HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU > - Dava Çeşitleri, Dava Şartları ve İlk İtirazlar > - Dava Şartları ve İlk İtirazlar > - Dava Şartları > Madde 114 - Dava şartları
Sicil kayıtlarından aleyhine dava açılan söz konusu şahıs firması olmadığı gibi firmayı temsilen ihaleye katılan kişinin davadan önce öldüğünün anlaşıldığı, bu durumda pasif dava ehliyeti bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, esastan reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Bir kimsenin hakkına ulaşmak için mahkeme kararının o an için gerekli olması durumunda hukuki yararın varlığından söz edilebileceği, bir mahkeme kararına ihtiyaç yoksa hukuki yarardan söz edilemeyeceği, 6100 sayılı HMK'nin 114/h maddesinde hukuki yarar dava şartı olarak belirlenmiş olup, mahkemece maddi tazminat istemine ilişkin olarak davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davalının davacıya yönelik haksız eylemi nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada, idari eylem ya da işlem veya hizmet kusuru söz konusu olmadığından, uyuşmazlığın genel hükümler doğrultusunda adli yargı yerinde çözülmesi gerektiği-
Davaya konu taahhütname ve kefaletnamelerin davacı ve kefilleri tarafından tek taraflı olarak imzalanıp idareye karşı taahhütte bulunulmuş olup, bu haliyle davada kamu hukukundan kaynaklanan ve idari yargıda görülmesi gereken idari bir işlem veya hizmetin söz konusu olmadığı, bu nedenle taraflar arasındaki uyuşmazlığa özel hukuk hükümlerinin uygulanması gerekli olup, davada görevli mahkemenin adli yargı mahkemeleri olduğu, o halde mahkemece işin esasına girilerek oluşacak uygun sonuç doğrultusunda bir karar verilmesi gerekeceği-
Sicil kayıtlarından davalı olarak gösterilen gibi bir şahıs firması olmadığı ve firmayı temsilen ihaleye katılanın da davadan önce öldüğü anlaşıldığından, pasif dava ehliyeti bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Davacılar eldeki dava ile birlikte annelerine vasi tayin edilmesi isteğinde de bulunduklarına göre; uygulamada benimsendiği üzere, dava açılırken bulunmayan dava şartının yargılama sırasında tamamlanması halinde davanın esasına girilerek sonuçlandırması gerekeceğinin kabul edilmesi gerekeceği, hâl böyle olunca, davada ileri sürülen "ehliyetsizlik" hukuksal nedeninin kamu düzeniyle ilgili bulunduğu da gözetilerek; vasi tayini isteği ile ilgili olarak sulh hukuk mahkemesinde görülecek davanın sonucunun beklenmesi, vasi tayinine karar verilmesi halinde davanın vasiye ihbar edilmesi, husumet izni de alınması suretiyle vasinin davaya katılması sağlanır ise, işin esasının incelenmesi ve ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken, davacıların aktif dava ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
6102 sayılı TTK’nın 34. maddesi ile Ticaret Sicil Yönetmeliği'nin 39. maddesi uyarınca ilgililerin, tescil, değişiklik veya silinme istemleri ile ilgili olarak, sicil müdürlüğünce verilecek kararlara karşı, tebliğlerinden itibaren sekiz gün içinde, sicilin bulunduğu yerde ticari davalara bakmakla görevli asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile itiraz edebilecekleri, bu durumda mahkemece belirtilen mevzuat hükümleri değerlendirilerek davalı tarafından verilmiş bir red kararı olduğu kabul edilerek işin esasına girilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın usulden reddine karar verilmesinin yerinde olmadığı-