Asıl borçlu tarafından akdedilen birden çok kredi sözleşmesinden sadece birine kefil olan kimsenin, kefil olmadığı diğer sözleşmeler nedeniyle sorumlu olmayacağı, bu durumda bilirkişi incelemesi yaptırılarak borcun hangi sözleşmeden doğduğunun ve kefilin bu sözleşme bakımından sorumluluğunun belirlenmesi gerekeceği-
Yetki itirazı değerlendirilirken, öncelikle taraflar arasındaki sözleşmenin geçerli ve taraflar için bağlayıcı olup olmadığının incelenmesi, buna göre sözleşmedeki yetki şartının dikkate alınması, eğer sözleşme geçersiz ve bağlayıcı değil ise bu takdirde, taşıma sözleşmesinden kaynaklı taşıma ücretinin tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin davada yetkili mahkemenin 6102 s. TTK'nın 890. maddesine göre belirlenmesi gerekiği-
Yetki itirazının da görevli mahkemece değerlendirilmesi gerektiği, itirazın iptali davasına bakan mahkemece görevsizlik kararı verildiği halde, yetki hususu da incelenerek yetkisizlik kararı verilmesinin hatalı olduğu-
Taraflar arasındaki ilişkinin menkul satış sözleşmesi olduğu, davalının davacıdan kumaş satın aldığı, alınan kumaşlarda renk farkı şeklinde açık ayıbın bulunduğu, ancak bu ayıbın süresi içinde davacıya ihbar edilmediği, davalının ayıba karşı tekeffül hükümlerinden yararlanamayacağı, bu sebeple ayıp sebebiyle uğranıldığı iddia edilen zarar talebini içeren karşı davanın reddi gerektiği, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 50.120,65 TL alacağının bulunduğu, takip tarihinden sonra 12.03.2014 tarihinde davalı tarafından 28.520,66 TL davacıya ödemede bulunulduğu, bu miktarın talep edilen rakamdan düşülmesi gerektiği, sonuç itibariyle davacının 21.599,99 TL alacağının kaldığı, bu miktara takip tarihinden itibaren % 11,75 oranından başlamak ve talebi aşmamak üzere değişen oranlarda avans faizi yürütülmesi gerektiği, takip tarihi ile kısmi ödemenin yapıldığı tarih arasında işleyen faiz, icra harç ve masrafları ile icra vekalet ücretinin İcra Müdürlüğü’nce infazda dikkate alınması gerektiği, asıl dava itirazın iptali davası olduğundan takipten sonra ve davadan önce 12.03.2014 tarihinde davalı tarafından yapılan 28.520,66 TL ödeme nedeniyle bu miktar yönünden davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı, hükmolunan alacağın faturalara dayanması nedeniyle likid olduğu gerekçesiyle, asıl davanın 21.599,99 TL alacak üzerinden kısmen kabulüne, bu miktar üzerinden % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, takipten sonra yapılan 28.520,66 TL’lik ödeme açısından davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığından davacının iş bu kısma ilişkin isteminin dava şartı yokluğundan reddi gerektiği-
''Kiracı kiralananı boşaltmak istediği taktirde 1 ay evvelinden mal sahibine haber verecektir." şeklinde ihbar şartı tarafların serbest iradesi ile konulmuş olup tarafları bağlayacağından sözleşmede tarafların makul süreyi 1 ay olarak belirleyip davalı ihbar koşuluna uymadan taşınmazı 30.12.2008 tarihinde tahliye ettiğine göre bu tarihten itibaren sözleşmede kararlaştırılan 1 aylık makul süre tazminatı üzerinden karar verilmesi gerektiği-
Konut kredisi nedeniyle haksız olarak tahsil edilen alacakla ilgili açılan itirazın iptali davasında, bilirkişi raporunda davalı bankadan söz konusu kredi sözleşmesinin talep edildiği ancak sözleşmeye ulaşılamadığı gerekçesiyle dava konusu kredi tüketici kredisi kabul edilerek inceleme yapılmasının hatalı olduğu- Dava konusu kredinin niteliği anlaşılamadığından, mahkemece, davalı bankadan dava konusu krediye ilişkin sözleşme ve diğer belgeler getirtilerek ve gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, kredinin ticari olup olmadığı tespit edildikten sonra karar verilmesi gerektiği-