TÜRK BORÇLAR KANUNU > - Genel Hükümler > - Borç İlişkisinin Hükümleri > - Borçların İfa Edilmemesinin Sonuçları > - B. Borçlunun temerrüdü > - II. Hükümleri > - 2. Temerrüt faizi > Madde 120 - a. Genel olarak
Genel kredi sözleşmesine kefaletten kaynaklanan alacakla ilgili olarak temerrüt ve akdi faiz yönünden TBK'nın 88. ve 120. maddelerinin uygulanamayacağı- Mahkemece, sözleşmede kararlaştırılan hükümlere göre hesaplanan bilirkişi raporuna göre karar verilmesi ve banka lehine icra inkar tazminatına karar verilmesi gerektiği- Hesap kat tarihinde davalının astsubay olan davalı kefilin birlik adresine yapılan tebligatın, 7201 s. Tebligat Kanunu mad. 14 uyarınca yapılması gerektiği, "işçisine" şeklinde yapılan tebligat usulsüz olduğundan, temerrüt yönünden takip tarihinin esas alınması gerektiği-
Mahkemece, üyeliği devreden dava dışı kişinin yaptığı ödemelerden sadece aidat borcu olarak yaptığı ödemelerin devir tarihi itibariyle hesaplanması, devir tarihinden sonra, üyeliği devralan davalının yaptığı aidat ödemeleri varsa bunların hesaplanması, davalının ödememesi veya geç ödemesinden kaynaklı varsa gecikme faizi borçlarının da TBK. mad. 120 ve 88 gözönünde bulundurularak hesaplanması, daha sonra da devir tarihinden önce devreden üyenin varsa ödenmemiş gecikme faizi borçlarının da hesaplanarak toplam borç tutarının belirlenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, hüküm kurmaya elverişli olmayan, aksi yöndeki bilirkişi raporuna göre, yazılı şekilde, yanılgılı gerekçeyle hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Genel kurul kararları kooperatif ile ortağı arasında yapılmış sözleşme niteliğinde olduğundan 6098 sayılı TBK. mad. 120/2 hükmünde düzenlenmiş yıllık temerrüt faiz oranı olup, davacı kooperatifin genel kurullarında kabul edilmiş temerrüt faiz oranının, 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun'un mad. 2/1 uyarınca belirlenen yasal faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayacağı- Müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunacağı- Davacının kendisini ayrı ayrı vekille temsil ettirmesinin, her bir vekil için ayrı ayrı avukatlık vekalet ücreti verilmesi sonucunu doğurmayacağı-
Kooperatif genel kurul toplantılarına çağrılmayan üyenin toplantı nisabına etkisinin bulunmaması halinde bu hususun tek başına genel kurulun iptali için yeterli olmadığı- Genel kurul kararlarının kooperatif ile üyesi arasında yapılan bir sözleşme niteliğinde olduğu- TBK. mad. 88 ve 120 uyarınca sözleşme faizinin yasal faizin iki katından fazla olamayacağı- Davacıdan yasanın amir hükmüne aykırı olarak faiz talep edilerek ödenmemesi üzerine ihraç edildiği anlaşılması üzerine mahkemece bilirkişi heyetinden ek rapor alınarak ihraç kararına dayanak yapılan ihtarnamelerde yukarıda belirtilen kanun hükümlerinin aksine davacıdan fazla faiz talep edilmiş ise bu ihtarnameler dayanak yapılarak ihraç kararı verilemeyeceği göz önünde bulundurularak bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Faiz hesaplamasının TBK'nın 120/2. maddesine uygun olmadan aylık %2.5 oranı üzerinden hesaplanmasının hatalı olduğu ve hüküm fıkrasında takibin devam edeceği asıl alacak tutarının gösterilmemesi suretiyle, HMK'nın 297. maddesine aykırı olarak infazda tereddüt oluşturacak şekilde karar verilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğu-
İhtarnamede talep edilen faiz miktarından da davacının borçlu olmadığının tespiti talep edildiğinden eksik alınan dava harcının tamamlatılması, harcın tamamlanması halinde ise, karar tarihinden önce yürürlüğe giren 6101 s. Kanun uyarınca TBK. mad. 88 ve 120'nin, somut olay bakımından değerlendirilmesi, davacının inşaat malzemesi alımı suretiyle yaptığı ödemelerin BK'nın 84. maddesi uyarınca mahsubu gerektiğinin gözetilmesi, davacının menfi tespit istemine konu ettiği dönem için işlemiş temerrüt faizi miktarı ve oranı yönünden ayrıntılı gerekçeli denetime elverişli bir rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
TBK. mad. 120 uyarınca, davacı kooperatifin talep edebileceği faizin talebe konu dönemlere ilişkin olarak 3095 sayılı Kanuni faiz ve temerrüt faizine ilişkin Kanun'un 2/1. maddesinde belirlenen oranın yüzde yüz fazlasını aşamayacağı, bu durumda, mahkemece, faiz hesabı konusunda, uzman bilirkişiden ek rapor alınıp oluşacak uygun sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece, davalı aleyhine infazda tereddüte sebep olacak şekilde uygulanacak yıllık faiz oranı belirtilmemiş ise de, hüküm fıkrasında yapılan yanlışlığın düzeltilmesinin yeniden yargılama yapmayı gerektirmediği-
Kira sözleşmesinde, vadesinde ödenmeyen kira bedellerine, 21/7/1953 tarihli ve 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun'un 51 inci maddesi gereğince belirlenen oranda gecikme zammı uygulanacağı kararlaştırılmış olup, bu düzenlemenin özünde temerrüt faiz oranının tespit edilmesine ilişkin olduğu ve davacı 6183 Sayılı Yasanın 51. maddesi uyarınca gecikme zammı talep ettiği halde mahkemece 6183 Sayılı Yasanın 51. maddesi yerine yasal faize hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-