İntifanın kaldırılması davası-
Alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemi- Tavzih-
Gerekçe ile hüküm arasında çelişkiye düşülerek ve infazda tereddüte neden olacak surette karar verilmesinin doğru görülmediği-
İtirazın iptali davası bozma kararına uyularak-
Mahkemece, HMK.nun 297. maddesine aykırı olacak şekilde gerekçe ile hüküm arasında çelişkiye düşülerek ve infazda tereddüte neden olacak surette yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediği-
Mahkemece talep hakkında herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmasının doğru görülmediği-
Mahkemece istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilerek hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hükümle çelişen gerekçe oluşturulmasının doğru olmadığı-
Bir karşı dava olmadığı halde, gerekçeli karar başlığında " davacı-karşı davalı" denilmesinin maddi hata niteliğinde olduğu- Mahkemece, "şikayet olunan bankanın alacağının rehinle teminat altına alındığı ve şikayetçinin (araçların aynından kaynaklanan vergi borcuna dayalı olmayan) şirketin faaliyetinden doğan vergi borcuna ilişkin kamu alacağının, şikayet olunanın rehinli alacağının haczine iştirakinin 6183 sayılı Yasa'nın 21/2. maddesine getirilen istisna gereği, mümkün olmadığı" gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken süresinde varlığı şikayete konu edilmeyen rehnin varlığı ile ilgili gerekçeli kararda tartışma yapılmasının isabetsiz olduğu-
Mahkemece hükmün gerekçesinde davanın kabulüne karar verildiği belirtildiği halde hükmün sonuç kısmında davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilerek çelişki yaratıldığı, yine hükmün sonuç kısmında itirazın iptaline karar verilen alacak miktarı belirtilmediği gibi davacı lehine hangi icra takip dosyası için % 40 icra inkar tazminatına hükmedildiği de belirtilmeyerek infazda tereddüt oluşturacak şekilde karar verildiği-
Usulün öngördüğü anlamda bir hüküm oluşturulması gerekeceği-