Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
İtirazın iptali davasının amacı; itiraz üzerine durmuş bulunan icra takibinin devamını sağlamaktır. Borçlu tarafından takipte talep edilen asıl alacak tutarı ödenmiş olmakla birlikte, fer’ileri ödenmediğinden ve fer’iler yönünden takibin devam edebilmesi için mahkemece bu konuda bir karar verilmesi gerektiğinden, davacının istemi doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak varılacak sonuca göre karar vermek gerekirken, yanılgılı gerekçelerle “davanın reddine” karar verilmesinin bozmayı gerektireceği-
Mahkemece, davalı kooperatifin üyesi olan davacının 2006 yılında sattığı ürün bedelinin ödenmediği, bedelin ödenmesi ile ilgili olarak sözleşmede yazılan şekilde bir karar alınmadığı, beş yılı aşkın bir sürenin geçmesine rağmen ödeme konusunda ne zaman karar alınacağının halen belirsiz olduğu, davacıyı tamamen davalının iradesine teslim eden sözleşme ve kararların genel hukuk kurallarına ve hak kavramına aykırı bulunduğu, bu nedenle asıl alacağın muaccel hale geldiği ancak birikmiş faiz yönünden davalının temerrüde düşürülmediği, alacak miktarının likit olduğu gerekçesiyle, itirazının iptaline, birikmiş faize ilişkin talebin reddine, asıl alacağa, takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Dava, “faturadan kaynaklı bakiye alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine” ilişkindir. Taraflar arasında ticari ilişki olduğu ve uyuşmazlığın “hatalı kumaş olmasından dolayı 48 adet bayan takımının iadesini konu alan ve davalı yanca düzenlenen iade faturasından kaynaklandığı” hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Faturanın tebliğinin tek başına malın teslimine delil teşkil etmediği, bu durumda mahkemece iade faturasına konu malların davacıya “iade edilip edilmediği” konusunda davalının delileri toplanıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinin bozmayı gerektireceği-
Hükme esas alınan bilirkişi raporuna karşı taraf vekilleri gerekçelerini de belirterek itiraz etmiş olup, bu itirazlar hakkında ek rapor alınmadığı gibi itiraza uğrayan hususlar hakkında mahkeme kararının gerekçesinde de açıklama bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece tarafların itirazlarını da karşılar nitelikte ek rapor veya konusunda uzman bir bilirkişiden yeniden rapor alınıp, tüm deliler birlikte takdir edilerek varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davacının davalı banka nezdinde bulunan döviz hesabından bilgisi ve rızası dışında internet bankacılığı yoluyla iki ayrı işlemle başka hesaplara para havalesi yapıldığı, davalı bankanın ek güvenlik önlemlerini zorunlu kılmaması ve sahte işlemlerle davacının hesabından para çekilmesini engelleyememesi nedeniyle sorumlu olduğu, davacıya ait sistem bilgilerinin ele geçirilmesinde davacının kusurunun bulunmadığı, davacıya yüklenebilecek bir kusurun varlığı ispatlanamadığını, davalının doğan zarardan sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne davalının takibe vaki itirazının asıl alacak üzerinden iptali ile takibin devamına ve asıl alacağa paranın hesaptan çekildiği tarihten itibaren yasal faiz yürütülmesine ve icra inkâr tazminatına karar vermiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
6762 sayılı TTK. nun 644. (şimdi; TTK.'nun 732.) maddesine dayalı itirazın iptaline ilişkin davada ispat külfetinin, “sebepsiz zenginleşmediğini” iddia eden davalıda olduğu-
İtirazın iptali davalarında yetkili icra dairesinde takip yapılması dava şartlarından olduğundan, mahkemece İİK.m.50 uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu hususla ilgili değerlendirmede “dava dosyasına sunulan vekâletnamenin pulsuz olduğu ve geçerli bir yetki itirazından söz edilemeyeceği” gerekçesiyle işin esasına girilmesinin bozmayı gerektireceği-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-