Davacı tarafça iş makinasının daha önceki dönemlerde çalışma sürelerine dair herhangi bir fatura veya delil ibraz edilmemiş olup, iş makinalarının çalışma şartları gözetildiğinde tatil günleri haricinde de her gün iş bulacağı ve bulsa bile günlük 8 saat kesintisiz çalışacağının kabulünün mümkün olmadığı, mahkemece yapılan araştırma ve alınan bilirkişi raporu sonucu, söz konusu zarar miktarı tam olarak tespit edilemediğinden, zarar miktarının hakkaniyete uygun olarak belirlenmesi gerektiği-
Haksız haciz ve yedieminlik görevini suistimal nedeniyle tazminat istemine ilişkin olarak, davacının maddi tazminat olarak aracın değerini talep ettiği ve fiili haciz tarihinden itibaren faiz yürütülmesini istediği gözetildiğinde; aracın haciz tarihindeki değerinin haciz tarihinden itibaren faizi ile tahsiline karar verilmesi gerekeceği-
Uyuşmazlık konusu toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan ücret farkı, yıpranma primi farkı, ilave tediye ve akdi ikramiye farkı alacakları bakımından; talep içeriğinden de açıkça anlaşıldığı üzere, davacı sendikaya üye olduğu ve toplu iş sözleşmesinden yaralanabileceği tarihi, çalışma süresini, en son ödenen ücreti, toplu iş sözleşmesi gereği alması gerektiğini iddia ettiği aylık ücret miktarını, ödenmesi gereken ücret farkı, yıpranma primi farkı, ilave tediye ve akdi ikramiye farkı tutarını iş yerinde uygulanan toplu iş sözleşmesi hükümleri gereğince belirleyebilecek durumda olmadığından, toplu iş sözleşmesinden kaynaklı ücret farkı, yıpranma primi farkı, ilave tediye ve akdi ikramiye farkı alacaklarının, belirsiz alacak olmadığı-
Gerçek zararın, mal varlığının haksız eylemden önceki duruma gelmesi, bir başka anlatımla haksız eylem meydana gelmeseydi ne durumda olacaksa o duruma getirilmesi için gerekli olan tutar olduğu- Eksik yatan gelir vergisinin, kanunen ödenmesi zorunlu olan borçlardan olup davalının haksız eylemi ile ortaya çıkan bir sonuç olmadığından gerçek zarar kapsamında olmadığı-
Trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkin davada, mahkemece tarafların davaya konu trafik kazasındaki kusur durumu araştırılıp tartışılmadan, hüküm fıkrasında yalnızca Trafik Tescil ve Denetleme Büro Amirliği ekipleri tarafından düzenlenen maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağının incelenmesinde davalıya ait aracın tespit edilemeyen sürücüsünün asli kusurlu olduğunun belirtildiği şeklindeki kusura ilişkin yetersiz gerekçeyle yetinilerek davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının yazılı belgelere ve işyeri kayıtlarına dayanmayıp, tanık anlatımlarına dayanması halinde, hesaba esas alınan süre ve alacağın miktarı nazara alınarak takdir edilecek uygun oranda hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği ve bu halde, tanık anlatımlarına dayanılarak hesaplanan alacak miktarından hakimin takdir yetkisine bağlı olarak yapılacak indirim oranı baştan belirli olmadığından, alacağın belirsiz kabul edileceği- Mahkemece hafta tatili, fazla mesai ve ulusal bayram genel tatil alacakları bakımından davacının ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmek suretiyle hüküm altına alınmış ise de, bu alacaklar bakımından davanın belirsiz alacak davası olduğu anlaşılmakla bu alacaklara dava tarihinden itibaren faiz uygulanması gerektiği-
Taşıma akdinin ihlali nedeniyle uğranılan zararın tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemi-
Maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alınarak, hakkaniyete uygun miktarda tazminata takdir edilmesi gerektiği- Velayete ilişkin, ortak çocuğun, idrak çağında olması dikkat alınarak,  velayet tercihi konusunda sonuçları hakkında bilgilendirilip bizzat dinlenmesi; bu yeterli olmadığı takdirde uzman veya uzmanlardan velayet konusunda rapor alınarak, tüm deliller birlikte değerlendirilip velayetin düzenlenmesi gerektiği-
Noterin sorumluluğunun doğabilmesi için, söz konusu sahtecilik eyleminden davacının zararının doğmuş olması gerekeceği,mahkemece; ceza yargılamasının sonucu beklenilerek, sahte kimlik belgesi kullanılarak davalı noterlikte satılan aracın davacının elinden alınıp alınmadığı tespit edilip, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Davacıya yapılan enjeksiyonun usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığı, hastada oluşan hasarın, “enjeksiyonun hatalı uygulanması”na bağlı olarak gelişebileceği ve bunların gelişme olasılıkları, kas içine ve usulüne uygun olarak yapılan bir enjeksiyon sonrasında “nöropati” gelişmesinin mümkün olup olamayacağı, mümkünse, bu durumun meydana getireceği bulguların neler olduğu, enjeksiyon öncesinde yapılması gereken muayenenin ve sonrasında gereken tüm tıbbi müdahalelerin yapılıp yapılmadığı üzerinde durulup irdelenmek suretiyle, olayda davalıya atfı kabil bir kusur bulunup bulunmadığı belirlenip sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-