İlk ihaleye katılmış olan paydaşın, hastalığı nedeni ile ikinci ihaleye katılamamış olmasının, ihalenin feshine neden olmayacağı-
Kanunda açıklık bulunmayan hallerde, duruşma yapılıp yapılmayacağı İİK.nun 18. maddesinin 3. fıkrasında merci hakiminin takdirine bırakılmış ise de; öngörülen takdir hakkının mutlak bir seçimlik hak olmayıp, halin icabına göre işin süratle neticelenmesini temin gayesine matuf bir takdir hakkı olduğu-
Takibe konu senedin kooperatifi temsile yetkili iki imza ile düzenlenmediğinin açık olması, atılan tek imzanın kooperatifi ilzam etmemesi karşısında mercice takip borçlularından kooperatif hakkındaki takibin iptaline karar verilmesinin haklı olduğu-
Bilirkişi raporu içeriğine göre takibe konu bononun miktar hanelerinde yapılan düzeltmenin tahrifat niteliğinde olduğu ve bu durumda takibe konu bononun kambiyo senedi niteliğini kaybettiği anlaşıldığından şikâyetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesinin gerekeceği-
Alacaklının örnek 50 ödeme emri tebliğ ettirmek suretiyle borçlu hakkında başlattığı takibe karşı itirazlarını takibin şekli itibariyle İcra Dairesine bildirmesi zorunlu olduğundan Merciice borçlu isteminin reddine karar verilmesinin gerekeceği-
Her ne kadar takip talepnamesi ve buna uygun olarak düzenlenen ödeme emrinde borçlu olarak ... Ortak Girişimi gösterilmiş ve tek ödeme emri çıkarılmış ise de ....’u oluşturan her iki şirketin vekili ödeme emrinin tebliğinden sonra her iki şirket tarafından vekil tayin edildiğini gösterir vekaletnamesini verip bu iki şirket adına süresinde icra takibine karşı itirazda bulunduğuna göre artık taraf teşkilinin tamamlandığı-
Borçlu akdin yenilendiğine veya uzatıldığına ilişkin İ.İ.K.nun 275.maddesinde açıklandığı gibi yazılı bir belge de ibraz edemediğinden alacaklının talebinin kabulünün gerekeceği-
Davacı 79.maddesi gereği itiraz etmemekle takip kesinleşmiştir; ancak idari aşamada kesinleşip yargı yolundan geçmeyen işlemlerin İİK 72.maddesi gereği menfi tesbit davası suretiyle yargı önüne getirilebileceği-
06.12.2001 tarihindeki tebliğe davalı /borçlular ayrı ayrı verdikleri 11.12.2001 havale (Karacabey İcra Müdürlüğünce havaleli) tarihli dilekçelerinde; asıl borca bir diyecekleri olmadığını ancak temerrüt faizi ile gider vergisini kabul etmediklerini, çok fahiş, fazla ve yasalara aykırı olduğunu, bu konuda dava açacaklarını bildirmişler, mal beyanında da bulunduklarından davalı/borçluların borca süresi içerisinde itiraz ettikleri-
Mahkemece asıl alacak ödenmiş olmakla davanın konusuz kaldığı dikkate alınarak bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, gecikme faizi ve masraflar yönünden ise esas hakkında karar verilmesinin gerekeceği-