İtirazın iptali davası takibe sıkı sıkıya bağlı olup, takip talebine eklenen faturalardaki malların teslim edildiğinin usulüne uygun yazılı delille davacı tarafça ispatlanması gerekmektedir. Bu bağlamda, mahkemece takip konusu faturalar kapsamındaki malların davalı tarafından teslim alınıp alınmadığı hususu araştırılmalıdır. Davacı taraf, “takip konusu faturalar içeriğindeki malların teslim alınmadığını” savunmuştur. Davalının ödeme def’i bulunmamaktadır. Davalı, “takip konusu malların teslim alınmadığını” savunmuş ve bu hususta davacıya keşide ettiği ihtarnamede de “teslim fişleri ile faturaların uyuşmadığını” bildirmiştir. Gerçekten de teslim fişleri ile faturaların içerikleri birbiri ile uyumlu değildir. Bu durumda mahkemece, davacı-satıcının 10 adet açık faturadaki malın davalıya teslim edildiğinin HUMK’ nun 290. (HMK’nun 200.) maddesi gereğince usulüne uygun yazılı delille ispat etmesi gerekeceği-
İtirazın iptali davasında; taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış ise de her iki taraf defterlerinin kapanış tasdiklerinin bulunmadığının rapor içeriğinden anlaşıldığı, davacının talep ettiği alacağın davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı bilirkişi raporuyla saptanmış olup, davacı defterlerinin de kapanış tasdiki bulunmadığından davacı lehine delil teşkil edemeyeceği, davalı, davacıdan mal almadığını savunduğuna göre somut olayda davacının, davalıya mal satıp teslim ettiğini usulüne uygun delillerle kanıtlamakla yükümlü olduğu-
İİK.nun 67. maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasının takip hukukuna özgü bir tahsil davası olduğu, itirazın iptali davasının, dayandığı takiple bağlantılı olması ve dava sonucuna göre hükmedilmesi ile normal bir tahsil davasından ayrıldığı, bu dava, takiple bağlantılı olduğundan, davanın dayandığı geçerli bir icra takibinin bulunması gerekeceği-
Davacı, dava konusu çeke ciro yolum ile hamil olmuştur. Çek süresinde bankaya ibraz edilmediğinden kambiyo hukukundan kaynaklanan haklar yitirilmiş ise de, davalı ile arasında temel ilişki bulunmayan davacı TTK’ nun 644. maddesine dayanarak sebepsiz zenginleşme nedeni ile alacak talebinde bulunabilir. Nitekim davacı vekili de dava dilekçesinde talebini açıkça TTK’ nun 644. maddesine dayandırmıştır. Bu itibarla somut olay bakımından ispat külfetinin “sebepsiz zenginleşmediğini” savunan davalı tarafta olacağı-
Fazla ödenen kira parasının tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkin uyuşmazlıklarda; borçlunun kiracılık sıfatına karşı çıkmayıp aksine kiracı sıfatıyla beyan ve taleplerde bulunmuş olması halinde, aynı kiralanana ilişkin birden fazla kiracı ile kira sözleşmesi yapılmasına da yasal bir engel bulunmadığı, her iki şirketin de kiracı olması durumunda her bir kiracının kendi kira sözleşmesinden kaynaklanan kira ödeme yükümlüğünü yerine getirmek zorunda olduğu, bu bağlamda davalı kiralayanın her iki kiracısından ayrı ayrı kira parası istemesinde bir usulsüzlük bulunmadığı-
İtiraz üzerine yasa gereğince duran takibin icra müdürlüğünce işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olmasının açılmış ve görülmekte olan itirazın iptali davasına herhangi bir etkisinin olamayacağı-