Tapu kaydının verilmesi konulu davada mahkemenin, asli müdahilin tapu iptali ve tescil kabulüne karar vermeyerek HMK'nın 297. maddesine aykırı olarak talebi reddetmesi sebebiyle verdiği kararın bozulması gerekeceği-
Mahkemece, birleştirilen davanın davacısına da duruşma gününü bildirir meşruhatlı davetiye tebliğ edilerek, asıl ve birleşen davalar hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekeceği-
Mahkemece, öncelikle yetki itirazının çözümlenmesi ve borçlunun yetki itirazı yerinde görülmez ise; işin esasının incelenmesi suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
İtiraz üzerine duran takibin itirazın iptali davasında verilen kısa karar ile devamının sağlanamayacağı-
İcra mahkemesince hükmolunan yargılama giderinin neden ibaret olduğunun açıklanarak buna göre karar verilmesi gerektiği-
İşlem tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6762 s. TTK. mad. 520 uyarınca, limited şirket hisse devrinin geçerli olmasının resmi biçim koşuluna bağlı bulunduğu-  Mirasçı, murisin yaptığı sözleşmenin tarafı olmadığından, sözleşmenin muvazaalı olarak yapıldığı iddiasının her türlü delille kanıtlanabileceği, özellikle, resmi sicillere bağlı tutulan malların muvazaalı devrinde TBK'nun 19. maddesinin uygulanabileceği ve muvazaa iddiasının araştırılacağı- Şirket hisselerinin devri yönünden, TBK'nun 19. maddesi ve 6762 s. TTK'nun 520. maddeleri kapsamında değerlendirme yapılıp karar verilmesi gerekirken, muris muvazaası kapsamında değerlendirilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu- Birleştirilen davalarda, her bir dava hakkında harç, yargılama masrafı ve vekalet ücreti bakımından ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği-
Kısa karar ile gerekçeli karar arasında para cezası yönünden çelişki meydana getirilmiş olduğundan hükmün bozulması gerektiği-
İlamların infaz edilecek kısmının hüküm bölümü olduğu, diğer bir anlatımla, hükmün içeriğinin aynen infazının zorunlu olduğu, o nedenle icra mahkemesince ilamın infaz edilecek kısmının yorum yoluyla belirlenemeyeceği-
El atmanın yanı sıra yıkım isteminin de söz konusu olduğu hallerde, tüm müşterek maliklerin davada yer almalarının gerekli olduğu-  "İşaretli alanda eğer bir yapı bulunuyorsa bu yapıların kaline" şeklinde şarta bağlı olarak hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-