Ticari işlerde faiz oranını taraflar serbest bir şekilde belirleyebileceği-
Menfi tespit davası-
Kredi kartı hamili vesayet altına alındığından sözleşmeye taraf olma ehliyeti yoksa da, davalı kısıtlı bankanın verdiği kredi kartını kullanarak bir takım harcamalar yaptığından, mahkemece sözleşme hükümleri dikkate alınmaksızın, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre takip tarihi itibariyle temerrüde düştüğü kabul edilerek, takip sonrası asıl alacağa yalnızca yasal faiz işletilmek suretiyle bir karar verilmesi gerektiği-
Yasal mirasçılardan biri mirası reddederse, onun payının miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi varsa altsoyuna, yoksa diğer mirasçılara geçeceği, somut olayda, murisin mirasını reddetmiş olmaları nedeni ile yasal mirasçı sıfatı kalmayan adı geçen davalıların bu dava yönünden pasif husumet ehliyetlerinin bulunmadığı, o halde mahkemece, mirası reddeden davalıların mirasçıları tespit edilip, bu kişiler davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra, davanın esası incelenerek varılacak sonuca göre bir hüküm kurulması gerekeceği- Mahkemece, davalının tacir olup olmadığı araştırılarak, davalının tacir olması durumunda faizin hesabında TBK.nun 88 ve 120. maddesindeki sınırlamalarının etkili olmayacağı gözetilerek faizin hesaplanması gerekeceği-
Dava dışı kişiye, genel kurul kararı ile yaptığı iş karşılığı hak ediş yerine kooperatif hissesi satma hakkı verilmiş olmasına göre, yüklenicinin  kooperatife ne kadar hisse karşılığı iş yaptığının tespit edilmesi ve sonuç itibariyle davalıya devrettiği hisse karşılığı kooperatife iş yapıp yapmadığının saptanması gerekeceği, bu hususta gerekirse uzman bilirkişilerden rapor alınarak ve kooperatif kayıtları da incelenerek yüklenicinin kaç hisse devrettiği ve bunun karşılığında ne kadar iş yaptığı açık şekilde ortaya çıkarıldıktan sonra davalının savunmasını dayandırdığı genel kurul kararının iptal edilmediği de göz önünde bulundurularak, davalının peşin ödemeli ortak olup olmadığının belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği- Takip talepnamesinde yıllık % 120 temerrüt faiz uygulanması talep edilmiş olup, bu oranın, takip tarihinden sonra yürürlüğe giren ve Türk Borçlar Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki 6101 sayılı Kanun'un 7. maddesi hükmü uyarınca görülmekte olan davalarda da uygulanması gereken TBK'nın 120/2. maddesi hükmüne aykırı olduğu-
İcra takibine vaki itirazın kaldırılması istemi-
Davalı şirketin önce iflasına karar verilmiş sonra da iflasın kaldırılmasına hükmedilmiş olup, davalı şirketin iflasına karar verilmekle sona eren kira sözleşmesinin, iflasın kaldırılmasıyla sona eren sözleşmenin canlanmayacağı- Davaya konu icra takibinde eksik ödenen cironun %3'ü oranındaki kira bedelleri ile yine bu dönem için gecikme cezasının tahsili istendiği nazara alındığında, iflas tarihi itibariyle sözleşme kendiliğinden sona erdiğinden, sözleşmeye dayalı icra takibinin yapılmasının hatalı olduğu- 
Kooperatif üyeliğinden doğan aidat borcuyla ilgili yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin davada, 6101 sayılı Kanun’un 7. maddesine göre TBK'nın 88. ve 120. maddesi derdest kararlarda da uygulanacağından tüm alacağa tarih ayırmaksızın faiz hesabında TBK'nın 88. ve 120. maddesinin uygulanması gerektiği-
Davacı bankanın, davalı avukattan, iade edilmesi gereken avansların faiziyle birlikte tahsili talebine yönelik davada, alacağa TBK. mad. 88. ve 120 hükümleri değerlendirilmeden %126 (davacı bankanın genel kredilere uyguladığı faiz oranı %84 ve taraflar arasındaki sözleşme hükümleri nazara alınarak %50 ile toplam faizin %126 olduğu) oranında  uygulanan faizin fahiş olduğu- Hükümde, içinde faiz alacağını da içeren bedele, dava tarihinden olmak üzere yeniden %126 oranında faiz işletilmesinin de faize faiz yürütülmesi sonucunu doğuracağı-
Sözleşme ve senede dayanan ve sözleşmeden kaynaklanan fer’ilerini ödenmediği için başlatılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında TBK'nın 88 ve 120. maddeleri dikkate alınarak işlemiş faiz miktarının tespiti gerektiği-