Şikayete konu taşınmazın muhammen bedelinin ihale bedelinin altında olduğu anlaşıldığından, zarar unsurunun gerçekleşmediği, şikayetçinin ihalenin feshini istemekte hukuki yararının olmadığı, o halde istemin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekeceği- İşin esasına girilmeden ihalenin feshi talebi reddedildiğinden, şikayetçinin para cezasına mahkûmiyeti isabetsiz olup mahkeme kararının belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığı-
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesine göre idari yargı yerinde görülecek davaların idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları, tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalardan ibaret olduğu- Tapu sicilinin tutulması ile ilgili işlemlerden doğan davalar bakımından adli yargı yerlerinin görevli olduğu- Eldeki dava, tapu sicil kaydına yönelik olduğundan şerhin terkini isteminin adli yargıda çözülmesi gerekeceği, bu durumda; Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi tarafından dosyadaki delil durumu ve 4706 sayılı Kanunun geçici 14. maddesi değerlendirilerek işin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
Davacı tarafından davalı aleyhine İtiraz Hakem Heyeti'nin kararıyla yapılan başvurunun esastan reddedildiği ve bu kararın kesinleştiği anlaşıldığından davanın kesin hüküm nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davacıdan talep edilen gider, "taraf teşkiline" ilişkin gider avansı olduğundan yatırılmamasının sonucunun "dava şartı yokluğu" sebebiyle davanın usulden reddi olduğu- Mahkemece; davalıya yapılacak tebligat için gerekli gider nedeniyle davacıya çıkarılan (yatırılmama durumunda davalıya tebligata ilişkin işlemden vazgeçmiş sayılacağı ve mevcut delil durumuna göre karar verileceği hususunu bildiren) muhtıra geçersiz olduğundan, bunun sonucunda "ispatlanamadığı" gerekçesi ile "davanın reddine" karar verilmesinin hatalı olduğu-
Davanın açıldığı tarih itibariyle dava ehliyeti bulunan davalı kooperatifin davanın devamı sırasında ve hükümden önce terkin edildiği anlaşılmakla, dava ehliyetinin ortadan kalkmış durumda olduğu, bu durum taraf teşkiline ve dava şartlarına ilişkin bulunduğundan, davanın her aşamasında re'sen nazara alınması gereken bir durum olduğundan Dairemizce de re'sen nazara alınarak taraf teşkili yönünden kararın bozulması gerektiği, bu durumda, mahkemece davacılara uygun süre verilerek davalı kooperatifin ihyası için dava açmaları sağlanması, kooperatifin ihya edilerek yeniden sicile kaydından sonra usulünce taraf teşkili sağlanarak davaya devamla esas hakkında karar verilmesi gererkeceği-
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 56. maddesi uyarınca, boşanma tarihi itibariyle, gerçek/samimi boşanma iradesine sahip olan (evlilik birliği temelinden sarsılan) veya olmayan tüm eşlerin, maddenin yürürlük tarihi olan 01.10.2008 tarihinden itibaren, her ne sebeple olursa olsun eylemli olarak birlikte yaşadıklarının saptanması durumunda bağlanan gelirin veya aylığın kesilmesinin zorunlu olduğu - Somut olayda, 01.04.2010 tarihinden sonraki dönem yönünden, davacının boşandığı eşi ile fiilen birlikte yaşamaya devam edip etmediği konusunda işin esasına girilerek, toplanan deliller ve gerekirse araştırma genişletilerek toplanacak deliller değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerektiği-
İhale bedelinin muhammen bedelin üzerinde gerçekleştiği görüldüğünden, şikayetçi borçlu yönünden zarar unsurunun oluşmadığı, o halde borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı, buna göre Bölge Adliye Mahkemesince, istemin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekeceği- İşin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde, şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceği-
Taraflar arasındaki sistem kullanım anlaşması uyarınca davalı tarafından düzenlenen ve davacı tarafça ödenen ceza faturalarının bedelinin tahsili istemi-
Dava konusunun aynı sebeplerden kaynaklanmakta olduğu, dava sebepleri bakımından birlikte araştırma yapılması gereken hukuki durumun bulunabileceği, bir dava hakkında verilecek kararın diğer davayı hukuken etkilemesinin muhtemel olmasından dolayı birleştirme kararının yerinde olduğu, davalı ... yönünden ayniyetten bahsedilemeyeceğinden 6100 sayılı HMK'nın 114/1-ı bendinde düzenlenen derdestlik dava şartının varlığından da söz edilemeyeceği-
Davalının tüketici hakem heyetine başvuru tarihinin ............... tarihi olduğu da dikkate alındığında mahkemece, Şehzadeler İlçe Tüketici Hakem Heyetinin görevsiz olduğu belirtilmişse de, başvuru tarihinde T.lu İlçe Tüketici Hakem Heyetinin kapanmış olup T.lu alanına giren uyuşmazlıklarda Şehzadeler İlçe Tüketici Hakem Heyetinin yetkili kılınmış olması nedeniyle işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken hakem heyetinin görevsizliği nedeniyle davanın kabulüyle kararın iptal edilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-