Eldeki davanın, satıştan kaynaklanan fatura alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, davalı cevap dilekçesinde; "fatura borcunun davacı şirketin gösterdiği şirket yetkilisinin hesabına ödenmiş olduğunu " iddia ettiği, davacı "davalı tarafından sunulan ödeme belgelerinde ki ödemelerin takibe konu faturanın düzenlenmesinden önceki tarihlere ait olduğunu, bu ödemelerin geçmiş cari borcuna ilişkin olduğunu" beyan ettiği, bu beyanlar ışığında davalı tarafın takibe konu fatura borcunu ödediğini ispat külfeti altında olduğu, itirazın iptali davasının icra takibine sıkı sıkıya bağlı olması, davalı tarafından "yapılan ödemelerin 15.05.2019, 28.05.2019 tarihli olmalarına karşılık takibe konu faturanın ödeme tarihinden sonra 12.07.2019 tarihli olduğu, davalının ödemelerinin avans mahiyetinde olduğu" yönünde dosyaya yazılı delil sunmadığı ve "yemin deliline dayanmayacağını" beyan etmiş olması hususları birlikte değerlendirildiğinde davanın kabulü yönündeki mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu-
Davanın, ödenmemiş kredi kartı borcunun tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu-
Takibe konu çeklerin bankaya ibraz süresi geçtikten sonra ibraz edildiği ve zamanaşımına uğradıktan sonra ilamsız icra takibine konu edildiği, zamanaşımına uğramış çekin kambiyo vasfını yitirdiği, zamanaşımına uğramış çeklerin adi senet niteliği taşımadığı, davacının takip konusu çeklerin yazılı delil başlangıcı sayılacağına ilişkin iddiası bulunsa bile çeklerin asıl borç ilişkisine dayanak yapıldığına dair iddiası veya dosyaya sunmuş olduğu bir delili bulunmadığı, süresinde ibraz edilmeksizin zamanaşımına uğrayan bu çeklerin tek başına ilamsız icra takibine konu edilemeyeceği-
Miktar veya değeri temyiz kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararların, temyiz edilemeyeceği-
Uyuşmazlık, cari hesap alacağına dayalı takibe itirazın iptali istemine ilişkindir...
İtirazın iptali davasında, limited şirketin ortağı olan kişiye, şirket ortaklarının şirketin özel hukuk borçlarından şahsen sorumlu olmadığından husumet yöneltilemeyeceği-
Bilirkişi raporunda belirlendiği üzere, davalı tasfiye memurunun şirket defterlerinde davacıya nakit olarak ödendiği gösterilen kayıtla ilgili bir belge sunamadığı, davacı tarafından faturaya dayalı mal satışı yapılarak parasının tahsil edildiğine ilişkin kayda rağmen bu satışın davacı tarafından yapılmadığı; olayda uygulanması gereken mülga 6762 sayılı Kanun'un 224 üncü maddesinin birinci fıkrası gereğince tasfiye memurunun kusursuz olduğunu ispat etmedikçe zarardan sorumlu tutulacağının düzenlendiği, davalının, dava dışı şirkette tasfiye memuru olarak görev yaptığı dönemde şirketin muhasebe kayıtlarında usulsüz işlemler yapmak suretiyle davacı şirket ortağını borçlandırdığı, davalının bu işlemlerinde kusursuz olduğuna ilişkin herhangi bir belge ve delil sunamadığı; her ne kadar bilirkişi raporunda “dava dışı şirkete ait defter kayıtlarında davacının, hesabına borç kaydedilen toplam 3 adet işlem kaydını baz alarak icra takibi yapmış olduğu, oysa ki davacıya alacak kaydedilen bir çok işlemin de bulunduğu” belirtilmiş ise de davacıya alacak kaydedilen işlemlerle ilgili bir zarar varsa bu zararın ayrı bir davanın konusu olabileceği-
Davacının yaptığı iş nedeniyle alacak miktarının belirlendiği, yapılan işte eksik ve ayıp bulunduğu iddialarının davalı yanca ispatlanamadığı ve alacak likit olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmesinin yasaya uygun olduğu-
Uyuşmazlık, bakiye bono bedelinin tahsili için başlatılan ilamsız takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir...
Uyuşmazlık, 7256 sayılı Kanun kapsamında konusuz kalan davada vekalet ücreti verilip verilmeyeceğine ilişkindir...