Taraflar arasında imzalanmasa da sözlü olarak mutabık kalınan protokolün mahkemece hüküm verilirken göz önünde bulundurulması gerektiğini ileri sürerek hüküm temyiz edilen dosyada, davalı yanca taraflarca bu mutabakata varıldığının ispat edilemediği anlaşıldığından temyiz sebebinin yerinde görülmediği-
Uyuşmazlık, alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir...
Dosyaya sunulan sipariş fişlerinin davalı belediye personeli tarafından imzalandığının sabit olduğu, kantar fişlerinin sahteliği iddiasının kanıtlanamadığı, mahkemece yapılan keşifte faturalara konu kum ve mıcırın kullanıldığı ve yapılan işin de fatura bedeli ile uyumlu olduğu-
Dosyada alınan bilirkişi raporunda her ne kadar tahrifata ilişkin rapor alınmamış ise de savcılık dosyasında alınan uzmanlık raporunda belgede silinti ve kazıntı yoluyla tahrifat yapıldığına dair herhangi bir bulguya rastlanmadığının belirtildiği, söz konusu belgeye göre ödeme alındığının aksinin davacı tarafça ispatlanamadığı-
Kamu düzenine aykırılık halleri ile uyulan bozma ilamının içeriği ve usuli kazanılmış hak ilkesinin resen gözetildiği-
Davalı tarafından davacı adına düzenlenen beş adet çekin verildiği tarihte davalı şirketin dava dışı sigortalı çalışanının bu tarihten kısa bir süre önce davacı şirket çalışanı olduğu- Çeklerin teslim tarihinden sonra da davacı şirkette pay satın almak suretiyle ortak olduğu ve şirket yetkili müdürü olduğu, yine çeklerle aynı dönemde dava dışı çaılşa elden yapılan ödemeleri davacı şirketin kabul ettiği ve yapılan bu ödemeleri davacı şirketin ticari defterlerine işlediği anlaşıldığından davanın reddi gerektiği-
Eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağa dayalı itirazın iptali davasında dava konusu alacağın davalı tarafça ticari defterlerinde cari hesaba kaydedilerek, bakiyelerin açık bırakıldığı, açık hesap-veresiye şeklinde kayıtlı oldukları, bu nedenle dava konusu alacağın ödenmediğinin davalı taraf ticari defter kayıtlarında ikrar edilmiş sayılacağı ve bedellerinin ödenmemiş olduğunun kabulü gerektiği-
Dava dışı şirkete temlik edilen alacağa ilişkin temliknamenin, davacı için düzenlenen temliknameden daha önce idareye bildirildiği dikkate alınarak öncelik sırası ve dava dışı şirkete temlik edilen miktar dikkate alındığında davacının talepte bulunduğu 5 ve 6 numaralı hakedişlerde yüklenicinin hak kazandığı bütün bedellerin dava dışı şirkete ödenmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, davacının davaya dayanak temlikname nedeniyle alacak talebinde bulunamayacağı-
2004 sayılı Kanun'un 67 nci maddesinin ikinci fıkrasının "takibinde haksız ve kötü niyetli olduğu görülürse alacaklı diğer tarafın talebi üzerine" uygun bir tazminata hükmeder." ibaresini taşımaktadır. Davacı Banka, basiretli bir tacir gibi davranarak gerçek borçlu (kendisi ile kredi sözleşmesi imzalayan) aleyhine takip yapması gerekirken sözleşmelerde ve dekontlarda imzası bulunmayan davalı hakkında takibe girişmekle haksız ve kötü niyetli bir takip başlatmıştır. O halde davalının kötü niyet tazminatının da kabulü gerekceği-
Kamu düzenine aykırılık hallerinin re'sen gözetildiği, istinaf nedenleriyle sınırlı ve usulüne uygun olarak istinaf inceleme ve denetiminin yapıldığı; dosya içeriği, kararın dayandığı gerektirici sebepler ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, keza; takip konusu edilen faturalar, her iki tarafın ticari defterine kaydedilip itiraza uğramadan kesinleştiğinden iş bedelinin belirlenmesinde usule aykırı bir yön bulunmadığı ve dava dışı yüklenici ile davalı arasındaki sözleşme gereğince yapılan iş için belirlenen ödemenin bir kısmı olarak kararlaştırılan taşınmaz devirlerinin temlik eden yüklenici şirketin talimatı doğrultusunda gerçekleştirildiği davalı tarafça usule uygun yasal delillerle ispatlanamadığı-