Sözleşmede aylık % 10 gecikme faizi kararlaştırılmış olup icra takibinde sözleşmede kararlaştırılan aylık % 10 faiz oranı üzerinden talep edilen işlemiş faiz ve takip tarihinden itibaren işleyecek gecikme faizi TBK.nun 120. maddesindeki temerrüt faizinin üst sınırını aştığından, TBK.nun 120/2.maddesi gereğince mevzuat hükümlerine göre belirlenen faizin %100 fazlası olarak uygulanması gerekirken, aylık %10 akdi faiz oranı üzerinden hesaplama yapılarak karar verilmesinin doğru olmadığı-
Taraflardan yalnızca biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmelerin kanunda aksine hüküm bulunmadıkça diğeri için de ticari iş sayılacağı (TTK. mad. 19/2)- Temlik alan temlik eden yerine geçecek ve temlik edenin bütün haklarına halef olacağından, alacağın temlikinin, %126 olarak itiraz edilmeksizin kesinleşmiş olan faiz oranının uygulanacak faiz oranının belirlenmesinde sonuca etkili olmayacağı- Takibe dayanak kredinin ticari kredi olması halinde, TTK. mad. 8/1 uyarınca, ticari faizin serbestçe belirleneceği ve bu durumda Tüketici Kanunu ve Borçlar Kanunu uygulanamayacak olup, takip talebinde belirtilip itirazsız kesinleşen %126 faiz oranı üzerinden hesaplama yapılması gerektiği-  Takibe dayanak kredi sözleşmesinin Tüketici Kanunu kapsamında olması halinde; TTK. mad. 8/3  ve 6502 s. K. mad. 8/2 uyarınca bu krediye uygulanacak faiz, ticari faiz değil yasal faiz olacağından, bu durumda takip tarihi itibariyle uygulanması gereken -06.03.2003 tarihli 4822 s. K. mad. 15 ile değişik- 4077 s. K. mad. 10/f uyarınca takibe işleyecek faizin, kredi sözleşme faizinin %30'unu geçemeyeceği, 4077 sayılı K. 6502 s. K. ile yürürlükten kaldırılmış olup (yürürlük: 01.06.2014) yeni Tüketici Kanunu'nunda önceki 4077 s. K.'nun 10/f. maddesine benzer bir düzenleme olmadığı  ve bu durumda TBK. mad. 88 ve 120 hükümlerinin tüketici kredisinde de uygulanacağı ve TBK'nun yürürlük tarihi olan 01.07.2012 tarihine kadar 4077 sayılı Kanun'nun 10/f maddesine göre belirlenecek faiz oranının, bu tarihten sonra ise, TBK'nın 120. maddesinde belirlenen faiz oranı üzerinden faiz hesabı yapılması gerektiği- Takibe dayanak yapılan kredi sözleşmesi fotokopisinde, kredinin tüketici kredisi niteliğinde olduğuna ilişkin bir açıklama yer almayıp mahkemece öncelikle, takibe dayanak yapılan kredi sözleşmesinin tüketici kredisi niteliğinde olup olmadığının ilgili bankadan kredi sözleşmesi aslı getirtilmek suretiyle belirlenmesi ve kredi sözleşmesinin niteliğine göre gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak karar verilmesi gerektiği-
TBK mad. 88 ve 120'nin düzenleniş amacı ve niteliği gözetildiğinde, emredici nitelik taşıdığı ve taraflar ileri sürmese de re'sen gözetileceğinin kabulü gerektiği, faize ilişkin TBK bu maddelerinin uygulama şeklinin irdelenmesinde; uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan 3095 sayılı Kanunî Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun'a göre belirleneceği-
Ticari krediden kaynaklı alacağa işletilecek akdi ve temerrüt faizin tespiti için, düzenlenen sözleşme hükümlerinin uygulanması gerektiği, TBK'nın 88. ve 120. maddelerinin uygulanamayacağı- Alacak, borçlu tarafından bilinebilir (likit) nitelikte olduğundan, davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği-
İtirazın iptali davasında kredi kartı borçları yönünden 5464 sayılı Kanun'un 26. Maddesinde özel bir faiz düzenlemesi getirildiğinden TBK'nun 88 ve 120. Madde hükümlerinin uygulanamayıp kredi kartı alacağı likit (belirli) olduğundan davacı yararına İİK'nun 67/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği-
Mahkemece asıl alacağa önce genel kurul kararlarında belirlenen faizle, TBK. yürürlüğe girmesinden sonra ise TBK. mad. 88 ve 120 maddesi gözetilerek faiz hesaplaması yapan bilirkişi raporuna göre hüküm verilmiş ise de; 6101 sayılı Kanun mad. 7 hükmüne göre TBK. mad. 88 ve 120 uyarınca derdest kararlarda da uygulanacağı dolayısıyla tüm alacağa tarih ayırmaksızın söz konusu maddeler uygulanarak faiz hesaplanması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru görülmediği-
Belirtilen kısımla sınırlı temyiz itirazının kabulü ile, hüküm fıkrasının 1. bendinde "aylık %2,5 gecikme faizi birlikte" iptaline karar verilmiş ise de hangi faiz oranı üzerinden devam edeceğine ilişkin kararda boşluk bırakılarak infazda tereddüt yaratıldığından 6098 sayılı TBK . mad. 120 hükmünce sınırlamaya uygun olarak asıl alacak üzerinden yasal faizin katı olan %18 yasal faiz yürütülmek suretiyle devamına karar verilmesi ve hükmün belirtilen yönden bozulması gerekmekte ise de HUMK 438/7 uyarınca bu hususun yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği-
Faiz ödeme borcunda uygulanacak yıllık faiz oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirleneceği, sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranının birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde elli fazlasını aşamayacağı- Uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirleneceği, sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranının, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayacağı, akdî faiz oranı kararlaştırılmakla birlikte sözleşmede temerrüt faizi kararlaştırılmamışsa ve yıllık akdî faiz oranı da birinci fıkrada belirtilen faiz oranından fazla ise, temerrüt faizi oranı hakkında akdî faiz oranının geçerli olacağı- Mahkemece yasal düzenleme doğrultusunda hüküm kurulması gerekirken, "takibin devamına" karar verilmek suretiyle icra takibinde talep edildiği gibi takip tarihinden sonra aylık %5 oran üzerinden işleyecek faiz belirlenmesinin doğru olmadığı-
Genel kredi sözleşmesine kefaletten kaynaklanan alacakla ilgili olarak temerrüt ve akdi faiz yönünden TBK'nın 88. ve 120. maddelerinin uygulanamayacağı- Mahkemece, sözleşmede kararlaştırılan hükümlere göre hesaplanan bilirkişi raporuna göre karar verilmesi ve banka lehine icra inkar tazminatına karar verilmesi gerektiği- Hesap kat tarihinde davalının astsubay olan davalı kefilin birlik adresine yapılan tebligatın, 7201 s. Tebligat Kanunu mad. 14 uyarınca yapılması gerektiği, "işçisine" şeklinde yapılan tebligat usulsüz olduğundan, temerrüt yönünden takip tarihinin esas alınması gerektiği-