Davacı kooperatifçe, üyelik devir sözleşmesi olmadığı kabul edilerek, üyelik devrine ilişkin kararın yanlışlıkla alındığı gerekçesiyle farklı bir karar alınmış olup, üyeliği devrettiğini savunan davalı ile dava dışı şahıs arasında yapılmış bir yazılı devir sözleşmesi veya anılan dava dışı şahsın üyeliği haricen satın aldığı iddiasıyla kooperatife yaptığı yazılı üyelik başvurusu bulunmadığından geçerli bir üyelik devrinin ispat edilemediği, sadece bağımsız bölümün satılarak tapusunun devredildiği gözetilerek, davalının üye olduğunun kabulü ile davalının borç miktarının belirlenmesi yönünden bilirkişi raporu ve bilirkişi raporuna itirazların değerlendirilmesi ve TBK. mad. 120 'deki faiz oranı yönünden sınırlandırmanın, işlemiş temerrüt faizi oranı ve miktarı ile işleyecek faiz oranı yönünden dikkate alınması suretiyle bir karar verilmesi gerektiği-
Davacı tarafça ödenen diğer taksitlere ilişkin işlemiş faiz hesaplamasında; taraflar arasındaki 18.04.2003 tarihli sözleşmelerde, TBK'nun 117. maddesi uyarınca kesin vade mevcut olmadığı gibi borçlu tarafa ihtarat yapılarak temerrüde düşürüldüğü iddia ve ispat edilmediğine göre, dava tarihi olan 17.01.2011 tarihinden itibaren hesaplama yapılması, hesaplamada taraflarca kararlaştırılan faiz oranı ile TBK 88 ve 120. maddelerinin ve 6101 sayılı Yürürlük Kanununun somut olaya etkisinin bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerektiği-
Asıl alacağa faiz yürütülürken yürürlükteki yasal faiz oranının % 100 fazlasının geçilemeyeceği-
Davalı banka tarafından hesap kat edilerek tüm borç davacılardan istenmiş olup, sözleşmede bu konuda bir hüküm bulunsa da henüz 3. taksidin vadesi gelmeden ve davalı bankanın ilk iki taksit ile ilgili garantörden tahsil ettiği bedeli mahsup ettiği de gözetildiğinde hesabı kat yetkisinin kabul edilebilir sebep bulunmaksızın kullanmasında TMK'nun 2. maddesinde öngörülen dürüstlük kuralına uygun davranmadığının kabulü gerektiği-
Kooperatif kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın kefil sıfatıyla ödenmesi üzerine asıl borçludan tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkin dava sonucunda  lehine olan taraf yönünden usuli kazanılmış hak doğacağından takip tarihinden sonra işleyecek yıllık faizin mahkemece %26 olarak belirtilmesinin usuli kazanılmış hakka aykırılık teşkil edeceği ve "TBK mad. 120 uyarınca yıllık yasal faizin iki katını geçmemek üzere değişen oranlarda yasal faiz” ibaresinin hüküm fıkrasına eklenmesi gerektiği-
TBK'nun 88 ve 120. maddelerinin düzenleniş amacı ve niteliği gözetildiğinde, emredici nitelik taşıdığı ve taraflar ileri sürmese de re'sen gözetileceğinin kabulü gerektiği- Faize ilişkin TBK'nun 88 ve 120. maddelerinin uygulama şeklinin irdelenmesinde; TBK.nda "temerrüt faizi" başlıklı 120. maddedeki düzenlemeye göre, "uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan 3095 s. Kanunî Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun'a göre belirleneceği"nden, mahkemece hükmedilecek temerrüt faizinin TBK'nun 120. maddesine göre belirlenmesi gerektiği-
Bozmadan sonra ıslah yapılabilmesi mümkün olmadığından, çıkma payı alacağının tahsili istemine ilişkin olan davada, dava dilekçesindeki miktar dikkate alınarak alacağa hükmedilmesi gerektiği- 
12. HD. 23.05.2016 T. E: 1705, K: 14449-
Aidat alacağının işlemiş faiziyle birlikte tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olan davada, bozma ilamına uyulması ile davacı lehine oluşan usuli kazanılmış hak dikkate alınarak ... TL asıl alacağın ve bu alacağın TBK.mad.120' deki düzenleme dikkate alınarak işlemiş faiz tutarı ile ilgili ek rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği- 
Bir kimsenin Vergi Usul Kanunu'na göre esnaf sayılmasının, TTK. yönünden de esnaf kabul edilmesini gerektirmeyeceği, Ticaret Siciline ya da Oda'ya kayıtlı olmamak da tacir olmamanın kesin bir kanıtı olmadığı gibi, vergi mükellefi olup olmamanın da tacir ve esnaf ayrımında kesin bir ölçüt olarak kabul edilemeyeceği, bu durumda mahkemece, davalının tacir olup olmadığı araştırılarak 6098 sayılı TBK.nın 88 ve 120/1-2 maddeleri gereğince talep edilebilecek faiz üzerinde durulmadan ve 14.8.2014 tarihli ödeme konusunda davacının beyanı alınmadan yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-