İcra takip dosyasında alacaklı sıfatı bulunan ve borçlunun gayrimenkullerine haciz uygulattıran şikayetçinin ihalenin feshini istemeye hakkı olduğu-
Davalı borçlu ödeme emrinin tebliği üzerine yapmış olduğu itirazında kira ilişkisine ve kira miktarına karşı çıkmayıp borcu olmadığı savunmasında bulunduğuna göre İ.İ.K.’nun 68.maddesindeki belgelerden birisi ile savunmasını kanıtlamak zorunda olduğu-
Vakıf şerhine dayanılarak davalı tarafından davacıdan alınan taviz bedelinin istirdadı istemine ilişkin davada, davaya konu taviz bedelinin Kadastro Kanununun 12. maddesinin 3. fıkrasında öngörülen on yıllık hak düşürücü sürenin, anılan Kanunda 5304 sayılı Yasayla yapılan değişiklikten önce dolmuş olması, 5304 sayılı Kanunun 11. maddesindeki değişiklik hükmünün geçmişe etkili şekilde uygulanmasına hukuken olanak bulunmaması, idarenin, hakkın özü ortadan kalktıktan sonra tek taraflı irade ile bu hakkı tesis ettirme yetkisine sahip olmaması sebebiyle iadesine karar verilmesi gerekeceği-
Yetki itirazında bulunan tarafın yetkili icra dairesini doğru olarak göstermesi gerekeceği, aksi halde bu itirazın yapılmamış hükmünde olacağı-
361. madde hükmünün, ilamlı veya ilamsız tüm icra takiplerinde, her ne sebeple olursa olsun, borçludan fazla para tahsil edilen her durumda uygulama yeri ve alanı bulunan, özel bir hüküm olduğu, buna göre, icra dairelerinin, hesaplama sonucunda fazladan tahsil edildiği ortaya çıkan tutarları, ayrı bir mahkeme hükmüne gerek olmaksızın, borçluya geri vermekle yükümlü oldukları-
Davacının dayandığı tarihsiz sözleşmenin işyerinde fiilen uygulanıp uygulanmadığının tespitine gidilmemesinin bozma sebebi oluşturacağı - İcra takibinde borçlunun borcun tümüne itiraz ettiği bu itiraz şekline göre faize de itiraz edildiğinin kabulünün gerekeceği-
Davalı kiracı kiralananların tahliye edilerek yöntemine uygun şekilde anahtarın kiralayana teslim edildiğini İcra İflas Yasası’nın 68. maddesinde sayılan belgelerle kanıtlayamadığı,bu gibi hallerde davalı kiracının yapacağı şeyin genel mahkemede olumsuz tespit davası açarak tahliyenin gerçekleştiği tarihi genel hükümler çerçevesinde kanıtlamak ve fazla ödenen kira parasının istirdadını sağlamak olduğu-
Davacı Bakanlığa ait Van Cezaevi inşaatının Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından dava dışı borçluya yaptırıldığı ve ödemelerin de Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından gerçekleştirildiği anlaşıldığına göre davacıya haciz ihbarnamelerinin gönderilmiş olmasının yerinde olmadığı, davacının dava açılmasına sebebiyet vermediğinden vekalet ücreti ve yargılama giderinden sorumlu tutulamayacağı-
Dava dosyasında Hazine, davacı dernekle davalı Tansas Parekende Mağazacılık A.Ş arasında yapılan sözleşmenin feshinin istemediği gibi aktin fesih edildiğine dair bir kararın bulunmadığı, taşınmazın bilahare Milli Emlak Müdürlüğünce ihaleye çıkarılarak davalı tarafından ihale sonucu yeniden 16.3.2001 başlangıç tarihli beş yıl süreli sözleşme yapılması önceki sözleşmenin iptal edildiği anlamına gelmeyeceği-
İİK. m. 69’da açıkça belirtilmemekle beraber süresinde açılan borçtan kurtulma davası ile takibin kendiliğinden duracağı-