Eşlerden birinin diğer eşi tehdit etmesi ve aşağılaması halinde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut olması ve boşanmaya karar verilmesi gerektiği-
Kadının eşine ağır hakaretler etmesi, sadakat yükümlülüğü konusunda haksız suçlamada bulunması halinde, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut olduğundan boşanmaya karar verilmesi gerektiği-
Taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ise boşanmaya karar verilmesi gerektiği-
Kocanın eşine müteaddit kereler fiziki şiddet uygulaması, onu banyoya kilitlemesinin ortak hayatı temelinden sarsacak derecede bir geçimsizlik olduğu ve boşanmaya karar verilmesi gerektiği-
Boşanmaya tehdit, hakaret ederek sebebiyet veren eş hakkında bu sebeplere dayalı olarak ceza davası açılmış ve bunlar davacı tarafından delil olarak sunulmuş ise, ceza dosyası getirilip incelenmeden karar verilemeyeceği-
Affedilen veya hoşgörü ile karşılanan olaylara dayanılarak boşanma kararı verilmemesi gerekeceği-
Davacı-karşı davalı kocanın eşine birçok kez fiziksel şiddet uyguladığı ve kendi ailesinin eşine uyguladığı fiziksel şiddete ve hakaretlere sessiz kaldığı, davalı-davacı kadının ise, kocasına ve kocasının ailesine hakaret ve aşağılama içeren sözler söylediği ve eşi ile müşterek çocuğun davacı-davalının ailesi ile görüşmesine engel olması nedeniyle birliğin temelinden sarsılmasına yol açan olaylarda davacı-davalı kocanın, davalı-davacı kadına göre daha fazla kusurlu olduğunun kabulü gerekeceği-
Davacı koca boşanma davasından feragat etmiş, Türk Medeni Kanununun 166/4. maddesinde öngörülen 3 yıllık süre geçmiş ve ilk boşanma davasından feragatten sonra ortak hayatın yeniden kurulamadığından, Türk Medeni Kanununun 166/4. maddesi koşulları oluşmuş olduğuna göre davanın kabulü ile tarafların boşanmasına karar verilmesi gerekeceği-
Davalı kadının eşine sürekli ağır hakaretlerde bulunduğu, ortak çocukları eşine karşı kışkırttığı, davacı kocanın da birlik görevlerini yerine getirmediği ve başka bir kadınla gayri resmi ilişki içerisine girmesi nedeniyle altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya (TMK.md. 166/2) karar verilmesi gerekeceği-
Davalının, eşinin başka erkeklerle ilişkisinin olduğu yönünde asılsız iddialarda bulunması ve bunu etrafındaki kişilere söylemesi nedeniyle, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabit olup eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya (TMK.md. 166/1)karar verilmesi gerekeceği-