Mahkemece, HMK'nun 297. maddesi gereğince, borçlu şirketin, takipte, ipotek limitinin üstünde alacak talep edildiği yönündeki şikayetinin incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Trafik kazası sonucu davacı İdare aracında meydana gelen bakiye hasar bedeli, tespit ve diğer masraflardan oluşan maddi tazminatın tahsili istemi-
Davalı kadın .... tarihli cevap dilekçesi ve .... tarihli cevap dilekçesi ile yoksulluk tazminatı isteminde bulunmuş olup, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği ve yasal gerekliliğe aykırı olarak bu talep hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması bozmayı gerektirdiği-
Karar başlığında birden ziyade davalının adına yer verilmiş olmasına karşın, hüküm fıkrasında kabul edilen miktar yönünden "davalıdan alınarak" şeklinde hüküm kurulmasının infazda tereddüt oluşturduğu-
3. HD. 17.04.2017 T. E: 2015/19849, K: 5373-
İİK. mad. 89 uyarınca açılan tazminat davasında, mahkemece, hangi bilirkişi raporuna neden itibar edildiği, tarafların ileri sürdüğü, ancak bilirkişi raporlarında takdiri mahkemeye bırakılmış hususlar hakkında neden araştırma yapılmasına gerek görülmediği hususlarında gerekçe oluşturulmadığı görüldüğünden, mahkemece, HMK'nun 27. ve 297. maddelerine aykırı olarak verilen hükmün usul ve yasaya aykırı olduğu-
Yerel mahkeme kararında, kadının boşanma davasının kabulüne ilişkin gerekçe gösterilmemesi ve özellikle davalı erkeğe yüklenen kusurlu davranışlara ilişkin gerekçelerin kararda gösterilmemiş olması karşısında, gerekçesiz şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Mahkemece, hüküm fıkrasının (2) nolu bendinde; ".......... İcra Müdürlüğü'nün ........ Esas sayılı dosyasında dosya kapak hesabı olarak bilirkişinin 23/05/2016 tarihli raporunun esas alınmasına" şeklinde karar verildiği, ancak takip borçlusunun borçlu olup olmadığı, şayet borçlu ise borç miktarının ne kadar olduğu açıkça belirtilmediği, bu hali ile hüküm fıkrasının infazda tereddütlere yol açacak şekilde oluşturulduğu, başka bir anlatımla, HMK.'nun 297. maddesinde açıklanan ilkeler çerçevesinde ve yasanın öngördüğü anlamda oluşturulmuş bir hüküm bulunmadığı-
Mahkemece, kurulan hükümde tarafların doğum yeri ve tarihi ile baba ve ana adları ile kadının evlenmeden önceki soyadı ve aile kütüğünde kayıtlı olduğu yer bilgilerine yer verilmemiş olup infazda duraksamaya yol açacak şekilde, Nüfus Hizmetleri Kanununun 27. maddesi hükmüne aykırı olarak hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
Mahkemece; asıl ve birleşen davalar için ayrı ayrı hüküm kurularak yargılama gideri ve vekalet ücretlerinin ayrı ayrı belirlenmesi gerekeceği-