19. HD. 18.10.2018 T. E: 2017/3698, K: 5079-
Davalı Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumunun kamu kurumu olmasının işin esasına etkisinin olmadığı, bu itibarla sözleşmenin kurulmasından sonraki tüm aşamalar ve ihtilaflar özel hukuk alanını ilgilendirmekte olup, dolayısıyla uyuşmazlıkların çözümünde de görevli mahkemenin adli yargı mahkemeleri olduğu, mahkemece, işin esasına girilip taraf delilleri toplanarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle görev yönünden dava dilekçesinin reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
İlgili Yönetmelik kapsamında OSB’nin katılımcılarına uygulayacağı bedellerin OSB internet sayfasında ve/veya OSB ilan panosunda yayımlanacağı belirtilmekle birlikte; taraflar arasındaki enerji tedarik sözleşmesinde ise abonenin resmi yazıyla bilgilendirileceği kabul edildiğinden, davacının söz konusu bilgilendirmenin yapılmaması nedeniyle zarara uğrayıp uğramadığının tüketim miktarı, tarife değişiklikleri, çalışma saatleri ve uygulanan bedellerin karşılaştırılmasıyla tespit edilmesinin gerektiği, o halde; mahkemece; dosyanın alanında uzman bilirkişi heyetine tevdi ile, tarife değişikliği neticesinde katılımcının sözleşmeye göre resmi yazıyla bilgilendirilmesi gerektiğinden; davalı OSB tarafından yapılan değişlikler nedeniyle davacının zararının oluşup oluşmadığının, önceki ve sonraki dönemlerin dikkate alınmasıyla tüketim miktarı, tarife değişiklikleri, çalışma saatleri ve uygulanan bedellerin karşılaştırılması sonucu tespit edilerek, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; hatalı bağlantı nedeni ile T1, T2 ve T3 zaman dilimlerinin 1/3 eksik kaydettiğini, bu nedenle EPMHY.nin 20.maddesi dikkate alınarak davacının aynı döneme ait sağlıklı ölçülmüş geçmiş dönem tüketimleri dikkate alınarak yapılan hesaplama sonucu davalı kurumun yaptığı hesaplamanın yerinde olduğu görüşünün bildirildiği, davacı tarafça kusur tespitinin yapılması gerektiği, raporun yetersiz olduğu, üçlü bilirkişi heyetinden rapor alınması gerektiği belirtilerek rapora itiraz edildiği, itiraza konu raporda hesaplamanın anlaşılır olmadığı gibi taraf ve Yargıtay denetimine de açık olmadığı, mahkemece, dosyanın elektrik mühendislerinden oluşan alanında uzman 3’lü bilirkişi heyetine tevdi ile sayacın eksik kaydetmesinden kaynaklı davacının sorumlu olacağı tüketim bedelinin kuşkuya yer verilmeksizin belirlenip, davacı tarafın aşamalarda ileri sürdüğü itirazların da karşılar şekilde rapor alınması suretiyle sonucuna uygun hüküm tesisi gerekeceği-
8. HD. 17.10.2018 T. E: 2277, K: 17506-
Bölge adliye mahkemesince kararın 1. bendinde davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine denildikten sonra 2. bendinde ilk derece mahkemesi kararının düzeltilmesi yönünde hüküm tesis edilmiş olması HMK’nın 114/1-d ve 115/1,2 maddeleri uyarınca öngörülen usule aykırı olduğu gibi 353/1-b,2 madde ve bendi gereğince hükmün düzeltilmesinin ancak istinaf başvurusunun kabulü halinde mümkün olacağı gözardı edilerek kendi içinde çelişki meydana getirecek şekilde karar verilmiş olmasının da usul ve yasaya aykırı olduğu-
Kat Mülkiyeti Kanunu'nun uygulanmasından kaynaklanan işyeri sigorta sözleşmesi nedeniyle rücuen tazminat istemine ilişkin davanın Sulh Hukuk Mahkemesinde görüleceği-
Kamu tüzel kişilerinin yasalar tarafından kendilerine verilen görev ve yetkilerin kullanılması sırasında oluşan zararlar, niteliği itibariyle hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar olup, bu zararların tazmini amacıyla hizmet kusurlarına dayalı olarak İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun’un 2. maddesi hükmü uyarınca idari yargı yerinde tam yargı davası ikame edilmesi gerektiği, görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden (re'sen) dikkate alınmasının zorunlu olduğu, o halde mahkemece, davanın HMK 114/1-b. maddesi gereğince yargı yolu caiz olmadığından HMK 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekeceği-
Dava konusu yapılan haciz sırasında 3. kişi yararına istihkak iddiasında bulunan borçlunun amcasının üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı, davalı üçüncü kişi tarafından hacizden itibaren İİK’nun 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiasının da bulunmadığı, o halde davacı alacaklının İİK'nin 99. maddesi hükümlerine göre istihkak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından, 6100 sayılı HMK'nin 114/ h ve 115/2 maddeleri uyarınca, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekeceği-
Uyuşmazlığın kira sözleşmesinden ve kira sözleşmesine bağlı protokolden kaynaklandığı, dava, 05/09/2014 tarihinde 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra açıldığına göre görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu, mahkemece; uyuşmazlığın çözümünde Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, görevsizlik nedeniyle HMK'nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekeceği-