Motorlu Taşıtlar Vergisinin muhafaza masraflarından önce ödenip ödenmeyeceği hususu icra mahkemesinde şikayet yoluyla çözülebilir ise de, yediemin ücretinin miktarı, yani yediemine ödenen ücretin sıra cetveline ödenen kadar olup olmadığı iddiasının genel mahkemelerde yapılacak yargılama sırasında çözümlenebileceği- Muhafaza masraflarının tespitinde yedieminin kendi tarifesinin değil, Adalet Bakanlığınca belirlenen tarifenin uygulanacağı ve bu belirlemenin genel mahkemelerce yapılması gerektiği- Şikayet edilenin hukuki menfaatini doğrudan ilgilendiren dava konusu olayda taraf teşkili yapılmadan dosya üzerinden karar verilmesinin hatalı olduğu-
Trafo yapılması talebine-
Tazminat davası- Vekil ile takip edilen davalarda usulüne uygun düzenlenmiş vekaletnamenin dosya içerisinde bulunmasının zorunlu olduğu-
Rücuen tazminat davası-
Davacı vekilinin  müvekkilinin davaya konu ortaklıktan ayrılmasını, payının şirkete veya diğer ortağa devredilmesini ve haklarının sermaya paynın gerçek değerine uyan ayrılma akçesinin tespit edilerek yasal faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesini talep ettiği davada, arabulucuya başvurunun dava şartı olduğu, davacının, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olduğu-
Davacı vekilinin davalı tarafın verdiği dava konusu cep telefonunun kullanılmadığını belirterek, aynı marka ve model yenisi ile değiştirilmesini, yenisi bulunamaz ise, cihaz ve ekran koruyucu bedelini talep ettiği davada, arabuluculuğun dava şartı olduğu, davacının arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olduğu-
Vekalet ücreti alacağının tahsili istemi-Davacı ile davalı kurum arasında düzenlenen vekalet sözleşmelerinin imzalandığı, .. tarihli sözleşmede "MPM Personel Yönetmeliği işbu sözleşmenin ayrılmaz cüzü olup bütün maddeleri ile geçerli bulunmaktadır" hükmünün yer aldığı, davacının yönetim kurulu kararı gereğince hukuk müşavirliği kadrosuna atandığı, davalı idarenin, yönetim kurulu kararı gereğince çalışma şartlarının değiştirildiği ve davacının anılan değişikliğe karşı açtığı davanın reddedilerek Danıştay denetiminden geçerek kesinleştiği anlaşılımakla, mahkemece, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin niteliği, davacının hukuk müşaviri olarak görev yaptığı taraflar arasında yapılan 02/12/1999 tarihli sözleşmelerin 11. maddesi ve genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ve özel bütçeli idarelerde hukuk hizmetlerinin yürütülmesine ilişkin kanun hükmünde kararnamenin 14. maddesi dikkate alınarak yargı yolunun caiz olup olmadığı değerlendirildikten sonra sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiği-
17. HD. 21.01.2019 T. E: 2016/4504, K: 411-
Davacının, çeklerinin bilgisi dışında kullanıldığını, şahıs çeki niteliğindeki çeklerin, haberi olmaksızın bir şahıs tarafından düzenlenmiş olduğu, kendisinden habersizce düzenlenerek kullanılması ve piyasaya sürülmesinin, kötü niyetli üçüncü kişilerin haksız şekilde yararlanarak sebepsiz zenginleşmesine ve kendisinin de mağduriyetine mahal vermemek adına, bu çeklerin zayi kabul edilerek iptaline karar verilmesini talep ettiği davada, davacı davayı her ne kadar hasımsız olarak açmış olsa da çekin 3. kişi olan şahısta bulunduğunu ve onun tarafından düzenlendiğini belirttiğinden, talebin söz konusu çeklerin istirdatı talebi olarak değerlendirilmesi gerektiği, özel dava şartı bakımından konuyu düzenleyen yasa maddesine göre arabuluculuğun dava şartı olduğu-
Daha önce HUMK'nın 187/4. maddesinde bir ilk itiraz olarak nitelenen "derdestlik" hususun HMK. mad. 114/1-ı hükmü ile dava şartı haline getirildiği- Davanın tarafları, konusu, dava sebebi aynı değilse derdestliğin söz konusu olmadığı- Bunun yanında, anılan dosyada davacı olan tüketicinin davalılar müflis şirket ve diğer ortağı yönünden davayı takipsiz bırakması nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına, diğer davalı yönünden ise davanın kabulüne dair karar verildiği anlaşılmakla, derdestlik söz konusu olmadığından, mahkemece davanın esasına girilmesi gerektiği-