İptali istenilen tasarruf aynı olsa da, takip dosyaları ve alacaklar birbirinden farklı olduğundan davaların konusunun aynı olduğundan söz edilemeyeceği-
İtirazın iptali davası açılabilmesi için borçlu hakkında bir ilamsız takip yapılması ve borçlu tarafından ödeme emrine itiraz edilmesi gerektiği (dava şartı)- Herhangi bir takip yapılmadan ve ödeme emri tebliğ edilmeden itiraz dilekçesi ile sanki ödeme emri tebliğ edilmiş gibi borca itiraz edilmesi halinde, itirazın iptali davasının, "davanın dava şartı yokluğundan" reddi gerektiği-
20. HD. 06.05.2019 T. E: 235, K: 3138-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin TBK mad. 470 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türü olup bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenici olan bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin tüketici tanımına uymadığı- Asıl ve birleşen davalarda davacı arsa sahipleri yönünden davaya bakmakla görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu gözetilerek HMK'nın 114/1-c ve 115/2. maddesi hükümleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Dava şartı yokluğu nedeniyle rededilen davada, davalı yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Tazminat davası-
Mahkemece hükümlü-davacının taraf ehliyeti bulunmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/1-d ve 115/2. maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle usûlden reddine karar verilmesi gerekirken, davanın süre aşımından reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Hizmet alım sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda görevli mahkemenin, tarafların sıfatına göre Asliye Hukuk veya Asliye Ticaret Mahkemeleri' olduğu, somut olayda, davacı PTT Genel Müdürlüğü 23.05.2013 tarihinde yayınlanan 6475 sayılı Kanun'un 21. maddesi gereğince anonim şirkete dönüştürülmesi ve 02.09.2013 tarihinde ticaret siciline tescil edilmiş olması nedeniyle davanın taraflarının tacir ve dava konusu ticari işletmeleri ile ilgili olduğuna göre davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Kamu hizmeti görmekle yükümlü olan idarelerin, kamu hizmeti sırasında verdikleri zararlardan dolayı özel hukuk hükümlerine tabi olmadığı- Kamu tüzel kişilerinin yasalar tarafından kendilerine verilen görev ve yetkilerin kullanılması sırasında oluşan zararların, niteliği itibariyle hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar olup, bu zararların tazmini amacıyla hizmet kusurlarına dayalı olarak idari yargı yerinde tam yargı davası ikame edilmesi gerektiği- Mahkemece, davalı belediye bakımından davanın yargı yolu caiz olmadığından dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Muhafaza masraflarının tespitinde yedieminin kendi tarifesi değil Adalet Bakanlığınca belirlenen tarifenin uygulanacağına ilişkin bu belirlemenin genel mahkemelere ait olduğu, bu nedenle icra mahkemesince HMK'nın 114/1-c, 115/1, 2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-