Davacılar, davalının kendi hissesine düşenden daha fazla yer kullandığını, bu kullanımın haksız olduğunu iddia ettiklerine göre, yukarıdaki ilke ve yasal düzenlemeler karşısında mahkemece; davalının hissesinden fazla kullandığı yerde (arsayla) ilgili, (dükkanın davalı tarafından yapıldığı da gözetilerek) arsa kirası üzerinden davacıların hissesine düşen ecrimisil miktarı hesaplanarak, belirlenecek miktarı tazminat olarak hüküm altına alınmasının gerekeceği-
Aile konutu olarak kullanılan, tarafların paylı mülkiyetindeki taşınmaz için yapılan restorasyon giderinden taşınmazdaki payı oranında davalının da sorumlu olacağı, yapılan restorasyon nedeniyle taşınmazda değer kaybı olduğunu ileri sürüldüğünden, keşif yapılarak bu konunun aydınlatılması, değer kaybının söz konusu olması halinde katkının başlangıçtaki değerinin esas alınması gerekeceği-
Paydaşlardan her birinin, diğerlerinin hakları ile bağdaştığı ölçüde paylı maldan yararlanabileceği ve onu kullanabileceği-
Davacının, davalı paydaşın kendi payından daha az bir bölümü kullanmasından ötürü zarara uğradığını ispat ettiği takdirde tazmi­nat isteyebileceği; yani davalının kullandığı kısmın taşınmazın en iyi yeri ol­madıkça ecrimisile hükmedilemeyeceği-
Paylı mülkiyette paydaşların, intifadan men edilmedikçe birbirlerinden ecrimisil isteyemeyecekleri, intifadan men koşulunun gerçekleşmesinin ise; ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlı bulunacağı-
Davacının paylı taşınmazda kullanabildiği çekişmesiz bir yer bulunmakla intifadan men olgusunun gerçekleştiğinden söz edilemeyeceği; paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi davasının kabulü ise, intifadan men olgusunun gerçekleşmesine bağlı olduğu-