İpotek alacaklısının mirasçılarına İİK'nun 153. maddesi gereği yapılan muhtıra tebliğ işlemlerinin usulüne uygun olmadığı-
İİK'nun 153. maddesine dayalı olarak ipoteğin fekki talebi, bir icra takibi olmadığından, tahsil harcının ve cezaevi harcının tahakkuku koşullarının oluşmadığı-
İpotekle temin edilmiş ve vadesi gelmiş bir alacağın borçlusu icra dairesine müracaatla alacaklısının gaip ve yerleşim yerinin meçhul bulunduğunu veya borcu almaktan ve ipoteği çözmekten imtina ettiğini beyan ederse icra dairesi on beş gün içinde daireye gelerek parayı almasını ve ipoteği çözmesini alacaklıya usulüne göre tebliğ edeceği, alacaklı bu müddet içinde gelmediği veya gelipte kanunen makbul bir sebep beyan etmeksizin parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina eylediği takdirde borçlu borcunu icra dairesine tamamiyle yatırırsa icra mahkemesinin verilen paranın alacaklı namına hıfzına ve ipotek kaydının terkinine karar vermesi gerekeceği-
Alacaklı, hakkında çıkarılan muhtıraya karşı icra dairesine başvurarak İİK. mad. 153 kapsamında “makbul bir sebep” öne sürmemişse de, TMK. mad. 702/son gereğince diğer iki alacaklının makbul bir sebep öne sürmesi, bu alacaklı lehine de sonuç doğuracağından, mahkemece, borçlunun ipoteğin kaldırılmasını sulh hukuk mahkemesinin dosyası ile yargılama konusu yaptıktan sonra bu davadan feragat edip bilahare alacaklılara İİK. mad. 153 gereğince muhtıra gönderilmesini istediği de dikkate alınarak ihtilafın çözümlenmesi bu alacaklı yönünden de yargılamayı gerektirdiğinden ve bu husus ortak bir sebep teşkil ettiğinden istemin reddine karar verilmesi gerekirken bu alacaklı bakımından ipoteğin kaldırılması yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Mevcut olmayan ipoteğin fekki isteminin reddine karar verilmesi gerektiği-
İİK'nun 153. maddesi uyarınca, borçlunun ipotek senedi mucibince işlemiş ve işleyecek bütün faizleri ile birlikte borcu depo etmesi ve alacaklının bahsi geçen maddede yazılı yasal müddet içinde gelmediği veya gelipte kanunen makbul bir sebep belirtmeksizin parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina etmesi halinde ipoteğin terkinine karar verileceği-
5083 sayılı Türkiye Cumhuriyeti’nin Para Birimi Hakkında Kanun’un 2. maddesi uyarınca, Türk Lirası değerle Yeni Türk Lirasına dönüştürülürken, birmilyon Türk Lirası (1.000.000 TL) eşittir bir Yeni Türk Lirası (1 YTL) değişim oranı esas alınır, hükmü nazara alındığında, ipotek bedelinin günümüze uyarlandığında 7,69 TL olacağı, bu nedenle ipotek borçlusu tarafından ipotek bedeli ve ferileri için İcra Müdürlüğüne yatırılan 250,00 TL'nin ipotek bedelini fazlasıyla karşıladığı ve İİK.nun 153/2. maddesi uyarınca usulünce yapılmış bir itiraz da olmadığından ipoteğin kaldırılmasının gerekeceği-
Alacaklının yazılı yasal müddeti içinde gelmediği veya gelip de kanunen makbul bir sebep belirtmeksizin parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina ettiği taktirde ipoteğin terkinine karar verileceği, ipotek borçlusunun talebi doğrultusunda bir karar verilmek üzere dosyanın İcra Müdürlüğü'nce İcra Mahkemesi'ne gönderilmesinde bir usulsüzlüğün bulunmadığı, o halde mahkemece İİK.nun 153. maddesi kapsamında değerlendirme yapılarak işin esası hakkında bir karar verilmesinin gerekeceği-
Somut olayda ipotek akit tablosunda yer alan bila faizli dönem, 08.03.2004-08.03.2005 arası zamanı ifade etmekte olup, vade tarihinden talep tarihine kadar anapara ve eklentilerinin ödenmesi halinde ipoteğin kaldırılmasına karar verilebileceği O halde mahkemece, yukarıdaki ilkeler doğrultusunda ipotek tesis tarihi olan 08.03.2004’ten itibaren 1 yıllık sürenin bitimi vade tarihi olup, vadeden talep tarihine kadar geçen süreye ilişkin dönemsel faiz hesabını kapsar şekilde bilirkişiden ek rapor aldırılarak, ödenmesi gereken miktarın belirlenmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile ipoteği ferisiz kurulduğunu, ipotek bedeli 10.000 TL'nin ödendiği gerekçesi ile şikayetin kabulüne karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
İpoteğin kaldırılması istemiyle açılan davada, verilen görevsizlik kararı üzerine HMK'nun 20. maddesi uyarınca iki haftalık süre içinde davacı veya davalı tarafın görevsizlik kararı veren mahkemeye başvurarak dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesini istemesi gerekeceği, tarafların bu hususta başvuruda bulunmaması halinde, davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği-