Kooperatif genel kurullarında aidat ödemelerinin geciktirilmesi halinde alınması kararlaştırılan gecikme zammının temerrüt faizi niteliğinde olduğu-
Gecikme zammı hesabının talebe uygun olarak başlatılması ve o tarihlerde yürürlükte bulunan faiz oranlarının dikkate alınması ve alacağın muaccel olan miktarı yönünden faiz yürütülmesi gerektiği- Mahkemece, bozma ilamında tespit edilen ve bu bozma ilamı ile kesinleşen her aya ilişkin gecikme tazminatına bir defa gecikme zammı uygulanması şeklindeki yöntem ile belirtilen dönem esas alınarak, bu dönem içinde yürürlükte bulunan faiz oranlarının yüzde yüz fazlasına göre, davalının borçlu olduğu gecikme zammı (temerrüt faizi) tutarının son bozma ilamı uyarınca hesaplanması için bilirkişiden ek rapor alınıp, son bozma ilamı ile davalı yararına oluşan usuli kazanılmış hak miktarı aşılmadan bir karar verilmesi gerekeceği-
Tacirler arasındaki ticari işlerde faiz oranının serbestçe kararlaştırılmasının mümkün olduğu-
6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun'un 7. maddesi uyarınca 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 120. maddesinde gösterilen faiz oranı sınırlamasının derdest davalara doğrudan uygulanamayacağı, Türk Borçlar Kanunu'nun yürürlüğe girdiği tarihe kadar belirlenen faiz oranı, bu tarihten sonra ise 120. maddenin ikinci bendindeki sınırlandırılmış temerrüt faizinin uygulanması bakımından kademeli hüküm kurulması gerekeceği-
Aidat bedelinin tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkin davaya esas icra takibinde talep edilen aidat alacağı 2008 ilâ 2012 dönemine ait olup 2008 tarihli genel kurulda belirlenen aidat alacağı nedeniyle hangi orandan temerrüt faizi belirleneceği dosya kapsamından anlaşılamamakta olduğundan, 2008 yılı öncesi genel kurullarda, aidat borcuna uygulanacak temerrüt faizi oranına ilişkin olarak alınmış karar olup olmadığı incelenerek, 20.03.2011 tarihli genel kurul kararına kadar 6098 s. TBK'nın 120/2. maddesi de dikkate alınarak saptanacak oranın, böyle bir karar yoksa yasal fazi oranının uygulanarak 2011 yılındaki genel kurula kadar oluşan faiz alacağının tespit edilmesi gerekeceği- 20.03.2011 tarihli genel kurulda ödenmeyen aidat alacaklarına aylık %0,5( binde 5) temerrüt faiz oranın uygulanmasına karar verilmiş olmasına rağmen, bu genel kurul tarihinden takip tarihine kadarki faiz hesabının, genel kurul kararına aykırı şekilde aylık %5 oranı esas alınarak yasal faizin %100'ü üzerinden yapılması ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren bu oranın uygulanmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Kooperatif genel kurulunca kararlaştırılan adiat faiz oranlarının daha sonraki yıllarda değiştirilmediği ve iptal edilmediği sürece genel kurula katılmasa dahi tüm üyeleri bağlayacağı- TBK. mad. 117 uyarınca, genel kurulun belirlediği tarihin kesin vade olup, üyenin bir ihtarla ayrıca temerrüde düşürülmesine gerek kalmadan, borcun ifasının istenebileceği- Kooperatif genel kurulunca belirlenen aidatların ödenmesinde gecikme durumunda alınacak temerrüt faizinin yasal temerrüt faiz oranından daha fazla miktarda kararlaştırılabileceği ancak tarafların, uygulanacak temerrüt faizi oranını belirlerken, TBK. mad. 120/2'deki sınırlamayı dikkate almak zorunda olduğu-
Her üye, üye olurken, üyeliğinin istifanın ulaştığı ya da ihracın kesinleştiği tarihe kadar devam edeceğini bilmekte olup, aidat ödemelerini ihracın kesinleşmesine ya da noterden gönderdiği istifanın tebliğine kadar yapması ve kooperatifin hesabına aktarması tüm ortakların yararına olup, bu hususun eşitlik ilkesinin de bir gereği olduğu- Davacının kooperatiften istifa etmiş olduğu tarihe kadar olan aidat borcundan ve genel kurullarca kararlaştırılan faiz oranından TBK. mad. 120 ile getirilen sınırlama dikkate alınarak sorumlu olduğu, istifasından sonra kendisine tahsis edilen daireyi kooperatife geri vermeyerek kullanmaya devam etmiş olması halinde bu kullanmanın karşılığı olan genel giderlerden sorumlu olduğu, bu ihtimalde kooperatif ortağı olmaması sebebiyle takip tarihinden sonra yasal faiz oranıyla sorumlu olduğu, dairede hiç oturmamış ise istifasından sonraki genel giderlerden de sorumlu olmadığı gözetilerek, davalının istifasından sonra konutta oturup oturmadığı hususunda taraf vekillerinden açıklama alındıktan sonra, uzman bilirkişi aracılığıyla kooperatifin defter, kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak davalının takip konusu alacaktan sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise miktarı hususunda rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Temerrüt faizine yeniden faiz yürütülmesinin isabetsiz olduğu- Kooperatif genel kurulunca belirlenen temerrüt faiz oranının uygulanarak alacağın tahsiline karar verilmesi , ancak temerrüt faizinin yasal faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayacağı gözetilerek yıllık %18 oranında faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesi gerekeceği (TBK. mad. 120)-
Kooperatifin, ortağından olan alacağının tahsili bakımından icra dairesinin yetkisinin kesin yetki olmadığı- 6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun'un 7. maddesi uyarınca 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 120. maddesinde gösterilen faiz oranı sınırlamasının derdest davalara da uygulanacağı-
Genel kurulda, hakkaniyetin gerektirdiği ölçüde gerekli kararlar alınabileceği ve daha önce alınan ve uygulanan kararların değişen koşullara ve eşitlik ilkesi gerektiğinde, değişen koşullarda eşitlik sağlanmak üzere değiştirilmesinin mümkün olduğu; bu durumda kazanılmış hakların ihlalinden söz edilemeyeceği- Peşin ödemeli ortakların durumunu ağırlaştırabilecek ve 1163 s. Kooperatifler kanunu'nu 23. madesinde yer alan eşitlik kuralına aykırı olabilecek şekilde alınan bir genel kurul kararının, daha önce oluşan üyelik statüsünden davacı yararına olan sonuçları olumsuz olarak etkilediğinden yok hükmünde olacağı-  Davalı taraf davaya konu bağımsız bölümü davacı kooperatiften peşin ödemeli olarak satın aldığını ileri sürmüş olduğundan, mahkemece, kooperatif kayıt ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle bu hususun belirlenmesi, peşin ödemeli üye olduğunun tespiti halinde genel gider dışında davalıdan aidat tahsiline gidilemeyeceği, şayet peşin ödemeli üye değil ise hem aidatlarda hem de genel giderlerden sorumlu olacağı hususları üzerinde durularak bir karar verilmesi gerektiği-