İtirazın iptali davası-
İtirazın iptali davası-
İtirazın iptali davası-
Tebligat mazbatasına, tebliğ memuru tarafından beyanda bulunan ve kendisine haber verilen komşunun adı ve soyadı yazılmadığı için tebliğ işleminin usulsüz olduğu- Borçlunun takibe yaptığı itiraza ilişkin alacaklı vekiline yapılan tebliğ işlemi usulsüz olup alacaklı vekilinin, bahse konu işlemi öğrenme tarihinden itibaren süresi içinde itirazın kaldırılması isteminde bulunduğu anlaşıldığından, İİK 264/2 maddesi uyarınca, ihtiyati hacizlerin halen geçerli olduğu- Alacaklı, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemez veya mahkemede itirazın iptali davası açmaz ise, ihtiyati haczin kendiliğinden hükümsüz kalacağı-
İtirazın iptali davası-
İtirazın iptali davası-
Tacir olan taraflar arasında sözleşme bulunmadığından davacının davalıdan kur farkı talep edemeyeceği belirtilmişse de, taraflar arasındaki ilişkinin yabancı para ile gerçekleştirildiği fatura ve taraf defterlerinin içeriğinden anlaşıldığından, yazılı sözleşme yapılması geçerlilik koşulu olmadığından, davanın reddinin isabetsiz olduğu- Bir tacirin kendi defterleri aleyhine delil teşkil edeceğinden, davalı defterlerindeki kur farkına ilişkin alacak kaydı bulunduğu ve çekle yapılan ödemeler de gözetilerek karar verilmesi gerektiği-
Zamanaşımına uğramış çeke dayalı alacağın tahsiline yönelik icra takibine itirazın iptaline ilişkin davada, dava konusu çekte davalı keşidecinin, davacı ise son hamil konumunda olduğundan, davalı keşideci hakkında 6102 s. TTK. mad. 732 uyarınca sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde başvuru hakkının bulunduğu ve bu durumda davalı keşidecinin "sebepsiz zenginleşmediğini" kanıtlamakla yükümlü olduğu-
İtirazın iptali davası-
İtirazın iptali davası-