Dava dilekçesinde dayanılmayan "çocuklara uygunsuz yayın izletme" vakıasının karşı tarafa kusur olarak yüklenilemeyeceği- Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı-karşı davalı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat az olduğundan, TMK.'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile TBK. mad. 50 ve 52 dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi ve manevi tazminat takdiri gerektiği-
E.tmanın önlenmesi, eski hale getirme ve ecrimisil isteklerine ilişkin davada, keşifte dinlenen tanıklar, hafriyat dökülen kısma ilişkin yer bildiriminde bulunmuş ancak bu husus düzenlenen bilirkişi rapor ve krokilerinde yargı denetimine esas olacak şekilde yansıtılmamış olduğundan,yeniden taraf tanıkları dinlenip hafriyat döküldüğü iddia edilen bölümlerin tereddüte yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi, dava konusu taşınmaza hafriyat döküldüğüne kanaat getirilmesi halinde, dosya kapsamındaki hava fotoğrafları ve diğer belgelerden yararlanarak taşınmazın önceki hali ile mevcut durumunun karşılaştırılmak suretiyle bu kısımdaki eski hale getirme bedelinin net bir şekilde saptanıp, TBK.nun 49 vd. maddeleri gözetilmek suretiyle bir karar verilmesi gerektiği- Bilirkişi raporunda davacılara %40 oranında kusur izafe edilerek eski hale getirme bedelinin hesaplanması ve belirlenen bu miktar üzerinden TBK.nun 50. maddesi gereği %90 oranında indirim yapılmasının isabetsiz olduğu-
Kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminatının az olduğu- Ziynetlerden 10 adet bileziğin erkek tarafından bozdurularak otomobil alındığı erkeğin kabulünde olarak, bu ziynetlerin iade edilmemek üzere verildiği hususunun da erkek tarafından kanıtlanmadığı anlaşıldığından bileziklerin dava tarihi itibariyle değerlerinin belirlenerek erkekten tahsiline karar verilmesi gerektiği-
Davacı dava dilekçesinde, haksız rekabet nedeniyle uğradığı kar kaybını istemişse de; delil olarak kendi defter ve kayıtlarına dayanmadığından, davacının karşı tarafın elde ettiği karı talep ettiğinin kabulü gerektiği- Davalının haksız rekabete konu hizmetler nedeniyle elde ettiği ciro belirlenmiş, davalının bu hizmetler nedeniyle elde ettiği net kar miktarı hesaplanmamış olduğundan mahkemece bu bilirkişi raporunda belirlenen miktarın tamamı davalının zararı olarak kabul edilmesinin hatalı olduğu davalının haksız rekabete konu hizmetler nedeniyle tahsil ettiği ücretlerin tamamının davacı zararı olarak kabul edilemeyeceği- Davalı bölgede davaya konu hizmetleri verebilecek başka muayenehane ve polikliniklerin de bulunduğunu savunmuş olup haksız rekabet tarihi itibariyle taraflar dışında aynı hizmetleri veren başka firma ya da firmaların bulunması halinde davalının eyleminin davacının pazar payını tamamen kapattığı kabul edilemeyeceğinden bu husus üzerinde durularak davacının davalının eylemi nedeniyle uğradığı maddi zararın tespiti gerektiği-
İncelemesiz patent hükümsüzlüğüne ilişkin birleşen davada, mahkemece alınan ilk bilirkişi raporunda dava konusu patentin yeni olmadığı, ikinci bilirkişi raporunda ise anılan patentin yeni olduğu hususunda görüş belirtildiğinden her iki bilirkişi raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi için içlerinde patent uzmanının da bulunduğu yeni bir heyetten rapor alınması gerektiği-
Davalının yasa veya sözleşmeye aykırı fiil nedeniyle uğrayabileceği zararının yeni bir bilirkişi kurulu oluşturulup denetimine elverişli rapor alınarak belirlenmesi, zararının bu şekilde belirlenememesi halinde ise mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 42. maddesi uyarınca belirlenerek hüküm kurulması gerektiği-
Çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi, yıkım ve eski hale getirme bedelinin tahsili istekleri-
3. HD. 01.11.2016 T. E: 2015/17978, K: 12352-
Noterin sorumluluğunun doğabilmesi için, sahtecilik eyleminden davacının zararının doğmuş olması gerektiği-  Davalı noterin yapılan noterlik işleminde kusursuz sorumluluğu var ise de, davacının aracın kayden maliki olduğu, noterlik işleminden sonra aracın çalınması nedeniyle zararın oluştuğu dikkate alınarak eylem ile zarar arasında uygun illiyet bağının bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi; ayrıca, aracın bulunup bulunmadığı ve davacı ve/ veya başka bir kişiye teslim edilip edilmediği hususlarının da sıhhatli şekilde tespit edilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunmayan ........ başlangıç tarihli, beş yıl süreli kira sözleşmesi ile şehirlerarası otobüs terminalinin davalıya kiralandığı, kira sözleşmesinin haksız olarak davalı tarafından feshedildiği, bozma ilamında da belirtildiği üzere davalının tazminat sorumluluğunun, davacı kiracının aynı şart ve koşullarda kiracı olarak faaliyetini yürütebileceği başka bir terminal binasını yeniden kiralayabileceği süre ile sınırlı olduğu, bozmadan sonra yapılan araştırma sonucunda, aynı nitelikte başka bir yer bulunmadığı anlaşıldığına göre bu durumda zararın kapsamının belirlenebilir nitelikte olmadığının kabulü gerekeceği, bu nedenle Mahkemece,TBK'nun 50/2. maddesi (BK 42/2) çerçevesinde hakkaniyet ölçüsünde ve olayın oluşuna uygun bir tazminata karar verilmesi gerekeceği-