Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Takip konusu bono TTK.’ nun 661/1 maddesi gereğince zamanaşımına uğramıştır. Bununla birlikte zamanaşımına uğramış olan bonoya yazılı delil başlangıcı olarak dayanılabileceğinden davacı aradaki temel ilişkinin niteliğine göre BK. hükümleri uyarınca belirlenecek zamanaşımı süresi içinde dava açabilir ve bu davada alacağını tanık dâhil her türlü delille kanıtlaması mümkündür. Mahkemece bu yönler gözetilmeden somut olaya uygun düşmeyen yanılgılı gerekçelerle davanın zamanaşımı nedeniyle reddinin hükmün bozulmasına neden olacağı-
Mahkemece davalı tarafın yetki itirazı kabul edilerek takibin yetkili icra dairesinde yapılmamış olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Oysa davalı taraf gerek takip dosyasında, gerekse de cevap dilekçesinde takip konusu faturaların bir kısmının çek ve senet verilerek davacı şirketin satış elemanlarına ödeme yapıldığını ileri sürmüş olup, bu durumda akdi ilişkiyi kabul etmiştir. O halde, İİK.’ nun 50. maddesi delaletiyle HUMK.’ nun 10. ve BK.’ nun 73. maddeleri gereğince sözleşmenin ifa edileceği yer olan davacı-alacaklı ikametgâhının bulunduğu yer icra daireleri takipte yetkili olacağından mahkemece takibin yetkili icra dairesinde yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermesinin hükmün bozulmasına neden olacağı-
İcra takibi, faturaya dayalı alacağın tahsiline yönelik olup hüküm altına alınan alacak likit nitelikte olduğundan, davacı- alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerekeceği-
Uyuşmazlığa konu somut olayda davalı taraf davacı yanca aleyhine girişilen takibe konu edilen iki adet fatura içeriğindeki malların kendisine teslim edilmediğini savunmaktadır. Bu durum karşısında davacı taraf faturalara konu malların davalıya teslim edildiğini kanıtlamakla yükümlüdür. O halde mahkemece teslim olgusu üzerinde durularak dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisinin hükmün bozulmasına neden olacağı-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Kefil olan davalının, borcun tamamını ödeyen kefil davacıya karşı toplam borç miktarından davacı da dahil olmak üzere toplam kefil sayısına bölünmesi suretiyle payına düşen miktar kadar yükümlü olduğu gözetilerek sorumluluğunun belirlenmesi gerektiği- Mahkemece, kooperatif ve banka kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak davalının kefaletten kaynaklanan sorumluluğun miktarı, ipotek borcunun ödenmiş olmasının kefalet sorumluluğu üzerindeki etkisi, ipoteğin paraya çevrilmesi suretiyle yapılan takip kapsamında yapılan ödemelerin başka bir borçla ilgili olup olmadığı hususlarında bilirkişi raporu alınması gerektiği- Kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın önceden hesap edilebilir, bilinebilir ve belirlenebilir olduğundan, davacının icra inkar tazminat isteminin kabulü gerektiği-