Ödeme emrinin iptalinden sonra yeniden çıkarılan ödeme emrinin borçluya yeni bir şikayet hakkı vereceğinden, iptal edilen ödeme emrinde yabancı para alacağının harca esas değeri gösterilmesine karşın yeniden çıkarılan ödeme emrinde harca esas değeri yazılmamışsa  ödeme emrinin iptali gerekeceği-
Borçluya gönderilen tebliğ zarfında ödeme emrinin bulunmadığı, mahkemenin de kabulünde olduğuna göre, mahkemece ödeme emri tebliğ işleminin iptali ile yetinilmesi gerekirken, ödeme emrinin iptali yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Mahkemece örnek 7 ödeme emri çıkartılması gerekirken, örnek 10 ödeme emri çıkartılması sebebi ile ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip yapılmış gibi İİK'nun 170/a maddesi kapsamında takibin iptaline karar verilmesinin hatalı olduğu-
Onay süreci tamamlanmış bulunan uluslararası andlaşmaların, iç hukukumuz bakımından yürürlüğe giriş tarihinin tespiti için Bakanlar Kurulu Kararnamesi çıkartılması gerektiği- Borçlu acentaya "aynı işyerinde daimi çalışan evrak memuru ..." şerhiyle tebliğ edilen, tebligatın, evrakı almaya yetkili bir kişinin olup olmadığı araştırılmaksızın ve yetkili kişi yok ise bu husus tebliğ evrakına şerh edilmeksizin gerçekleştiğinden usulsüz olduğu-
İİK'nun 58/1. maddesine göre takip talebinde alacaklının ve varsa kanuni temsilcisinin ve vekilinin adı, soyadı, vergi kimlik numarası, şöhret ve yerleşim yerinin yazılı olması ve aynı kanunun 60/1. maddesine göre de alacaklı ile ilgili bu bilgilerin takip talepnamesine uygun olarak ödeme emrinde de gösterilmesi gerekeceği- Takip talebi ile icra emrinde faiz başlangıç tarihleri belirtilmiş olup, Yasa'da faizin bitiş tarihlerinin belirtilmesi zorunluluğunun bulunmadığı- Vergi kimlik numarası ile ödemenin yapılacağı banka hesap bilgilerinin her zaman tamamlanabileceği ve ödeme emrinin iptali nedeni olarak kabul edilemeyeceği-
İİK'nun 60. maddesi uyarınca, ödeme emrinin takip talebine uygun olarak düzenlenmesi zorunlu olup, bu husus mahkemece re'sen nazara alınması gerektiği gibi, bir hakkın yerine getirilmemesi ile ilgili olduğundan dolayı da İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayete tabi olduğu-
İİK'nun 41. maddesi yollaması ile ilamlı takiplerde de uygulanması gereken İİK 60. maddesi gereği icra müdürlüğünce düzenlenecek icra emrinin takip talepnamesine uygun olmasının zorunlu olduğu-
Alacaklının takip talebinde, asıl alacağı ve asıl alacağa işlemiş faizi "yabancı para" olarak (USD) istediği ve  yabancı para üzerinden istenen toplam alacağın TL karşılığını (İİK. mad. 58/3) gösterdiği anlaşıldığından, seçimlik hakkını "fiili ödeme günündeki kur" üzerinden ödeme yapılması yönünde kullandığının kabulü gerektiği- Bu durumda  alacaklının, yabancı para alacağı olan asıl alacak için 3095 s. K. mad.  4/a gereğince, takip tarihinden fiili ödeme tarihine kadar devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden işleyecek faizi talep edebileceği- 
Davacı tarafından takip talebi ile birlikte takip dosyasına sunulan, takip talebinin eki niteliğindeki belgede, talep edilen 5.075,00 TL alacağın 2.670,00 TL'lik kısmının asıl alacak, 2.404,00 TL'lik kısmının işlemiş faiz olduğunun belirtilmesine rağmen, takip talepnamesinde ve ödeme emrinde talep edilen toplam 5.075,00 TL alacağın asıl alacak olarak yazılmasına yanlış anlam yüklenerek işlemiş faiz talebinin reddine karar verilemeyip davalı tarafça, dava tarihinden önce icra dosyasına yapılan 2.600,00 TL'lik ödemenin de dikkate alınması gerektiği-
Alacaklının takibinde dayanmadığı bir belgeye itirazın iptali davasında ispat vasıtası olarak dayanamayacağı-