Keşiflerde dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar davacı tarafın zilyetliğinin 40-50 yıl olduğunu ifade ettiklerine, keşif tarihi itibariyle bu tarihin 1957-1967 yıllarına tekabül etmesine, bu tarihten 25.5.1976 intikal tarihine kadar kazanma için gereken 20 yıllık iktisap süresi dolmadığına göre taşınmazın bu maddeye göre kazanılmasının mümkün olmadığı-
Davacılar vekilinin dosyaya sunduğu aynı yerde bulunan davanın kabulüne ilişkin hükümlerin içeriğine göre tes­cil konusu taşınmazların mer'a olmadığı ve kazanılmaya elverişli yerlerden olduğu belirlendiğinden dosyaya sunu­lan emsal hükümler tescil konusu taşınmaz bakımından güçlü delil niteliğinde olup, paftaya göre aynı yerde bulu­nan taşınmazların mera olmadığı özel mülkiyet şeklinde kazanılmaya elverişli ve tescile tabi yerlerden olduğu-
Bir mirasçının elbirliği mülkiyetine tabi taşınmaz üzerinde tasarrufta bulunma yetkisi olmayıp, tek başına açılan davanın daha sonra değiştirilerek tüm mirasçılar adına yürütülmesi ve aynı dava içerisinde mirasçılar adına tescil istenemeyeceği gibi, diğer mirasçılarında katılması suretiyle davanın sonuçlandırılması mümkün olmayacağından, mahkemece işin esasına girmeksizin davanın usulden reddi gerekeceği-
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 640.maddesi gereğince atanan miras şirketi temsilcisinin özel kayyım yetkilerine sahip olup, tüm mirasçılar (tereke) adına tasarruf ve hareket edeceği; miras şirketine mümessil atanmasına ilişkin kararın, tüm mirasçıların hukukunu etkileyeceğinden davaya mirasçıların tamamının katılımının sağlanması gerekeceği-
Tarafların murisi adına kayıtlı olmayan taşınmazla ilgili olarak açılan davada, terekeye temsilci atanmasına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Miras ortaklığı temsilcisi özel kayyım niteliğinde olduğundan itirazın vesayet ve kabul edilmemesi halinde denetim makamınca (asliye hukuk mahkemesince) incelenmesi gerekeceği-
Tapu sicilinin düzgün tutulması kamu düzenine ilişkin olup, hâkimin de sicilin düzgün oluşturulmasında sorumluluk sahibi olduğu- Davada mahkemece, asıl davanın davacıları ile birleşen davanın davacıları hakkında veraset ilamlarına göre, kök muris ile ara muristen gelen miras payları oranında tapu iptal ve tescil hükmü kurulmasında bir usulsüzlük bulunmadığı-
Taksimi mümkün olduğu konusunda tereddüt bulunmayan, ağaç bedeli, eski hale getirme bedeli ve maden bedeli taleplerine ilişkin davanın tüm mirasçıların birlikte açmasının gerekeceği-
Elbirliği mülkiyetine tabi taşınmazın tapu kaydının düzeltilmesi talepli davalarda görevli mahkemenin taşınmazın tamamının değerine göre belirleneceği-
Yasal mirasçılar, miras bırakandan miras paylarına mahsuben elde ettikleri sağlar arası karşılıksız kazandırmaları, denkleştirmeyi sağlamak için terekeye geri vermekle yükümlü ise de, bunların miras payına mahsuben verildiğinin kanıtlanmasının davacı tarafından, bu kanıtlanamadığında denkleştirme talebinin reddi gerekeceği-