Yasa veya elbirliği (iştirak) halinde mülkiyeti oluşturan anlaşmada ortaklık adına hareket etme yetkisinin kime ait olacağı belirtilmemişse, ortaklığın tasfiyesini isteme hakkı dışındaki tüm işlemlerde ortakların (iştirakçilerin) oybirliği ile karar almaları ve birlikte hareket etmeleri gerekeceği, TMK'nun 702/2. maddesinde bir ortağın tek başına dava açabileceği düzenlenmişse de, davaya devam edilebilmesi için öteki ortakların olurlarının alınması veya miras şirketine atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerektiği-
Terekeye karşı yapılan mülkiyetten kaynaklanan haksız fiil niteliğinde ki muris muvazaası ve elatmanın önlenmesi gibi davaların dışında ehliyetsizlik, vekalet görevinin kötüye kullanılması vs. gibi davalarda terekeyi temsil eden tüm mirasçıların bir arada hareket etmek suretiyle davayı birlikte açmaları, ayrıca, mirasçılardan bir tanesinin terekeye iade şeklinde dava açması halinde de tüm mirasçılarının davada muvafakatlarının sağlanması, aksi takdirde terekenin atanacak temsilci marifetiyle davada temsil edilmesi ve yürütülmesi gerekeceği-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve miras payı oranında tescil, olmadığı takdirde tenkis isteklerine ilişkindir. Terekeye temsilci atanmıştır. Yalnız bu temsilci davayı takip etmesi için avukata yetkiyi verirken tereke temsilcisi sıfatıyla değil şahsı adına vermiştir. Bu durumda yetkisiz vekil aracılığıyla davanın sürdürülmesi mümkün olmayacağından, tereke temsilcisine bu yetkiyi vermesi konusunda uyarılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken anılan hususun göz ardı edilerek yetkisiz vekil vasıtasıyla davanın sürdürülerek esas hakkında karar verilmesinin hükmün bu nedenle bozulmasına neden olacağı-
Birden çok mirasçının bulunması halinde, mirasın intikaliyle paylaşmaya kadar mirasçıların arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana geleceği, mirasçıların terekeye elbirliği mülkiyeti ile sahip olup sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere terekeye ait haklar üzerinde birlikte tasarruf edeceği-
Miras ortaklığına temsilci atanması isteğine ilişkin davada; davanın tüm mirasçılara karşı açılması gerekeceği, dava dilekçesinde davalı veya davalılar gösterilmediğinden dava dilekçesindeki eksikliğin tamamlanması için kesin süre verilmesi gerekeceği-
Kök miras bırakanın veraset ilamına göre 1305 tarihinde öldüğü ve bu tarih itibariyle Medeni Kanun yürürlükte olmadığına göre, elbirliği mülkiyeti bulunmayıp paylı mülkiyet sözkonusu olduğu ve terekeye temsilci tayini gerektirmediği halde, terekeye temsilci tayin ettirilmek suretiyle sonuca gidilmiş olmasının doğru olmadığı, kaldı ki, elbirliği mülkiyeti sözkonusu olsa bile, mirasçıların birbirlerine karşı açacakları davalarda kural olarak TMK'nın 640. maddesinin işletilmesine gerek olmadığı-
Bir mirasçının elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi bir taşınmaz üzerinde tek başına tasarruf da bulunma yetkisinin bulunmadığı, mirasçılardan birisinin açtığı dava diğer mirasçıların paylarını kapsamadığından ve aynı zamanda onlar adına da dava açılmadığından, davaya diğer mirasçıların katılmasının (olurlarının alınması) veya TMK.nun 640. maddesi uyarınca miras ortaklığına temsilci tayin edilmek suretiyle davaya devam edilmesinin mümkün olmadığı-
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve mirasçılar adına tescil isteğine ilişkin davada, elbirliği (iştirak) halinde mülkiyet söz konusu olduğundan, davaya katılmayan ortakların davaya olurlarının alınması yada miras şirketine TMK.nun 640. mad. uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerektiği-
Miras bırakanın davayı açan mirasçıları dışında dava dışı mirasçılarının da bulunduğu sabittir. Hal böyle olunca, davaya katılmayan mirasçıların olurlarının alınması ya da miras şirketine TMK.'nun 640. maddesi uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile yargılamanın sürdürülmesi gerekirken, davanın görülebilirlik koşulu gözardı edilerek esas hakkında hüküm kurulmasının hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
Murisin ölüm tarihine göre taşınmazın miras bırakanın terekesine dahil olduğu, TMK.nun 640/2 ve 702/2 maddelerine göre, mirasçıların terekeye elbirliği ile sahip oldukları ve bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf edecekleri, elbirliği mülkiyeti devam ettiği sürece tasarrufi işlemlerde tüm ortakların oybirliği ile karar vermelerinin gerekeceği, dava açmak da tasarrufi bir işlem olduğuna göre, mirasçılardan birisinin terekeye dahil bir malın tapusunun iptaline ve kendi adına tescili isteğine ilişkin dava açması mümkün olmadığı gibi bu yönde bir davaya diğer mirasçıların oluru ile devam edilmesinin de mümkün olmadığı-