TTK. mad. 5/A'da açık bir şekilde "alacak" kelimesi zikredilerek "konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davaları" olarak düzenlenme yapılmışsa da, alacağın varlığı hususunda açmış olduğu eda davasında tespit isteyen alacaklının karşı yanı olan ve alacağın var olmadığını iddia edip bu konuda tespit isteyen borçlunun da arabulucuya başvuru zorunluluğu bulunduğunun kabulü gerektiği- Zorunlu arabulucuya başvurulmadan İİK. mad. 72 uyarınca açılan menfi tespit davasının dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece tapu kayıtları dahi getirtilmeden eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmadığı gibi taşınmazın hisseli olduğu gözetilmeden taşınmazın satışının iptali ile taşınmazın davalı ......... adına kayıt ve tesciline demek suretiyle infazda tereddüt edilecek şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı- Mahkemece yapılacak işin, karar tarihinden sonra taşınmazı satın alan kişinin de davaya dahil edilmesi, gösterdiği takdirde delillerinin toplanması ve hasıl olacak sonucuna göre karar vermekten ibaret olduğu-
Taraflar arasında yapılan alım-satımdan kaynaklanan borçların ödenmemesi nedeniyle davacı yanca başlatılan icra takibine, davalının itirazının iptali davasında, dava açılmadan önce zorunlu arabulucuya başvurulmadığından davanın dava şartı yokluğundan reddi gerekeceği-
Davanın konusu, ödenmiş olan çekin bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi istemi olup, edim konusunun para borcu ve davanın sözleşmeye aykırılığa dayalı menfi tespit ve istirdat davası olduğundan, dava ticari dava olup, davacının arabuluculuk müessesine başvurmasının zorunlu olduğu-
Taksi plakalı araç kira sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu-
Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddianın, geçerli bir istihkak iddiası sayılmayacağı- Dava konusu haciz sırasında üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunan kişinin üçüncü kişi şirkete bağlı alt taşeron şirketin çalışanı olduğu, anılan şahsın, üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı anlaşıldığından ve davalı üçüncü kişi tarafından hacizden itibaren 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiası da bulunmadığından, davacı alacaklının İİK. mad. 99 uyarınca istihkak davası açmakta hukuki yararı olmadığı ve bu durumda davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiği- Dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi halinde davalı yararına da Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 7/2. maddesi gereğince maktu vekalet ücreti takdiri gerektiği-
Bordrolarda geçen tutarların ve bu tutarların davacıya ödendiği belirtilen ibranamenin de davacı tarafından imzalandığının ve imzanın da inkar edilmediğinin anlaşıldığı, bu durumda ödeme belgesi olarak kabul edilebilecek söz konusu bordrolarda belirtilen miktarların usulünce hesaplanan kıdem ve ihbar tazminatından mahsubu gerekirken bu husus gözetilmeden karar verilmesinin hatalı olduğu-
Üçüncü kişi şirkete bağlı çalışan alt taşeron şirketin çalışanının, üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı- Davalı üçüncü kişi tarafından hacizden itibaren 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiası bulunmadığından, davacı-alacaklının istihkak davası açmakta hukuki yararı olmadığı ve açılan davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekeceği-