İflasın açılması ile ipotekle temin edilen alacaklar hariç, diğer alacakların muaccel hale geleceği ve iflasın açıldığı tarihe kadar işleyen faizler ve takip masraflarının da asıl alacağa eklenerek masaya yazılacağı, asıl alacağa faiz işlemeye devam ederse de, bunun ancak tasfiye bakiyesi kalırsa ayrıca ödeneceği- Kayıt kabul davalarında tahsile değil, alacağın iflas masasına kaydına karar verilmekle yetinileceği, alacağın ödenmesinin ancak tasfiye sonunda masa mevcudunun sıra cetveline uygun biçimde dağıtımı aşamasında gerçekleşeceği ve alacakların tam olarak ödenip ödenmeyeceğinin ancak bu aşamada anlaşılabileceği-
Sıra cetveline yönelik şikayetin hüküm fıkrasında infazda tereddüde yol açacak şekilde hangi sıra cetveli olduğu belirtilmeksizin hüküm tesisinin hatalı olduğu-
Borçlunun meskeniyet şikayetini, haczi öğrendiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapması gerekeceği-
Taraflar arasındaki tazminat, nama ifaya izin davası-
Taraflar arasındaki nama ifa ve alacak davaları-
Sıra cetveline yönelik şikayetlerde İcra Mahkemesi'nin, önüne gelen şikayetleri sonuçlandırmak ve icra müdürüne bu yönde talimat vermekle görevli olup, düzenlenecek yeni sıra cetvelinde sıra cetvelinin hangi ilkelere göre düzenleneceğini belirtmesi, diğer anlatımla alacaklıların ne miktar için hangi sıralarda yer alması gerektiğini saptaması, hukuka uygun olmayan kısımları göstermesi, bu çerçevede işlem yapılması için icra müdürüne talimat vermesi (İİK. m.17/I) gerektiğinden, sıra cetvelinin iptaline karar vermekle yetinmesi gerekeceği-
HMK 297/2.maddesi uyarınca taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekeceği-
İhalenin feshini isteyen borçlu, her ne kadar ipotekli taşınmazı takipten önce devretmiş ise de; takip dosyasının borçlusu konumunda olması ve Konut Finansmanı Kredi Sözleşmesinin borçlusu davacı olup, takipte bizzat bu borçluya karşı yapılmış olmasından ötürü, satışın yapıldığı icra takip dosyasının tarafı olan şikayetçinin, İİK'nun 134/2. maddesi gereğince ihalenin feshini isteyebilecek ilgililerden olduğu-
Borçluya ödeme emrinin, kıymet takdiri raporunun ve satış ilanının 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun Yabancı Ülkedeki Türk Vatandaşlarına Tebligat Usulünü düzenleyen 25/a ve devamı maddeleri gereğince tebliğ edilmesi yerine yurt içi adresine tebligat yapılmasının usulsüz olduğu- Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olmasının veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu- HMK'nun 297. maddesinin (1). fıkrasının (e) bendi gereği hükümde "gerekçeli kararın yazıldığı tarihin" yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılmasının doğru olmadığı-
Vekaletsiz iş görme halinde, 818 sayılı BK, özel bir zamanaşımı süresi öngörmediğinden, BK'nın 125. maddesindeki 10 yıllık genel zamanaşımı süresi uygulanması, aynı Kanun'un 126/4. maddesinde üye ile kooperatif arasındaki parasal yükümlülükler ile ilgili istemlerle ilgili muacceliyet tarihinden itibaren başlayan 5 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanmaması gerekeceği- İcra takibinde işleyecek faiz oranı aylık %5 oranı üzerinden talep edildiği halde mahkemece, işleyecek faize uygulanacak faiz oranını açıkça belirtmeden HMK'nın 297/2. maddesine aykırı olarak infazda tereddüt uyandıracak şekilde “temerrüt faizi” uygulanmasına karar verilmesinin doğru olmadığı-