TMK'nın 605/2 maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemi-
Türk Medenî Kanunu'nun 605/1. maddesinde "gerçek ret", 605/2. maddesinde ise "hükmen ret" in düzenlendiği-TMK'nın 605/1. maddesi uyarınca miras ancak üç ay içinde reddolunabileceği (TMK m. 606), bu davanın hasımsız açılabileceği, görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğu, hükmen reddin ise süreye tâbi olmadığı-Hükmen ret istemli davada terekenin borcu, terekenin alacaklılarının kimliği konusunda açıklama yaptırılarak davanın alacaklılara yöneltilmesi, taraflara delil bildirme olanağı sağlanması, terekenin aktif ve pasifinin belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
2004 – 2011 yıllarına ait ödenmeyen su borcu nedeniyle, abonelik sözleşmesinin tarafı olan ve 2000 yılında vefat eden kişinin mirasçılarına karşı başlatılan icra takibine itirazın iptaline-
Terekenin borca batık olduğunun tespitine (mirasın hükmen reddine) ilişkin davanın, vekil tarafından açılabilmesi için, vekilin vekaletnamesinde bu konuda kendisine özel yetki verilmiş olması gerekeceği -
Gerçek reddin, mirasçıların sulh mahkemesine sözlü veya yazılı beyanı ile yapılacağı; (TMK m. 609) hükmi reddin ise tereke alacaklısına karşı açılacak davada, miras bırakanın ölüm tarihindeki terekesinin borca batık olduğunun tespiti niteliğinde olup, süreye tabi olmadığı- Miras bırakanın ölümü halinde terekenin borca batık olduğu açıkça belli ya da resmen tespit edilmiş ise mirasın reddedilmiş sayılacağı- Görevin kamu düzenine ilişkin olduğu-
Yasal koşulların gerçekleşmesi halinde mirasçılar Türk Medeni Kanunu'nun 605. maddesinin 1. fıkrasına dayalı dava açabilecekleri gibi, Türk Medeni Kanunu'nun 605. maddesinin 2. fıkrasına dayalı dava da açabilecekleri - Gerçek reddin, mirasçıların sulh mahkemesine sözlü veya yazılı beyanı ile yapılacağı (TMK m. 609). Hükmi reddin ise tereke alacaklısına karşı açılacak davada, miras bırakanın ölüm tarihindeki terekesinin borca batık olduğunun tespiti niteliğinde bulunduğu -
Murisin ölüm tarihi itibariyle terekenin borca batık olup olmadığı tespit edilmeden ve davacı vekilinden özel yetki içeren vekalet istenmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerektiği; icra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğunun kabul edileceği; aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler ve tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekeceği -
Dava konusu borcun, murisin şahsi vergi borcu değil, ortağı olduğu limited şirketin vergi borcu olduğu anlaşıldığından; 6183 sayılı Kanu' nun değişik 35. maddesi hükmüne göre; limited şirket ortakları, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olduklarından bu Kanun gereğince takibe tabi tutulacakları - açıklanan kanun hükümleri gereğince, murisin ortağı olduğu limited şirketin, şirketin malvarlığından tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan vergi borcundan sermaye hissesi oranında şahsi sorumluğunun söz konusu olduğu; bu işten anlayan bilirkişi veya bilirkişiler eliyle murisin “ortağı” olduğu limited şirketin defter, kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılarak şirketin aktif ve pasifinin saptanması ve murisin şirketin kamu borcundan dolayı sermaye hissesi oranında şahsen sorumlu olacağı miktarın bu suretle belirlenmesi, amme alacağının şirketin malvarlığından tamamen tahsili mümkün ise bu halde davacıların borca batıklığın tespitini istemekte hukuki yararlarının bulunmayacağı gözetilerek isteğin reddedilmesi, değil ise murisin ölüm tarihi itibarıyla tespit edilen terekesi aktifinin borcu karşılamaya yeterli olmaması halinde isteğin kabulüne karar verilmesi gerekeceği -
İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edileceği- Terekenin borca batık olup olmadığı, murisin mal varlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler ve tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif mal varlığı ile takibe konu borç miktarı göz önünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerektiği-