İcra takibinin dayanağı olan Asliye Hukuk Mahkemesi ilamının haksız fiilden kaynaklanan manevi tazminat alacağına ilişkin olduğu bilinerek, ilam şahsın hukuku ile ilgili olmakla birlikte tarafların hukuki durumlarında değişiklik yaratan bir sonuç doğurmayıp sadece malvarlığını etkilediğinden, takibin iptali şikayetinin reddi gerektiği-
Taraflar, 3533 Sayılı Kanunun 1. maddesinde gösterilen kuruluşlardan olduğundan,Vakıflar Genel Müdürlüğü ile belediye arasındaki kira sözleşmesi uyarınca ödenmeyen kira alacakları için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali için açılan davanın "Hakem" sıfatı ile çözümlenmesi gerektiği-
Ticari nitelikteki genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davasında, alacak miktarının kredi sözleşmesi hükümleri dikkate alınarak hesaplanması gerektiği, TBK'nun 88 ve 120. maddeleri dikkate alınarak yapılan bilirkişi incelemesine göre hüküm kurulmasının hatalı olduğu-
Kefil, kefalet limiti ve kendi temerrütünün hukuki sonuçları ile kredi borçlusunun borcundan sorumlu olduğu- Davacı banka, davalı hakkında rehin açığı belgesine dayalı olarak icra takibi başlatmış ise de, rehin açığı belgesinin alacak miktarının tamamını göstermeyeceği- Mahkemece davalı hakkında başlatılan icra takibinin başladığı icra takip tarihi itibariyle bankanın kredi alacağı konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla saptanması gerektiği- İtirazın iptaline karar verilmesi halinde, hangi icra dosyasına yapılan itirazın iptal edildiğinin açıkça dosya numarası belirtilerek yazılması gerektiği-