Bozma ilamı, davacının elinde İcra ve İflas Kanununun 105 ve 143. maddeleri anlamında geçici veya kesin aciz belgesi bulunmadığı, dolayısıyla dava şartının oluşmadığı gerekçesine dayalı olduğuna ve direnme gerekçesi de sonradan sunulan kesin aciz belgesine dayandırıldığına göre; ortada bir direnme kararı değil, bozmadan sonra dosyaya sunulan kesin aciz belgesi esas alınmak suretiyle kurulmuş yeni bir hükmün bulunduğu-
Davalı-alacaklı tarafından, dava dışı-borçlu şirket aleyhine girişilen ilamsız icra takibi sırasında; davacı-üçüncü şahsa çıkarılan Birinci Haciz İhbarnamesinde, İcra ve İflas Kanunu Yönetmeliği’nin 39. maddesinde asli unsur olarak öngörülen “dosya numarası” yazılmadığından bu ihbarın geçerli olduğundan söz edilemeyeceği-
Konusu para alacağı olan icra takiplerinde takip konusu alacağın, borçlu tarafından taksitler halinde ödenmesi durumunda alacaklıya her bir ödeme yapılırken icra tahsil harcının alınmasının gerekeceği, zira, harcın tahsilinin alacağın tamamının ödenmesinden sonraya bırakılması gibi bir kabul şekli , Harçlar Yasasının hem sözüne ve hem de özüne aykırı olup, kabulünün olanaklı olmayacağı-
İİK.nun 67. maddesinde açıkça "Takip talebine itiraz edilen ve İtirazın kaldırılması için mercie müracaat etmek istemeyen alacaklı" denildiğine göre, alacaklıya ya mahkemeye ya da mercie müracaat imkanı bakımından bir tercih hakkı tanınmadığı, alacaklı tercihini mahkemeye müracaat şeklinde yapmışsa artık mahkemenin hem icra dairesinin yetkisine itirazı ve hem de borcun esasına ilişkin itirazı incelemesi gerekeceği, esasen merciiden daha geniş yetkili bir mahkemenin yetki itirazını inceleyememesi için bir sebepte bulunmadığı-
İcra takibinin vekil aracılığı ile yapılmış olması halinde, takip talebinde (ve ödeme emrinde) alacaklının adresi yazılmamış dahi olsa, dosya içindeki vekaletnamede alacaklının adresi belli olduğundan, bu eksikliğin her zaman tamamlatılabileceği-
Adı ne olursa olsun ister icra inkar tazminatı, ister faiz bu kavram altında yer alacak hiçbir yaptırımın görevin tespitinde hesaba katılmayacağı-
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte itirazın, İİK.nun 168. ve 169. maddeleri uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içerisinde İcra Tetkik Merciine yapılacağı-
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla girişilen icra takibinde, ödeme emrine itiraz etmek isteyen borçlunun, itirazını sebepleriyle birlikte ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde icra tetkik merciine bir dilekçe ile yapmak zorunda olduğu-
Faiz borçlusu durumundaki işverenin bu borcunun varlığını kabulünün ve belirli bir tarihte ödeme taahhüdünün söz konusu olmadığı, dolayısıyla, hukuksal koşulları oluşmadığından, ana para (kapital) alacağına dönüşmüş bir faiz alacağının bulunmayacağı, ortada, sadece bir temerrüt faizi borcunun mevcut olduğu; buna ayrıca faiz yürütülmesine ise, yasanın olanak vermediği-
İcra Tetkik Mercii Hakimliğinin kararlarına karşı temyiz süresi İcra İflas Kanununun 363. maddesi gereği tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren 10 gün olup, kararın yüze karşı verilmesi halinde bu sürenin tefhimden, yoklukta verilmesi halinde ise tebliğ tarihinden itibaren hesaplanacağı-