Davacıya ait taşınmazlar ve taş ocağı başında uzman bilirkişiler refakatinde keşif icra ederek, taşınmazlar ile taş ocağı arasındaki mesafeyi tespit edip, davalının kapalı sisteme geçildiğine ve havaya yasal sınırlardan daha düşük düzeyde toz salınımı yapıldığına dair savunmasını araştırıp, bu hususlarda gerekli tespit ve ölçümleri yaptırıp, davacının hissedar olduğu taşınmazlarda davalının işletmesi nedeniyle değer kaybı oluşup oluşmayacağını belirleyerek sonucuna göre karar verileceği-  Değer kaybı alacağı, taşınmazın mülkiyetine bağlı bir alacak olduğundan, taşınmazlarda değer kaybı var ise; davacı yararına ancak hissesi oranında tazminatına hükmedilebileceği-
Mahkemece, kooperatifin tüm defter, kayıt, belge, yönetim ve genel kurul kararları varsa banka kayıtları getirtilerek kooperatifler konusunda uzman bilirkişi ile şehirler ve ilçeler arası yolcu taşıma sektöründe faaliyet gösteren uzmanın da katıldığı bilirkişi kurulu oluşturulup, davalı kooperatif kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak, davacının aracının çalıştırılmaması nedeniyle uğradığı kazanç kaybının yukarıda belirtilen ilkeler çerçevesinde denetime elverişli bir rapor alınarak tespit edilmesi, bilirkişi raporu ile kazanç kaybının gerçek miktarının somut verilerle tam olarak saptanamaması halinde TBK'nın 50 (BK m. 42) vd. madde hükümleri uyarınca mahkemece somut olayın özellikleri gözönünde bulundurularak, takdiren hakkaniyete uygun bir miktar kazanç kaybına hükmedilmesi gerektiği-
Kooperatif üyeliğinin tespiti, hat bedeli ve mahrum kalınan kâr istemine ilişkin davada, mahkemece bilirkişi raporu esas alınarak, dava konusu aracın tazminat istenen süre içinde davacı yanca hiç çalıştırılmadığı varsayımına göre hesaplama yapılmışsa da, dava konusu edilen dönemde davacı, aracını çalıştırmış olsaydı elde edeceği net kazancı talep hakkını haiz olup, aracın başka bir işte de çalıştırılarak gelir elde edilmesi halinde, bu durum davacının haksız zenginleşmesine neden olacağıdan, öncelikle aracın tazminat istenen dönem içinde başka bir işte çalıştırılarak gelir elde edilip edilmediğinin saptanması, davacılar ile aynı hatta çalışan bir ortağın ortalama brüt kazancının belirlenmesi, hesaplanan kazanç miktarından masraf ve amortisman giderleri ile saptandığı takdirde yapılan diğer işten elde edilen net gelirin düşülmesi gerekeceği- Mahkemece defter kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak kazanç kaybının gerçek miktarının somut verilerle tam olarak saptanamaması halinde TBK. mad. 50 uyarınca, takdiren hakkaniyete uygun bir miktar kazanç kaybına hükmedilmesi gerektiği-
Boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı, bu nedenle, davacı eş yararına maddi tazminat verilmesi gerektiği-
Tarafların müşterek çocuklarının üç kez ameliyat olmasına rağmen davalı (koca)'nın bununla ilgilenmediği, aralarında çıkan bir tartışma sırasında da kadının sığındığı odanın kapısını kırmak suretiyle kadın üzerinde ciddi bir korku yarattığı anlaşıldığından bu olayların davacı (kadın)'ın kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği açık olup tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK md. 4, TBK 50,51,52,58) dikkate alınarak davacı (kadın) yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği-
Boşanmaya sebep olan olaylarda; maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı, boşanma sonucu bu eşin maddi desteğini yitirdiği ve bu olayların davalının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşıldığından, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak davalı (koca) yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekeceği-
Kiralanan araç bedeli ile kira alacağı ve mahrum kalınan kâr istemine ilişkin davada, davacı kiraya verenin öncelikle ilgili sigorta şirketine başvurarak araç bedelini talep edip başvuru neticesine göre sigorta şirketini hasım göstererek dava yoluyla araç bedelini istemesi gerekirken bu yol tüketilmeden araç bedelinin doğrudan kiracıdan talep edilmesinin mümkün olmadığı-
İdare’nin hizmet kusurundan doğan zararlardan dolayı İdare’ye karşı idari yargı yerinde tam yargı davası açılması gerektiği- Dava konusu taşınmazdan davalı şirket tarafından malzeme alınması nedeniyle doğan zararın ödetilmesine ilişkin olarak, alınan malzemenin yeniden temin edilerek taşınması ve yerine serilmesi giderleri saptanmak suretiyle eski hale getirme bedelinin saptanması gerektiği-  Tazminat sorumluluğunun kapsamı, gerçek zarar ile sınırlı olup; zararın da, haksız eylemden önceki ve sonraki durum arasındaki farktan ibaret olduğı, dava konusu olayda, alınan malzemeler nedeniyle taşınmazların aynına zarar verilmiş olup; zarar miktarının, taşınmazın sürüm (rayiç) değerini geçmemesi gerekeceği ve taşınmazın sürüm (rayiç) değerinin belirlenmesinin; eski hale getirme masrafları ile kıyaslanması ve az olan miktara hükmedilmesi gerekeceği-
Davacının, pişmanlık hükümleri kapsamında ek beyanname vererek ödediği miktar, olağan olarak ödenmesi gereken vergi miktarından fazla olup olmadığı belirlenip fazla ödenen miktar belirlendikten sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekip uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklandığından davada uygulanacak olan faiz ölçüsü avans faizi olmayıp yasal faiz olduğu-
Zararın gerçek miktarı davacı tarafından ispatlanamasa bile hakim tarafından hakkaniyete uygun bir tazminata hükmedilebileceği, 90 gün süreyle geçici iş görmezlik halinde kalan davacının gelir durumu ile ilgili bir belge sunmaması da gözetilerek, olay tarihindeki asgari ücret üzerinden hesaplanacak geçici iş göremezlik zararına hükmedilmesi gerekeceği- Davacının (silahla) yaralanma derecesi de gözetilerek daha üst düzeyde manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği-