Kira sözleşmesinde borcun ödeneceği gün belirtilmiş olduğundan borçlu kiracının temerrüde düşürülmesi için ayrıca temerrüt ihtarına gerek olmadığı-
Mahkemece bozma ilamı doğrultusunda ayrıntılı inceleme yaptırılarak birleşen dosya konusu 2 no'lu bağımsız bölümün edinme sebebi ve üyelik kayıtları üzerinde yeterince durulup davalının bu bağımsız bölüm yönünden üye olup olmadığı kesin olarak saptandıktan sonra bir karar verilmesi gerekirken, Tüketici Mahkemesi kararı gerekçe yapılarak davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Alacaklının usulüne uygun olarak icra emri göndermemesi hallinde, bunları dosya kapak hesabında isteyemeyeceği-. Mahkemece bu kısma yönelik şikayetin kabulü gerekirken tümünün reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir" gerekçesiyle kararın bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen, ilamda belirtilen bozma sebepleri çerçevesinde işlem yapılmadığı anlaşıldığından, bozma gereklerinin yerine getirilmemiş olduğu-
Davanın açılmasından sonra yargılama sırasında dava konusu taşınmaz tahliye edildiğinden, kiralananın tahliye edilmesi nedeniyle alacağın bir kısmının reddedildiği anlaşıldığından, davalı kiracı tarafından takibin ve davanın açılmasına sebebiyet verilmiş olması nedeniyle davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmemesi gerektiği-
Kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemi-
Kira ilişkisinden kaynaklanan hor kullanma bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemlerine-
Mahkemece 6100 sayılı HMK. mad. 125/2 uyarınca devralmış olan kişinin görülmekte olan davada davacı yerine geçeceği ve davanın kaldığı yerden devam edeceği gözetilmeden temlik eden davacı yönünden hüküm kurulmuş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemi-
Davaya konu alacağın, davalı kurum görevlilerinin kendisine tevdii edilen görevi, kusurlu ve görev gereklerine aykırı olarak yerine getirmesi, davalı kurumun da gerekli tedbirleri almayarak bu duruma engel olmamasından kaynaklandığı savunulduğundan idari yargının görevli olması gerekip idari yargı yerinde "itirazın iptali" biçiminde bir dava yolu düzenlenmediğinden adli yargı yerinde açılan bu tür davalar yönünden yargı yolu bakımından görevsizlik kararı da verilemeyip, idari yargı yerinde dava konusu edilip oradan bir karar alınmadan talep konusu ile ilgili olarak doğrudan icra takibi yapılıp bu takibe yapılan itiraz üzerine adli yargı yerinde itirazın iptalinin istenmesine yasal olanak bulunmadığından, davacının isteminin dinlenemeyeceği-
Dosya kapsamı itibariyle davalılar arasında organik bağ bulunduğundan davanın diğer davalı yönünden husumetten reddinin hatalı olduğu- Davacının hizmet süresi ve ücretinin taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmadığı bilinerek, icra takibine konu edilen işçilik alacaklarına esas olduğundan ve alacak likit olduğundan icra inkar tazminatı talebinin yasal koşullarının oluştuğu-