Terekeye temsilci atanmış olmakla, artık davayı takip yetkisinin tereke temsilcisine geçtiği gözetilmeksizin, terekeye temsilci atanmakla davayı takip yetkisi sona eren mirasçılar huzuru ile yargılamaya devam edilerek işin esası hakkında karar verilemeyeceği-
Taraf teşkilinin sağlanması için, dava dışı kalan muris M.'in diğer mirasçılarının davacı yanında davaya katılmasının sağlanmasının, ya da açılan davaya karşı olurlarının alınmasının veya TMK.nun 640. maddesi uyarınca murisin terekesine temsilci atanmak suretiyle ve onun huzuruyla davanın yürütülmesinin gerekeceği, dava dışı mirasçılar 17.06.2011 tarihli yargılama oturumunda davaya olur verdiklerine ve payları oranında iptal ve tescil istediklerine göre davada taraf teşkilinin sağlandığı ve artık dahili davalılardan söz edilemeyeceği, bunların davacı sıfatını aldıklarının açık olduğu-
Ortaklığın giderilmesi davası sonuçlanmış ve taşınmaz 3. kişi adına tescil edilmişse, o takdirde davacının aktif dava ehliyetinin kalmayacağı-
Miras bırakanın 01.04.1974 tarih ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı çerçevesinde iradesinin tartışmaya yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturulması ve muvazaa ile illetli olduğunun anlaşılması halinde zamanaşımı hükümlerine tabi olmayacağı da gözetilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekeceği-
Davacı, miras bırakanı O. Uçar ve diğer mirasçı adına senetsizden tespit edildiği bildirilen parsellere ait kadastro tutanaklarının tüm sayfalarının onaylı okunaklı suret ya da fotokopisinin Tapu Müdürlüğü’nden istenilmesinin, senetsiz edinim miktarlarının denetlenmesinin ve uyuşmazlık konusu taşınmaz bölümüyle birlikte 3402 sayılı Yasanın 14. maddesinde belirtilen miktar sınırının aşılıp aşılmadığının belirlenmesinin ve sonucuna göre bir karar verilmesinin gerekeceği-
Önalım hakkının kullanılmasında davacının dayandığı pay elbirliği mülkiyetine konu ise tüm ortakların birlikte dava açması veya birinin açtığı davaya diğerlerinin muvafakat etmesi gerekip, ortakların tümünün muvafakatı sağlanamazsa Türk Medeni Kanunu'nun 640.maddesi hükmü uyarınca miras bırakanın terekesine görevli mahkemede temsilci atanması için davacıya süre verilmesi gerekeceği-
Dava konusu 120 ada 19 nolu parselin kadastro tutanağının ilk sayfasında Kadastro Mahkemesi2nin 2007/131 Esasında davalı olduğu yazılı olmasına karşın bu taşınmazla ilgili kadastro yoluyla çap kaydı oluşturulması nedeniyle tereddütün hasıl olduğu, bu durumun resen araştırılarak davalı olduğunun tespit edilmesi halinde 3402 sayılı Yasa’nın 26 ve 27. maddeleri gereğince görevsizlik kararı verilmesinin düşünülmesinin gerekeceği-
Elbirliği (iştirak) halinde mülkiyet söz konusu olduğu uyuşmazlıkta, dava dışı ortaklar bulunduğundan, davaya katılmayan ortakların olurlarının alınması yada miras şirketine M.K.nun 640. mad. uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerektiği-
Temliki yapan ve hukuki ehliyetten yoksun olduğu iddia edilen F. Uysal’ın yargılama sırasında ölmesi üzerine, Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2007/700 esas, 2007/677 karar sayılı mirasçılık belgesinde yer alan mirasçıların davada yer aldığı, dava dışı mirasçı kalmadığı, bir başka deyişle TMK’nun 640. maddesi hükmü uyarınca “davaya iştirak”in sağlandığının anlaşıldığı-
Miras bırakanın terekesi elbirliği mülkiyetine tabi ise de, mirasçılar arasında paylı mülkiyet hükümlerinin uygulanması gerektiğinin ve esasen bankaya yatırılan paranın da bölünebilir nitelikte olduğu, ayrıca muris muvazaasına ilişkin 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İ.ları Birleştirme Kararının içeriği ve hükmü gereği pay oranında istekte bulunulabileceğinin gözden kaçırılmaması gerekeceği-