Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, kadın yararına daha uygun miktarda maddi tazminat takdiri gerektiği- Davacı tarafından daha önce açılıp reddedilen boşanma davasında toplanan delillerden eşine fiziki şiddet uygulayarak evden kovduğu, evin kilidini değiştirdiği ve daha sonra da evi yakınlarına satıp, yeni sahiplerinin davalıya ait eşyaları kapı önüne çıkarıp, eşyaların talan edilmesine sebep olduğu anlaşıldığından, davalının kişilik haklarına saldırı niteliğindeki bu olaylar nedeniyle manevi tazminatla sorumluluğu gerektiği-TMK.nun 166/4. maddesine dayanan bir boşanma davasında, boşanmanın fer'i sonuçları düzenlenirken, reddedilen ilk davadaki ispatlanmış olaylar ve fiili ayrılık süresi içinde ortaya çıkan kusurların gözönünde tutulacağı-
Zararın varlığını ve tutarını kanıtlamak zorunda olan davacının, zararın gerçek tutarını kanıtlamakta zorlandığı veya kanıtlanmasının davacıdan beklenemeyeceği durumlarda hakimin, işlerin olağan gidişi ve zarar görenin aldığı önlemleri gözeterek zarar tutarını kendiliğinden belirleyeceği, yaşamın olağan akışına uygun olan tedavi giderleri vb. gibi tüm giderlerin belgelenmesinin beklenemeyeceği-
Dava konusu aracın, dar kapsamlı kasko sigorta poliçesi ile sigortalandığı ve kasko sigortasında "% 100 kusurlu" olma halinin teminat dışında bırakılmadığı, meydana gelen hasarın, sözleşmede belirtildiği şekilde kasko sigorta poliçesi düzenlenmesi halinde teminat kapsamında kalmadığı anlaşıldığından, kiracının, araçta meydana gelen hasardan sorumlu tutulamyacağı, ancak kiralanan araç pert olup, davacının kiralanan aracın aynı model ve niteliklerini taşıyan bir aracı piyasadan alabileceği süre belirlenerek, bu süre için gelir kaybına hükmedilmesi gerekeceği-
Sigortalının çevre binalarda meydana gelen hasarları gidermek için yaptığı ve sigorta kapsamında olan masrafların sigorta şirketi tarafından ödenmesi gerekeceği, ancak sigorta şirketinin sigortalısına karşı gerçek zarar miktarıyla sorumlu olduğu, bu nedenle bilirkişi raporunda çevre binalarda yeni Deprem Yönetmeliği gereğince yapılmış olması gereken güçlendirmeler yapılmış olsaydı hasarların çapının, mahiyetinin ve kapsamının güçlendirme çalışmalarının içeriğine bağlı olarak belirli ölçüde azalacağının belirtilmesi durumunda gerçek hasar miktarının tespitinde bu belirlemenin de dikkate alınmasının zorunlu olduğu, zarar miktarı kesin olarak hesaplanmasa da tazmini gereken hasar miktarında sigorta şirketi lehine mahkeme hakimince takdiren belirlenecek makul bir indirim yapılması gerekeceği-
Kiralananda kalan mahkeme aracılığı ile tespiti yaptırılan depo tabir edilen yerdeki eşyaların mümkünse aynen iadesi, zayi olmuş ise dava tarihindeki bedellerinin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla eşya bedelinin tahsili istenmiş olup, kiraya verenin taahhüt tarihine göre kiracıyı tahliye ettirmesi gerekirken taahhüde uyulmayarak doğrudan kiralanandaki eşyaların depoya kaldırılmış olmasının usulsüz olduğu-
Yerel mahkemenin 3.913,03 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödetilmesine yönelik ilk kararı, kararı temyiz etmeyen davacı yönünden bu miktarda kesinleşmiş olup, davalı yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu- Bozma ilamında, davacının ticari işletme olması nedeni ile ticari defterleri üzerinde inceleme yapılması, bu yöntemle bir sonuca ulaşılamaması halinde zararın BK 42. maddesi uyarınca hakim tarafından adalete uygun şekilde takdir edilmesi gerektiği belirtildiğinden, davacı ticari defterlerini ibraz etmemiş olduğundan, zarar kapsamının hakim tarafından adalete uygun olarak belirleneceği, hakim tarafından tazminat tutarının belirlenmesinde bilirkişi raporunun yetersiz olduğu biçimindeki bozma ilamı ve davacının ticari defterlerini ibraz etmemiş olması ile davalı yararına kazanılmış hakka dikkat edilmesi gerekeceği-
Maden ocağında yapılan açık işletmenin şevlerinde, eğim açısının fazla, toprak yapısının zayıf dayanımlı olduğu, çalışma alanının doğusundaki duraysız şev alanına pasa yığınlarının kontrolsüz bir şekilde döküldüğü, şevin üst kısmında oluşan yükün şevin taşıyabileceği yükü aştığı, bu nedenle makaslama gerilmesinin arttığı ve heyelanın meydana geldiği bilirkişi raporuyla anlaşılmış olup bu raporun yeterli olduğu ve zarara neden olan mermer ocağını işleten şirket yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin isabetli olduğu- Red sebeplerinin farklı olması halinde, davalılar vekillerine ayrı ayrı vekalet ücreti hükmedilmesi gerektiği-
Eksik incelemeyle salt Valilik Defterdarlık Muhasebe Denetmenliği İnceleme Raporuna göre hüküm kurulması yerine, davaya konu dosyalar ve bu dosyalar uyarınca ödemelerin gerçekleştirildiği icra takip dosyaları getirterek, davalının ödemelerde kusuru bulunup bulunmadığı gerekirse bu hususta bilirkişi incelemesiyle araştırılarak, kurumun zarara uğramasında davalının kusuru bulunduğu tespit edilirse, zararın kapsamı belirlenerek, haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istemi hakkında karar verilmesi gerektiği-
Davalının savunması doğrultusunda olayın meydana geldiği yerde taraflardan hangisinin alt yapısının daha önce yapıldığının belirlenerek, davacıya ait kablolarda hasar meydana gelmesinde tarafların hangi oranda kusurlu oldukları, hasarın giderilmesi için yapılacak masrafın ne olacağı, ibraz edilen fatura içeriklerinin meydana gelen hasar ile örtüşüp örtüşmediği konularının açıklığa kavuşturulup karar verileceği-
Haksız eylem nedeni ile uğranılan maddi zararın ödetilmesi istemine ilişkin davada, davacıya ait santrale davalılar tarafından verilen hasarın giderilmesi için ödetilmesi gereken zarar tutarının belirlenmesine yönelik yeni bir rapor alınarak önceki raporların da tartışılarak çelişkinin giderilmesinden sonra karar verilmesi gerektiği-