müdürlüğüne gönderilmesi üzerine tapu müdürlüğünün müzekkere cevabında, "dava konusu taşınmazda bulunan bağımsız bölümlerin kat irtifakının terkin edilmesiyle ortak mülkiyete dönüştüğü, tevhit edilerek .. ada ...parselin oluştuğu" bildirildiğinden ve gönderilen tapu kaydına göre, ..ada .. parsel sayılı arsa vasıflı taşınmazın 42650/2346057 payının davalı Şirket adına tevhit işlemiyle tescil edildiğinin anlaşılması karşısında, sözü edilen tapu müdürlüğü yazısı esas alınarak dava konusu bağımsız bölümlerin terkin edilip edilmediğinin ve son durumunun tapu kayıtları getirtilmek suretiyle incelenerek, dava konusu bağımsız bölümlerin arsa payının, davalı adına oluşan paya yansıma oranı tespit edildikten sonra bu miktar üzerinden iptal tescile karar verilmesi gerekirken terkin edildiği bildirilen bağımsız bölümler üzerinden iptal tescile karar verilmesinin hatalı olduğu-
Mülkiyetin kazanıldığı davanın kesinleşme tarihinden itibaren ecrimisile hükmedilmesi gerekeceği-
Davacının tam malik olduğu .............. tarihine kadar paydaşlardan dava konusu daire için ecrimisil talep edemeyeceği, ihale tarihinden dava tarihine kadar ecrimisil talebinin kabul edilmesi gerekeceği-
İhalenin feshi- Yolsuz tescil-
İhale ile taşınmazı satın alan kişi veya kurumun taşınmazın mülkiyetini ihalenin kesinleşmesi halinde ihale tarihinde kazanmış olacağı, buna göre, ihale tarihinde mülkiyetin davacı bankaya geçtiği ve davalının kira ilişkisinin de kanıtlanamadığı anlaşıldığına göre, iddia ve savunma çerçevesinde tarafların delilleri toplanarak davacı lehine hesaplanacak ecrimisile hükmedilmesi gerekeceği-
Mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilmek suretiyle, dosyanın bir hukukçu, bir mali müşavir veya muhasebeci ve bir bankacıdan oluşturulacak üçlü bilirkişi kuruluna tevdi edilmesi, denkleştirici adalet kuralları da göz önünde bulundurularak 700.000.000 eski TL bedelin uyarlanma suretiyle dava tarihinde vardığı değerin belirlenmesinin istenmesi, bu konuda gerekçeli, karşılaştırmalı, tarafların ve Yargıtay’ın denetimine elverişli rapor alınması ve oluşacak sonuca göre, tarafların kazanılmış hakları da gözetilerek bir karar verilmesi gerekeceği-
İhalenin feshi şikayetinde, yalnızca satış isteyen alacaklının, borçlunun, hukuki yararları olmak koşuluyla tapu sicilindeki ilgililerin ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenlerin bulunabileceği- Tapu sicilindeki ilgililer kapsamına, tapu sicilinde tescil edilmemiş mülkiyet veya sınırlı ayni hak sahiplerinin girmeyeceği ve yorum yolu ile de tapu sicilindeki ilgililer kavramının genişletilemeyeceği- İhale öncesinde tapuya tescil yapılmadan kesinleşmiş mahkeme kararı ile TMK'nın 705. maddesi uyarınca taşınmaz mülkiyetini kazanan kişinin ihalenin feshini isteyemeyeceği, ancak bu kişi mülkiyet hakkına sahip olduğundan maddi hukuktan kaynaklanan bu hakkına ve yolsuz tescil hukuksal nedenine dayanarak genel mahkemelerde tapu iptali ve tescil davası açabileceği- Şikâyetçi üçüncü kişinin ihaleye konu taşınmaz hakkında açmış olduğu tapu iptali ve tescil davasında, şikayetçi lehine karar verildiği dolayısıyla, şikayetçinin, mahcuz taşınmazın kendisine ait olduğunu iddia ederek icra mahkemesine başvurmasında hukuki yararı bulunmakta ise de şikâyetçinin İİK mad. 134/2 kapsamında olup olmadığının resen değerlendirilmesi gerektiği- İhaleye konu taşınmazın tapu kaydında şikâyetçi lehine Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ihtiyati tedbir şerhi konulmuş ise de; söz konusu ihtiyati tedbir kararı cebri satışı engellemeyeceğinden lehine ihtiyati tedbir şerhi verilmiş olması şikâyetçiyi İİK mad. 134/2 fıkrasında yazılı ilgili konumuna sokmayacağı-
8. HD. 14.10.2020 T. E: 2053, K: 6178-
Senette yer alan bedelin, uyarlama ve denkleştirici adalet kuralları ile 10.07.1940 tarih ve 1939/2 C, 1940/77 ve 07.06.1939 tarih, 1936/31 Esas, 1939/47 Karar sayılı YİBK kararlarının kapsamları ve TEFE-TÜFE endeksleri, altın-döviz kurlarındaki artışlara, memur ve işçi ücretlerindeki artışlar gözetilerek dava tarihine kadar ulaştığı değerin saptanması, Yargıtayın denetimine elverişli bu konuda uzman bilirkişilerden, bir hesap uzmanı, bir serbest muhasebeci ya da mali müşavir ve bir bankacıdan oluşturulacak kuruldan rapor alınması ve ödenen bedelin dava tarihindeki uyarlanmış güncel değerinin tahsiline karar verilmesi gerekeceği, davacının harici satış nedeniyle davalı yana bedel ödediğinin bu işlemler yapıldıktan sonra kanıtlanması halinde harici satış bedelinin yine denkleştirici adalet ilkesine göre tazmini gerekeceği-
