Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporlarının ve mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın hüküm tesisi için yeterli olup olmadığı, buradan varılacak sonuca göre dava konusu faturalardan ... nolu faturaların sevk irsaliyelerinde imzası bulunan...’ın davalı çalışanı olarak kabul edilip tarafların kayıtlı oldukları vergi dairelerinden dava konusu faturaların BA (Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim) ve BS (Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim ) formlarının bulunup bulunmadığının sorulmasının ve tarafların alacak ve borç durumlarının tespiti için dosyanın yeni bir bilirkişiye tevdii ile hasıl olacak sonuca göre karar verilmesinin gerekip gerekmediği-
Taraflar arasında düzenlenen ek protokolde 13/11/2007 tarihinde mülkiyet devri yapılan alacağa karşılık teminat olarak verilen 12 dairede ... herhangi bir tasarrufta bulunmadığı için kendisinden kooperatif aidatı, yönetim gideri namı altında herhangi bir ücret talep edilemeyeceği kooperatif tarafından kabul edildiğinden eldeki davanın dayanağı olan icra dosyasından söz edilmemesinin davalının davacıdan yakıt gideri talep edebileceği anlamına gelmediği, ayrıca dosyada kötüniyet tazminatı şartlarının oluşmadığı- Alacaklı davalının, taraflar arasında yaşanan hukuki anlaşmazlıklar nedeniyle salt diğer tarafa zarar verme kastıyla davacının borçlu olmadığını imzalanan protokole göre bildiği halde icra takibi başlattığı ve borçlu olmadığını bildiği halde takip başlatan alacaklı kötüniyetli olduğundan davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiği görüşünün karşı oy olarak benimsendiği-
İtirazın iptali davasında talep edilen tazminat miktarının likit (muayyen, belirli) olmadığı anlaşılmakla, davacının icra inkar tazminatı talebinin yasal şartları bulunmadığından icra inkâr tazminatı talebinin reddine karar verilmesinin gerektiği-
6 aylık itirazın kaldırılması davası açma süresinin itirazın alacaklıya tebliği ile başlayacağı- Borçlunun "itirazın iptali için davası açmak adına arabuluculuk süreci işleten alacaklının itirazdan haberdar olduğunu" ilişkin savunmasına itibar edilmediği-
Davacının her iki icra takibinin talep tarihleri arasındaki zaman diliminin yakın olması, her iki takibinde de aynı ............ USD’lik faturaya dayanması ve asıl alacak bedelinin rakamsal olarak aynı olup para birimleri yönünden farklı olduğu göz önünde bulundurulup ilk takibin maddi hataya dayalı icra takibi olduğu ve TBK’nın 99. maddesi kapsamında seçimlik hakkın kullanılmadığı gözetilip Bölge Adliye Mahkemesince işin esasının incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir iken, davanın usul yönünden reddine karar verilmesinin olmadığı-
Gerekçeli karar kaleme alınırken bölge adliye mahkemesince “İlk Derece Mahkemesinin Kararının Özeti” başlığı altında dava dosyası ile ilgili ilk derece mahkemesi kararının özetlenmediği, farklı bir uyuşmazlık konusunun özetlendiği, böylelikle gerekçeli karar içinde çelişki yaratıldığı anlaşılmış olup, kararın bu nedenle bozulmasının uygun olduğu-
12. HD. 20.09.2023 T. E: 4844, K: 5151
Cezai şart alacakları için takibe girişen alacaklı yüklenicilerin sulh ve ibra protokolüne bu icra takiplerini dahil etmediği ve TBK 131/1 ve 179/2 kapsamında cezai şart bedelini isteme haklarını saklı tuttukları- Hem fesih hem de temlik sözleşmesinde ayrı ayrı olmak üzere cezai şart düzenlemesine yer vermiş ise de; temlik sözleşmesinin, fesih sözleşmesine bağlı olarak, temlikin nasıl gerçekleştirileceğini düzenlemek amacıyla hazırlandığı ve her iki sözleşmede de arsa sahibinin asıl ediminin temliki gerçekleştirmek, yüklenici tarafın edimi de tapudaki şerhi kaldırmak olduğu- Yükümlülüklerin ihlali halinde, fesih sözleşmesi ve temlik sözleşmesinin taraflara ayrı ayrı cezai şart alacağı hakkı kazandırmayacağı- 
Mahkemece; davalı murisin peşin ödemeli üye olup olmadığı yeterince tartışılmadan, bozmaya uyulmasına rağmen bozma gereği yerine getirilmeden karar verildiği, bu durumda mahkemece, davalının savunmasını dayandırdığı genel kurul kararının iptal edilmediği ve emsal dosyalar da göz önünde bulundurularak, davalının peşin ödemeli ortak olup olmadığının belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye hak ediş bedeli alacağına ilişkin itirazın iptali istemine ilişkin uyuşmazlıkta; bölge adliye mahkemesince davalı vekilinin istinaf dilekçesinde işlemiş faiz yönünden itirazının bulunmadığı gerekçesiyle bu iddiasını değerlendirmemiş ise de, davalı vekilinin istinaf dilekçesinde işlemiş faiz yönünden itirazının bulunduğu, bu faiz yönünden yapılan temyiz itirazı incelendiğinde, davalı tarafın davacı tarafa bakiye iş bedeli alacağı yönünden ihtarname gönderdiği ve davalı tarafın temerrüde düşmüş olduğu, asıl alacağa işlemiş faiz yönünden hesaplama yapılırken davalının temerrüde düştüğü tarih ile takip tarihi arasında hesaplama yapılması gerekirken, temerrüde düşürülme tarihi dikkate alınmadan hüküm verilmesinin bozmayı gerektirdiği-