Her üye, üye olurken, üyeliğinin istifanın ulaştığı ya da ihracın kesinleştiği tarihe kadar devam edeceğini bilmekte olup, aidat ödemelerini ihracın kesinleşmesine ya da noterden gönderdiği istifanın tebliğine kadar yapması ve kooperatifin hesabına aktarması tüm ortakların yararına olup, bu hususun eşitlik ilkesinin de bir gereği olduğu- Davacının kooperatiften istifa etmiş olduğu tarihe kadar olan aidat borcundan ve genel kurullarca kararlaştırılan faiz oranından TBK. mad. 120 ile getirilen sınırlama dikkate alınarak sorumlu olduğu, istifasından sonra kendisine tahsis edilen daireyi kooperatife geri vermeyerek kullanmaya devam etmiş olması halinde bu kullanmanın karşılığı olan genel giderlerden sorumlu olduğu, bu ihtimalde kooperatif ortağı olmaması sebebiyle takip tarihinden sonra yasal faiz oranıyla sorumlu olduğu, dairede hiç oturmamış ise istifasından sonraki genel giderlerden de sorumlu olmadığı gözetilerek, davalının istifasından sonra konutta oturup oturmadığı hususunda taraf vekillerinden açıklama alındıktan sonra, uzman bilirkişi aracılığıyla kooperatifin defter, kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak davalının takip konusu alacaktan sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise miktarı hususunda rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Temerrüt faizine yeniden faiz yürütülmesinin isabetsiz olduğu- Kooperatif genel kurulunca belirlenen temerrüt faiz oranının uygulanarak alacağın tahsiline karar verilmesi , ancak temerrüt faizinin yasal faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayacağı gözetilerek yıllık %18 oranında faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesi gerekeceği (TBK. mad. 120)-
Kooperatifin, ortağından olan alacağının tahsili bakımından icra dairesinin yetkisinin kesin yetki olmadığı- 6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun'un 7. maddesi uyarınca 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 120. maddesinde gösterilen faiz oranı sınırlamasının derdest davalara da uygulanacağı-
Genel kurulda, hakkaniyetin gerektirdiği ölçüde gerekli kararlar alınabileceği ve daha önce alınan ve uygulanan kararların değişen koşullara ve eşitlik ilkesi gerektiğinde, değişen koşullarda eşitlik sağlanmak üzere değiştirilmesinin mümkün olduğu; bu durumda kazanılmış hakların ihlalinden söz edilemeyeceği- Peşin ödemeli ortakların durumunu ağırlaştırabilecek ve 1163 s. Kooperatifler kanunu'nu 23. madesinde yer alan eşitlik kuralına aykırı olabilecek şekilde alınan bir genel kurul kararının, daha önce oluşan üyelik statüsünden davacı yararına olan sonuçları olumsuz olarak etkilediğinden yok hükmünde olacağı- Davalı taraf davaya konu bağımsız bölümü davacı kooperatiften peşin ödemeli olarak satın aldığını ileri sürmüş olduğundan, mahkemece, kooperatif kayıt ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle bu hususun belirlenmesi, peşin ödemeli üye olduğunun tespiti halinde genel gider dışında davalıdan aidat tahsiline gidilemeyeceği, şayet peşin ödemeli üye değil ise hem aidatlarda hem de genel giderlerden sorumlu olacağı hususları üzerinde durularak bir karar verilmesi gerektiği-
Ortaklar hak ve yükümlülüklerde eşit konumda olup, sabit ve peşin aidat ödemek suretiyle ortaklığa alınmadaki usule uyulmuşsa, böyle bir ortağın, sadece kooperatifin amacına ulaşıncaya kadar yapılan genel yönetim ve alt yapı giderlerinden sorumlu olacağı-
Bir arsa ve yapı kooperatifinin ana amacının, ortakların akçalı yükümlülüklerini yerine getirmeleri karşılığında anasözleşmeye uygun arsa edinmek ve oturmaya elverişli konut teslim etmek olduğu, kooperatif ortağının kooperatiften arsa karşılığı tazminat isteyebilmesi için, tüm ortaklar bakımından arsa tahsis aşamasına gelindiği ve diğer üyelere tahsis yapıldığı halde davacıya arsa tahsis edilmemesi gerekeceği, çeşitli nedenlerle arsa tahsisi imkansızlığı ortaya çıktığında ortağın, uygun bir tazminat isteme hakkının bulunduğu-
Sulama bedelinin tahsiline yönelik yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece takibe konu asıl alacak üzerinden itirazın iptaline hükmedilmesi gerekeceği-
6098 sayulı TBK'nın 120/1 ve 2. fıkrasında uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirleneceği ve sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayağı belirtilmiştir.Anılan hükümler 18.07.2011 tarihinde açılan ve 6098 sayılı kanunun yürülüğe girdiği 01.07.2012 tarihinde derdest olan somut olay da TBK'nın 27/2 maddesi doğrultusunda uygulanması gerekirken, mahkemece dava konusu genel kurul kararları dosyaya kazandırılmadan, davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Faiz talebi hakkında 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 88. ve 120. maddesi çerçevesinde değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Genel kurulca, ödeme günü belirlenerek, (belirlenmemişse ayın sonu ödeme günü olup) aidat bedelinin süresinde ödenmesine, süresinde ödenmemesi halinde ise temerrüt faizi uygulanmasına ilişkin alınan kararın kesinleşmesi halinde, bu kararın tüm ortakları bağlayacağı, genel kurul kararları, üyeler ile kooperatif arasında yapılmış bir sözleşme niteliğinde olup, kooperatif ve üyeler arasında ayrıca faiz oranları ile ilgili sözleşme yapılmasına gerek olmadığı, bu nedenle, kooperatif konusunda uzman bir bilirkişi aracılığı ile kooperatif defterleri ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak, kooperatif genel kurullarında kararlaştırılan aidatlar ile ilgili ödeme yapılıp yapılmadığı, yapılmamış ise miktarı ile ilgili ödenmeyen aidatlar yönünden 6098 sayılı TBK'nın 120/2. maddesi hükmündeki sınır da gözetilerek belirlenecek faiz oranına göre açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınması, oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekeceği-
