18.6.1958 günlü ve 11/13 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı`na göre satışa arz olunan gayrimenkullerin ihaleden evvel son durumunun İmar ve Belediye dairelerinden sorularak alınacak cevabın satış ilanına ve arttırma şartnamesine yazılmasının gerekli olduğu-
Hastane baştabipliğinin tüzel kişiliği bulunmadığı şikayetçi tarafından kabul edilmişse sıfat yokluğundan şikayetin reddine karar verilmesinin gerektiği-
Borçlu adına çıkarılan 163 örnek (şimdi; ÖRNEK 10)ödeme emrinin, tanınmadığından bahisle bila tebliğ iade edildiği, borca itiraz hakkının ödeme emrinin tebliği ile doğacağı, henüz itiraz hakkı doğmadan merciye başvurulduğundan itirazın reddinin gerekeceği-
Davacı alacaklı bankanın, borçlu davalı şirket aleyhine ilamsız takip yoluyla giriştiği icra takibine karşı, davalının yaptığı itiraz üzerine takibin durduğu, bunun üzerine alacaklı bankanın, İcra Tetkik Mercii’ne yaptığı şikayet yollu müracaatla takibin durdurulmasına ilişkin kararın iptali ile takibin devamına karar verilmesi isteğinde bulunduğu gibi, ayrıca Ticaret Mahkemesi’nden de itirazın iptalini talep ettiği, mercice, şikayet yoluyla yapılan başvurunun kabul edildiği ve İcra Müdürlüğü`nün takibin kısmen durdurulmasına ilişkin kararını iptaline hükmedildiği ve kararın Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nce 2.3.1992 tarihinde onanarak kesinleştiği, bu durum karşısında artık davacı alacaklı bankanın alacağı ile ilgili takip yolu açıldığına göre ticaret mahkemesindeki temyize konu davada bir hukuki yararın kalmadığı-
Davanın, ihalenin feshi istemine ilişkin olduğu, yerel mahkemece, Özel Daire bozma kararından sonra davanın yine reddedildiği, ancak, bu kez verilen ret kararına, önceki bozma kararlarında dayanılmayan ve davacı Banka’ya olan borcun tamamının 25.7.1992 tarihinde ödendiğine ilişkin ibraz edilen belgenin gerekçe yapıldığı, bu durumda ortada varlığından söz edilebilecek bir direnme kararı olmayıp, bozmalardan önceki kararlarda dayanılmayan ve son bozmadan sonra davacı vekili tarafından ibraz edilen yeni belgenin gerekçe yapıldığı yeni bir hükmün bulunduğunun kabulü gerekeceği-
Trafik siciline kayıtlı araçların, haczin trafik siciline işlenmesi ile haczedilmiş sayılacağı–
İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takipte borçlunun ödeme def`inde bulunduğu, 2.000.000 TL.lık ödemenin ipotek için yapıldığının çekişmesiz olduğu, onun dışındaki ödemelerin alacaklının ... Bankası Bursa Şubesi`ne dekontlar karşılığında yatırıldığı, 5 adet dekontta yatırılan paraların 7 no.lu bağımsız bölümün 3/4 hissesi için tesis edilen ipotek karşılığı ödendiğinin açıkça belirtildiği, böyle olunca yatırılan paraların başka borçlara karşılık olduğunun düşünülemeyeceği-
İcra tetkik mercii kararlarına karşı cevap yoluyla temyizin mümkün olduğu, İİK. 363-366. maddelerinde istisnai haller düzenlenmiş olup, düzenleme olmayan hususlarda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun uygulanacağı-
Takibin yetkili İcra Dairesi’nde yapılmamış olması dolayısıyla ortada Kanun’a uygun bir icra takibinin varlığından söz edilemeyeceğinden davacının açtığı itirazın iptali davasının dinlenmesine usulen olanak bulunmadığı, ancak itirazın iptali davasıyla güdülen amaç, alacağın varlığını saptamak ve saptanan bu miktara hükmedilmesini sağlamak olduğuna göre, mahkemece, bu davanın genel hükümler uyarınca açılmış bir alacak davası olarak kabulünün gerekeceği-
Alacaklının alacağını istihkak davası dolayısıyla geç istifa ettiğinden %40'dan aşağı olmamak üzere davacı üçüncü kişinin tazminata mahkum edilmesinin gerektiği-