Taraflar arasındaki tazminat davası-
Gerekçe ve hüküm arasında yaratılan çelişkini bozma sebebi olduğu-
Feragat ettikten sonra yeniden katılma yolu ile temyiz isteminde bulunulmasının mümkün olmadığı-Dava dilekçesi, 07.04.2010 tarihinde davalıya Tebligat Kanunu'nun 21. maddesi uyarınca tebliğ edilmiş ise de tebligat mazbaatında tebliğ tarihinde yürürlükte bulunan Tebligat Kanunu'nun 21. maddesi ile Tüzük'ün 28. maddesi uyarınca adreste bulunmama sebebi soruşturulmadığı gibi komşuya haber verilmemiş, bu kişilerin imzası alınmamış olduğundan, yapılan tebligatın usulsüz olduğu, davalı tarafın dilekçesinde, tebligatın usulsüz olduğu, tebligatın 15.06.2010 tarihinde öğrenildiği belirtilerek zamanaşımı def'inde bulunulmuş olduğundan, mahkemece, zamanaşımı def'inin süresinde yapıldığının kabulü gerekeceği- İş bedeli alacağının eserin teslimi anında muaccel olduğu, zamanaşımı süresinin de işin teslim edildiği anda başlayacağı ve kural olarak beş yıl olduğu-
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, tazminat davası-
Mahkemece, sıra cetveline yönelik şikâyetlerde, sıra cetvelinin iptaline karar verilirken, iptal nedeninin gerekçede gösterilmesi ve hüküm fıkrasında sıra cetvelinin iptali ile yetinilmesi gerekirken, hüküm fıkrasında sıralama yapılması HMK.’ nun 297/2. maddesine aykırı olduğu gibi, icra müdürünün yerine geçilmek suretiyle sıra cetvelinin düzenlenmesi anlamına da geleceğinden, bu ilkeye uymayan hükmün, bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
Taraflar arasındaki yetki ve ifaya izin verilmesi, ifa süresinin uzatılması ve çekişmenin giderilmesi davası-
İflasın açılması ile ipotekle temin edilen alacaklar hariç, diğer alacakların muaccel hale geleceği ve iflasın açıldığı tarihe kadar işleyen faizler ve takip masraflarının da asıl alacağa eklenerek masaya yazılacağı, asıl alacağa faiz işlemeye devam ederse de, bunun ancak tasfiye bakiyesi kalırsa ayrıca ödeneceği- Kayıt kabul davalarında tahsile değil, alacağın iflas masasına kaydına karar verilmekle yetinileceği, alacağın ödenmesinin ancak tasfiye sonunda masa mevcudunun sıra cetveline uygun biçimde dağıtımı aşamasında gerçekleşeceği ve alacakların tam olarak ödenip ödenmeyeceğinin ancak bu aşamada anlaşılabileceği-
Sıra cetveline yönelik şikayetin hüküm fıkrasında infazda tereddüde yol açacak şekilde hangi sıra cetveli olduğu belirtilmeksizin hüküm tesisinin hatalı olduğu-
Borçlunun meskeniyet şikayetini, haczi öğrendiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapması gerekeceği-
Taraflar arasındaki tazminat, nama ifaya izin davası-