20. HD. 25.06.2019 T. E: 2697, K: 4420-
Aynı alacakla ilgili takip yapıldığı takdirde bu takip itiraza uğramış ve itirazın kaldırılması veya iptaline ilişkin bir talepte bulunulmamış ise İİK'nun 67. maddesi hükmüne istinaden yeni bir takip yapılamayacağı- Mahkemece, birikmiş faiz miktarının TBK'nın 120. maddesindeki yasal sınır da dikkate alınmak suretiyle, bilirkişi marifetiyle tespit ettirilmesi icra takibi sonrasında da TBK'nın 88 ve 120. maddelerde yazılı yasal sınır nazara alınarak karar verilmesi gerekeceği-
Kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması istemi- Mahkemece davacı tarafın dava dilekçesi ile itirazın kaldırılmasını talep ettiği asıl alacak üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde faizli alacak üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğu-
Parasal yükümlülüklerini yerine getirmeyen kooperatif üyelerinin ihracı ile ilgili olarak, mahkemece öncelikle, aidat borcunun ödenmesi için üyeye iki ihtarın gönderilip gönderilmediği ve bu ihtarların usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği, böyle bir borcun ödenmesi için birinci ihtarda 10 gün, ikinci ihtarda 1 aylık sürenin verilip verilmediği, bu süre içerisinde ödememe halinde müeyyidenin ne olduğunun ve ödenmesi istenen borcun miktarının ve neye ilişkin olduğunun açık ve anlaşılır olarak belirtilip belirtilmediğinin tespiti tüm bu aşamalarda bir eksiklik bulunmaması halinde ihtarlarda istenen borcun gerçek borç olup olmadığının belirlenmesi gerektiği- Kooperatif genel kurulunca belirlenen aidatların ödenmesinde gecikme durumunda alınacak temerrüt faizinin yasal temerrüt faiz oranından daha fazla miktarda kararlaştırılabileceği ancak tarafların, uygulanacak temerrüt faizi oranını belirlerken, 6098 sayılı TBK’nın 120/2. maddesinde öngörülmüş olan sınırlamayı dikkate almak zorunda olduğu-
TBK'nın 88. ve 120. maddelerinin ticari işlerde uygulanamayacağı- Yargıtay uygulamasında bankaların Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’na bildirdikleri ancak müşterilerine uygulamadıkları akdi faizlerin temerrüt faizinin tespitinde esas alınmayacağı kabul edilmekte olup sözleşmede ayrıca bir temerrüt faiz oranı da belirlenmemiş olması halinde, davacı bankanın kayıtları üzerinde konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılarak hesabın kapatıldığı tarih itibariyle davalının kullandığı ticari krediye uygulanan akdi faiz belirlendikten sonra temerrüt tarihine kadar bulunan alacağa akdi faiz işletilip, temerrüt tarihinden icra takip tarihine kadar sözleşmedeki anlaşma uyarınca akdi faizin %50 fazlası temerrüt faizi olarak uygulanıp takip tarihi itibariyle alacağın tespit edilmesii ve takipten sonra da belirlenen temerrüt faizinin asıl alacağa uygulanmasını sağlayacak şekilde takibin devamına imkân sağlanması gerektiği-
TBK'nun 88. ve 120. maddelerinde akdi faiz ve temerrüt faizi ile ilgili sınırlamaların, ticari işler bakımından uygulanabilirliği bulunmamakta ise de, anılan hükümlerde getirilen kısıtlamaların, ticari nitelik taşımayan işler bakımından uygulanmasının zorunlu olduğu- Sözleşmede öngörülen faiz oranının uygulanabilmesi için ise, sözleşmede takip dayanağı bonoya açık atıf yapılmış olması, bir diğer ifade ile bono bedeli hakkında sözleşmede kararlaştırılan faizin uygulanacağının, bononun vade ve tanzim tarihleri ile miktarı belirtilmek suretiyle açıklanması gerektiği- Taraflar arasında düzenlenen ve bilirkişi raporunda da faiz oranlarının kararlaştırıldığı belirtilen sözleşmede takip dayanağı bonolara herhangi bir atıf bulunmadığından anılan sözleşmelerde öngörülen faiz oranının takip dayanağı bonolar için uygulanmasının mümkün olmadığı- Takip dayanağı bonolar, kambiyo senedi vasfında olduğuna göre, alacağa 3095 s. K. mad. 2/2 uyarınca ticari işlerdeki temerrüt faiz olan avans faizi oranının uygulanması gerektiği-
Bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı üzerinden işleyecek ve hesaplanacak en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile alacağı Temlik alana alacağı bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı ve hesaplanacak en yüksek banka mevduat faizi ile değil yasal faiz ile ödenmesi gerektiği- 
Kooperatif genel kurulunca belirlenecek temerrüt faiz oranı, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte bulunan mevzuata göre belirlenen yasal faiz oranının yüzde yüzünden fazla olamayacağı-
Kooperatif tarafından talep edilen aidat alacağına son ödeme gününden itibaren ihtara gerek kalmaksızın yasal faizin %100'ünü aşmayacak şekilde faiz hesabı yapılması gerektiği- Mahkemece asıl alacak işlemiş faizleri hesaplattırılarak ödemelerin öncelikle faizden mahsup edilerek alacağın belirlenmesi sonucunda asıl alacağın yüksek çıkması halinde davacı kooperatif vekilinin davalı lehine usulü kazanılmış hak oluşturan dilekçesi nazara alınarak hüküm kurulması gerekirken, genel kurulda kabul edilen faiz oranları esas alınarak yapılan hesaplamaya göre karar verilmesinin hatalı olduğu-
A.A.Ü.T. tarifesi uyarınca reddedilen kısım yönünden davalı yararına 1.500 TL. nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken 869 TL. vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmadığı, kararın bu yönüyle davalı yararına bozulması gerekmiş ise de yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediği-