İcra tetkik Mercii Hakimliğinin şikayete ilişkin kararlarının temyiz süresinin İcra İflas Kanununun 363 maddesi gereği tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren 10 gün olup, kararın yüze karşı verilmesi halinde bu süre tefhimden , yoklukta verilmesi halinde ise tebliğ tarihinden itibaren hesaplanacağı-
Verildiği çekişmesiz bulunan çek bedelinin kısmen tahsiline ilişkin davacı taraftan sadır olan bu açıklama karşısında, Yerel Mahkemenin kabulünün tersine, somut olayda, davalı tarafın, borcun bir kısmının nakden, kalan kısmının da çek verilmek suretiyle ödendiğini savunmuş olduğunun, dolayısıyla ödeme defini kanıtlama yükümlülüğünün davalıya ait bulunduğunun kabulüne usulen olanak bulunmayacağı-
İstirdat (geri alma ) davasının birisi maddi hukuka diğeri takip hukukuna ilişkin olmak üzere iki şartı olup, bunun yanında davanın açılması için bir yıllık hak düşürücü sürenin de öngörüldüğü, bu davanın takip hukukuna ilişkin ilk şartının , geri verilmesi istenen paranın icra takibi sırasında ödenmiş olması, ikincisinin borcun cebri icra tehdidi altında ödenmiş olması olduğu, maddi hukuka ilişkin şartının ise, borçlunun borçlu olmadığı bir parayı ödemiş olması olduğu-
Şartlar oluştuğunda toptan ve bir defada ödenmekte olan kıdem tazminatının haczedilemeyeceği yönünde kanunlarda bir açıklık bulunmadığı, bu tazminatın İ.İ.K.nun 82. ve 83’ncü maddelerinde de sayılmadığı, bu nedenle kıdem tazminatının tüm alacaklar için haczedilebileceği gözetilerek, davanın reddine karar vermek gerekirken, mahkemece nafaka alacakları dışındaki alacak kalemleri için kıdem tazminatı üzerine konulan haczin kaldırılmasına hükmedilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olacağı-
Kira tespiti davasında ise hukuksal sonucun, ancak hâkimin kararı ile doğacağı ve alacak davasından farklı olarak, henüz muaccel hale gelmemiş kira parasına ilişkin olarak tespit davası açılabileceği, kira tespit davası sonucunda verilen kararın, eda davasından tamamen ayrı ve eda davaları sonunda verilen eda kararlarına değil, inşai davalar sonunda verilen kararlara yakın bir nitelik gösterdiği-
İtirazın kaldırılması isteminin kabulü halinde alacaklı, reddi halinde borçlu lehine, istekleri var ve diğer koşullarda mevcutsa, iyi ya da kötüniyete bakılmaksızın mutlak surette icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceği-
Takibin başlatılmasından sonra borcun ödenmiş olması nedeniyle alacaklının takip yapmasında haklı olduğu gözetilerek, ödeme tarihine kadar işleyen ve ödenmeyen faiz, icra masraf ve vekalet ücreti yönünden takibini devam ettirebileceği-
Birinci artırmada tellal bulunmamasının, satışın yapıldığı ikinci artırmayı da geçersiz kılacağı- Satılığa çıkarılan malın üç kez bağırıldıktan sonra, en çok pey sürene (arttırana) icra müdürü tarafından ihalenin yapılması ile, ihalenin son bulacağı-
Takipte istenen 2001/Ekim, K. ve 2002/Mart ayı kiralarının borçlunun kabul ettiği aylık 100.000.000.-TL. üzerinden ödendiğine ilişkin herhangi bir belge ibraz edilmediğinden Merciice açıklanan aylar için temerrüt oluşmakla itirazın kaldırılmasına ve tahliyeye karar verilmesinin gerekeceği-
2004 sayılı İİK.nun 17.7.2003 gün ve 4949 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sırasında, Adalet Komisyonunun 4.maddedeki değişiklik ile ilgili madde gerekçesinde “İcra Tetkik Merciinin Anayasa’nın 152 nci maddesi anlamında bir mahkeme olduğu-