Muris E.. K..'ün ölüm tarihi olan 12.03.2012 tarihi itibariyle terekesinin aktifi ve pasifi belirlenip, terekenin aktif değerinin pasifini karşılayıp karşılamadığı tespit edilip sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılmasının gerektiği; İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğunun kabul edileceği; Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak, bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler ve tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması gerekeceği -
Mirasçılık belgesi verilmesi hususunun TMK'nın 598. maddesinde düzenlendiği- Mirasçılık belgesi, aksi ispat edilinceye kadar, adına düzenlenmiş bulunan kişi ve kişilerin mirasçılığı lehine bir karine oluşturacağı, bu belgenin; murisle mirasçıları arasındaki ırs (soy) ilişkisini göstermesi yanında mirasın (terekenin) mirasçılara intikalini de sağlayıcı bir işleve sahip olduğu- Bu nedenlerle; mirası reddeden (TMK m. 605/1) mirasçı veya mirasçılar varsa düzenlenecek mirasçılık belgesinde, mirasçılık sıfatına sahip olan kişi veya kişiler ile miraspaylarının gösterilmesi ve mirası ret durumuna işaret edilmekle yetinilmemesi; mirası ret nedeniyle mirasçılık sıfatını kaybedenlerin ve bunların payının akıbetinin (kime kalacağının) gösterilmesi gerektiği-
Murisin yasal mirasçısı olan davacılar hakkında, amme alacaklısı tarafından henüz takibe geçilmemiş olması, yasal mirasçıların borç tehdidi altında olmadıkları anlamına gelmeyeceği- Bilirkişi veya bilirkişiler eliyle; murisin, "ortağı" ve "yasal temsilcisi" olduğu limited şirketin defter, kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılarak şirketin aktif ve pasifinin saptanması ve murisin şirketin kamu borcundan dolayı sermaye hissesi oranında şahsen sorumlu olacağı miktarın bu suretle belirlenmesi; amme alacağının şirketin malvarlığından tamamen tahsili mümkün ise; bu halde davacının borca batıklığın tespiti istemekte hukuki yararlarının bulunmayacağı gözetilerek isteğin reddedilmesi; değil ise, murisin ölüm tarihi itibarıyla tespit edilen terekesi aktifinin, borcu karşılamaya yeterli olmaması halinde isteğin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
TMK'nın 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi davasında, ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, mirasın reddedilmiş sayılacağı; (TMK. md. 605/2) Mirasçıların Türk Medeni Kanunu'nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zimnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilecekleri; Türk Medeni Kanunu'nun 606. maddesinde belirtilen sürenin bu davada uygulanmayacağı; davanın alacaklılara husumet yöneltilerek görüleceği, bu davada yetkili mahkeme alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesi olduğu - Bu davada vekilin "mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunması" gerekeceği - Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanununun yürürlüğe girmesinden sonra açılacak terekenin borca batık olduğunun tespitine ilişkin davalarda davanın değerine bakılmaksızın Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu -
Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise mirasın reddedilmiş sayılacağı (TMK m. 605/2)- Mirasçılar TMK'nın 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça her zaman murisin ödemeden aczini isteyebileceği,. TMK'nın 606. maddesinde belirtilen sürelerin bu davada uygulanmayacağı- Davanın alacaklılara husumet yöneltilerek görüleceği, bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesi olduğu, ayrıca TMK'nın Velayet, Vesayet Ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2 fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulmasının zorunlu olduğu-
Somut olayda; dava hasımsız olarak ve dava değeri belirtilmeksizin açılmış olup, mirasın kayıtsız ve şartsız reddedildiğinin belirtildiği- İsteğin uygulamada “gerçek ret" olarak da bilinen Türk Medenî Kanununun 605/1. maddesine dayandığı bu durumda uyuşmazlığın sulh hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği- Dava dilekçesinde murisin borçlarından söz edilmesi talebin bu niteliğini değiştirmeyeceği bu yön gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinin doğru görülmediği-
Ölüm tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise mirasın reddedilmiş sayılacağı( TMK m. 605/2), ayrıca mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulmasının zorunlu olduğu-
Vekilin mirası reddedebilmesi için vekaletnamesinde özel olarak mirası ret yetkisi bulunması gerektiği-
Mirası reddeden (TMK m. 605/1) mirasçı veya mirasçılar varsa düzenlenecek mirasçılık belgesinde, mirasçılık sıfatına sahip olan kişi veya kişiler ile miraspaylarının gösterilmesi ve mirası ret durumuna işaret edilmekle yetinilmemesi; mirası ret nedeniyle, mirasçılık sıfatını kaybedenlerin ve bunların payının akıbetinin (kime kalacağının)'da gösterilmesi gerektiği bu bakımdan; verilen mirasçılık belgesinde yasal mirasçılar ile bunların miras paylarının gösterilmesi yerinde ise de; “mirası reddin hukuki sonuçlarının terekenin paylaştırılmasında dikkate alınmasına" şeklindeki kabulün hatalı olduğu- Mirası reddedenlerin miras paylarının diğer mirasçılara intikal şeklinin kararda gösterilmesi gerektiği-