Borçlunun icra inkar tazminatıyla sorumlu tutulabilmesi için alacağın "likit" olmasının zorunlu olduğu- Toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre belirlenen alacak için icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceği-
Davaya konu alacağın,
İdari eylem olan alacağın varlığının ve kapsamının hukuk mahkemesi tarafından çözümlenemeyeceği- İdari yargı yerinde "itirazın iptali" biçiminde bir dava yolu düzenlenmediği, istem idari yargı yerinde dava konusu edilip oradan bu konuda bir karar alınmadan icra takibi yapılmasına ve icra takibine itiraz üzerine adli yargı yerinden itirazın iptalinin istenmesine yasal olanak bulunmadığı-
Hüküm davalının yokluğunda verilmiş olup, dosyada yapılan incelemede; bozma sonrası yapılacak yargılamada tensip zaptı ve duruşma gününe ilişkin tebligatın davacı tarafa iki kez tebliğ edildiği, davalıya ise tebligatın çıkarılmadığı, bu durumda mahkemece tensip zaptı ve duruşma gününün adı geçen davalıya yöntemine uygun şekilde tebliğ edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmadan hatalı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Tacir olan taraflar arasındaki Fuar Katılım Sözleşmesine dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin davada; davalı şirket defter ve kayıtlarının tayin edilecek uzman bir bilirkişi tarafından incelenmesi ile, davalı şirketin dava konusu sözleşmede imzası bulunan ortağının münferiden imzaladığı sözleşme ve işlemlere davalı şirketçe itibar edilerek gereklerinin yerine getirilip getirilmediği ve bu doğrultuda işlem tesis edip etmediği araştırılarak, böyle bir uygulamanın bulunduğunun tespiti halinde davanın kabulüne, bu yönde uygulamaların bulunmadığının tespiti halinde ise davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Takibe itiraz etmeyen davalı hakkında itirazın iptali davası açılamayacağı- Davalı şirket hakkında yapılan icra takibinde ödeme emrinin davalı şirkete tebliğ edildiği (cari hesaba dayalı aynı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip), yine bu takibe dayalı olarak açılan itirazın iptali davasında da dava dilekçesinin davalı şirkete tebliğ edildiği, artık bu şekilde TMK. mad. 887’de aranan hem asıl borçlu, hem de borçtan şahsen sorumlu olmayan ipotek takip borçlusuna muacceliyet ihtarının gönderilme şartının gerçekleştiği-