İcra emrinde yabancı para alacağının TL karşılığının gösterilmemesi halinde, icra emrinin iptaline karar verilmesi gerektiği- İcra emrindeki bu noksanlığın süresiz şikayet nedeni olduğu ve mahkemece de, takibin her safhasında doğrudan doğruya göz önünde tutulması gerekeceği-
Takip talebinde, yabancı para alacağının Türk parası karşılığının belirtildiği, ancak takip talebinde yer alan bu hususların ödeme emrinde bulunmadığının görüldüğü, ödeme emrindeki bu noksanlığın kamu düzeni ve devletin hükümranlık hakları ile ilgili olup, süresiz şikayet nedeni olduğu gibi, mahkemece de, takibin her safhasında doğrudan doğruya göz önünde tutulması gerekeceği, o halde mahkemece, kamu düzeni ile ilgili olan bu husus gözetilerek ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
UYAP kayıtlarına takip tarihi itibariyle taranıp kaydedilen takip talebinde ve ödeme emrinde (Takip tarihindeki karşılığı: '1 EUR = 7,956 TL' Harca Esas Değer 79.560,00 TL) yabancı para alacağının TL karşılığının gösterildiği anlaşıldığından takibin iptaline karar verilmesinin hatalı olduğu-
İcra müdürlüğüne ait banka hesap numarası bilgisinin ikmali her zaman mümkün olduğundan, bu eksikliğin ödeme emrinin iptalini gerektirmeyeceği-
İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asile tebliğ edilmesi gerektiği-
Dava dışı borçlu şirkete izafeten davalı şirkete karşı icra takibi başlatılıp başlatılmayacağı, dava dışı borçlu şirket ile davalı şirket arasında acentelik ilişkisi gibi bir bağın olup olmadığı ile davalı şirketin sorumluluğuna gidilip gidilmeyeceği ancak icra takibine itiraz edilmesi ya da takibe karşı icra mahkemesi nezdinde şikayette bulunulması durumunda yapılacak yargılama sonunda mahkemece tespit edilip karar verilebilecek hususlardan olup icra müdürlüğünün bu konuda bir takdir hakkının bulunmadığı-
Alacaklı, yabancı para alacağının TL karşılığını, takip talebinde göstermek zorunda olup, buna bağlı olarak bu zorunluluğun ödeme emrinde de yerine getirilmesinin gerekeceği, bu noksanlığın kamu düzeni ile ilgili olup, takibin her safhasında re'sen göz önünde tutulması gerekeceği-
Ödeme emrinin takip talebine aykırı olarak düzenlenmesi halinde, borçlu yönünden geçerli bir ödeme emrinin varlığından sözedilemeyeceği ve bu durumda, borçlunun bu konuda süresiz olarak şikayet yoluna başvurabileceği-
"Takibe konu alacağın ilamsız icra yolu ile tahsilinin gerekip gerekmediği" hususu icra müdürlüğünce re’sen gözetilmesi gerektiğinden, "İİK hükümlerine göre ilamsız takip yapılamayacağı, ihtilafın idari yargının görev alanına girdiği" yönündeki iddianın, "borca itiraz" sebebi değil, "şikâyet" sebebi olduğu ve icra mahkemesince işin esasının incelenmesi gerektiği-
Takip yapılan ve ödeme emri gönderilen borçlu şirket ile itiraz dilekçesini sunan şirket iki farklı tüzel kişilik olduğundan, üçüncü kişi vekilinin yaptığı itirazın borçlu yönünden hukukî sonuç doğurmayacağı- Borçlu şirket ile itiraz dilekçesini sunan üçüncü kişi şirketin vekillerinin aynı olmasının da itiraz dilekçesine geçerlilik kazandırmayacağı, icra dairesince takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği-