Velayetin kullanılması kendisine kendisine verilmeyen eşin çocuklarla kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde çocuğun sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararlarının esas tutulması gerektiği-
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinin tespiti davası-
Tavzih yolu ile taraflara yüklenen borçların değiştirilemeyeceği- Kısa karar ile gerekçeli kararın çelişkili olması mutlak bozma nedeni oluşturacağı-
Hüküm ile gerekçe arasında çelişki olması halinde HMK’nun 294 ve 297.maddeleri uyarınca hükmün bozulması gerekeceği-
Adi ortaklığın malları üzerine haciz konulması halinde ortaklardan her biri tarafından bu konuda şikayet yapılabileceği- Gerekçeli kararın yazıldığı tarihin hükümde yer alması gerektiği-
Taraflar arasındaki tazminat, tapu iptali ve tescil davaları-
Mahkeme kararının, bozulmakla ortadan kalkacağı, bu itibarla mahkemenin, bozmaya uyduktan sonra, gereklerini yerine getirip, usuli kazanılmış haklara da dikkat ederek her bir talep hakkında yeniden hüküm kurması gerektiği- O halde, mevcut dosyada, birleşen bir kısım davalar hakkında, bu davaların kesinleştiğinden bahisle, HMK'nın 297/2. maddesi hükmüne aykırı ve infazda da tereddüt oluşturacak şekilde, hiçbir hüküm tesis edilmemesinin, usul ve yasaya aykırı olduğu-
Bozma kararı ile ilk hüküm hayatiyetini yitirdiğinden ona atıf suretiyle hüküm tesisinin HMK’nun 294. ve 297. maddelerine uygun düşmeyeceği-
Gerekçe ve hüküm arasında yaratılan çelişkinin bozma sebebi oluşturduğu-
Borçluya icra emri tebliğ edildikten sonra icra emrinde belirtilen ödeme süresi geçmeden borçluya ait taşınır ve taşınmaz mallar ile hak ve alacakların haczedilemeyeceği (İİK 37)- Mahkemece öncelikle tebligat usulsüzlüğü şikayetinin kabulüne ilişkin icra mahkemesi kararının kesinleşmesi beklenmesi, kesinleşmesi durumunda, icra emri tebliğ tarihi olarak kabul edilen tarihten önce taşınmazlara uygulanan haciz İİK 37'ye aykırı olacağından ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği-