İİK'nın 142. maddesi uyarınca sıra cetveline itiraz davalarının kural olarak genel mahkemelerde görüleceği, anılan maddenin son fıkrasına göre itiraz yalnız sıraya yönelik ise görevin icra mahkemesinin olacağı-
Davacı alacaklı tarafından borçlu adresinde yapılmış İİK. mad. 105 niteliğindeki bir haciz tutanağı temyiz aşamasında dosyaya sunulmuş olduğundan, ön koşul eksikliğinin giderildiğinin kabulü ile tasarrufun iptali davanın esasına girilmesi gerektiği-
Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddianın, geçerli bir istihkak iddiası sayılmayacağı, buna göre davacı üçüncü kişinin, söz konusu şirket adına istihkak iddiası da geçerli olmadığından davacı üçüncü kişinin istihkak davası açmakta hukuki yararı bulunmamakta olup 6100 sayılı HMK'nin 114/ h ve 115/2 maddeleri uyarınca, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekeceği-
Hayat sigortası poliçesinden kaynaklanan tazminat istemi-
Taraflar arasında düzenlenen Sistem Kullanım Sözleşmesi'nden kaynaklanan cezai şart faturasının haksız olduğunun tespiti ile yapılan ödemenin istirdadı istemine ilişkin davada, davalı şirketin, idare değil, özel hukuk hükümlerine tabi bir İktisadi Devlet Teşekkülü olduğu, uyuşmazlık konusunun idari bir işlem veya eylem niteliğinde bulunmadığı, uyuşmazlığın özel hukuk hükümlerinin uygulanması suretiyle adli yargıda karara bağlanması gerektiği-
Bonolardaki keşideci imzasının murise ait olmadığına ilişkin menfi tespit davasının asliye ticaret mahkemesinde görüleceği- TTK’nun -26/6/2012 tarih ve 6335 sayılı Yasanın 2. maddesi ile değişik- 5. maddesinde "asliye ticaret mahkemeleri ile asliye hukuk mahkemeleri ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu ve bu halde göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağının" düzenlendiği-
Trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemi-
Taşınmaz üzerindeki kat irtifakının kaldırılarak, taşınmazın arsa vasfına dönüştürülmesi ve aynen taksim istemi-
İptali istenilen tasarruf aynı olsa da, takip dosyaları ve alacaklar birbirinden farklı olduğundan davaların konusunun aynı olduğundan söz edilemeyeceği-
İtirazın iptali davası açılabilmesi için borçlu hakkında bir ilamsız takip yapılması ve borçlu tarafından ödeme emrine itiraz edilmesi gerektiği (dava şartı)- Herhangi bir takip yapılmadan ve ödeme emri tebliğ edilmeden itiraz dilekçesi ile sanki ödeme emri tebliğ edilmiş gibi borca itiraz edilmesi halinde, itirazın iptali davasının, "davanın dava şartı yokluğundan" reddi gerektiği-