İtirazın iptali davası-
"Taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi uyarınca damga vergisinden davalının sorumlu olduğu, sözleşmenin davacı tarafından tek yanlı olarak feshedilmesinin tahakkuk eden vergiyi ortadan kaldırmayacağı, sözleşmenin 3 asıl olarak imzalandığı, sözleşme ekindeki protokolde bayilik hizmet bedeli olarak 3.000.000 USD olarak kararlaştırıldığı, bu bedelin vergi matrahı olarak kabul edildiği, damga vergisi tutarının 88.040,25 TL olduğu, gecikme zammı ve faizinden de davalının sorumlu olacağı, yapılan hesaplamaya göre ödeme tarihine kadar gecikme zammı toplamının 124.923,25 TL olduğu, davalıdan tahsili gereken bedelin toplam 212.963,50 TL olarak hesaplandığı, takip öncesi davalının temerrüde düşürülmediğinden işlemiş faiz talebinden bahsedilemeyeceği" gerekçeleriyle davanın kısmen kabulü ile itirazın 212.963,50 TL asıl alacak yönünden iptaline, asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesinin isabetli olduğu-
Kooperatif aidat borcundan kaynaklı itirazın iptali davasında, asıl alacak ve faiz ayrımı yapılmadan takibin toplam üzerinden devamına karar verilmesinin faize faiz yürütülmesi sonucunu doğuracağından hatalı olduğu- Talep aşılarak hüküm kurulmasının HMK'nın 26. maddesine aykırı olduğu- Kooperatif aidat alacağı likit olduğundan alacak üzerinden, davacı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerektiği-
İtirazın iptali davası-
Davacı kooperatif tarafından davalı tarafa hizmetin verildiği kabul edildiğine göre, taraflar arasında zımni olarak sözleşmenin kurulduğunun kabulü ile sözleşme göz önünde bulundurularak yetkinin belirlenmesi gerekitiği- Söz konusu hizmetin Sözleşmeden kaynaklanan hizmetin ifa edildiği yer icra daireleri ve mahkemelerinin itirazın iptali davasında yetkili olduğu (İİK. mad. 50, HMK. mad. 10)- 
İtirazın iptali davası-
Faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemi-
İtirazın iptali davası-
Tebligat mazbatasına, tebliğ memuru tarafından beyanda bulunan ve kendisine haber verilen komşunun adı ve soyadı yazılmadığı için tebliğ işleminin usulsüz olduğu- Borçlunun takibe yaptığı itiraza ilişkin alacaklı vekiline yapılan tebliğ işlemi usulsüz olup alacaklı vekilinin, bahse konu işlemi öğrenme tarihinden itibaren süresi içinde itirazın kaldırılması isteminde bulunduğu anlaşıldığından, İİK 264/2 maddesi uyarınca, ihtiyati hacizlerin halen geçerli olduğu- Alacaklı, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemez veya mahkemede itirazın iptali davası açmaz ise, ihtiyati haczin kendiliğinden hükümsüz kalacağı-