Abone, aboneliğini iptal ettirmedikçe abonelik üzerinden tüketilen normal veya kaçak enerji bedelinden fiili kullanıcı ile birlikte kuruma karşı müteselsilen sorumlu olduğu-Davalının elektrik tüketim bedeline esas faturaları ödememesine rağmen yönetmelik gereği elektriği kesmemesi davacı kurum açısından müterafik kusur teşkil etse de bu kusur tüketilen enerji bedelinin aslından davalının kurtulmasını gerektirmeyeceği gibi tüketim bedeli olan ana borçtan hukukî sorumluluğunu da ortadan kaldırmayacağı, davalının (normal tüketim bedeli dışında) gecikme zammından kusur oranında indirim gerektireceği, aksine düşüncenin davalının sebepsiz zenginleşmesine yol açacağı-
İ. sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteği-
Ödeme emrinin iptali istemi-
İşverenlere yöneltilen iş kazalarından kaynaklanan tazminat davalarında zamanaşımının, failin ve zararın öğrenildiği tarihten itibaren 10 yıl olduğu- Dava kendisine ihbar olunanın taraf sıfatını kazanmayacağından, lehine vekalet ücretine karar verilmesinin isabetsiz olacağı-
Dava, sözleşmeden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkin olduğuna göre, zamanaşımı süresi BK.nun 125.maddesi (yeni TBK 146.maddesi) gereğince 10 yıl olup, davacı tarafın, takip tarihinden itibaren geriye doğru 10 yıllık süre içindeki alacaklarını isteyebileceği, bundan öncekileri isteyemeyeceği- Mahkemece; takibe konu her bir fatura yönünden ayrı ayrı zamanaşımı değerlendirmesi yapılması, zamanaşımına süresi dolan faturalar yönünden zamanaşımından ret kararı verilmesi, zamanaşımı süresi dolmayan faturalara yönelik ise uzman kişiler arasından seçilecek bir mühendis bilirkişi görevlendirilerek davalının sorumlu tutulabileceği su ve hizmet bedellerinin hesaplanması için gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekeceği-
İş kazası sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemiyle açtığı davada, zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğu (BK. mad. 125; TBK. mad. 146) ve zamanaşımının failin ve zararın öğrenildiği tarihten başlatılması gerektiği- Davacı tarafından maddi tazminatın ıslahen artırılması üzerine, süresi içerisinde davalı tarafından ileri sürülen zamanaşımı def'ilerinin kabul edilerek ıslahen istenilen maddi tazminat miktarının zamanaşımından reddine karar verilmesi gerektiği-
Davanın sözleşmeden kaynaklanan on yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu; o nedenle tahliye tarihinden itibaren dava tarihine kadar 10 yıllık süre dolmadığından işin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
Tapulu taşınmazın satışına ilişkin resmi biçimde yapılmayan sözleşmenin hukuken geçersiz olduğu- Taraflar arasında harici de olsa bir sözleşme olduğundan, davanın 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğu- Zamanaşımının borcun muaccel olması ya da ifanın imkansız hale geldiği tarihte başlayacağı-
İşverence yapılan feshin ardından henüz ihbar tazminatı ödenmediği sırada işçinin emeklilik için başvurusunun işçinin emeklilik sebebiyle feshi anlamına gelmeyeceği- Yaş koşulu hariç emeklilik şartını tamamlayan işçinin işyerinden ayrılarak kıdem tazminatına hak kazanacağı- Kıdem ve ihbar tazminatında ve tazminatında ve tazminat niteliğindeki diğer işçilik alacaklarında zamanaşımı süresinin on yıl olduğu- İzin ücretinde zamanaşımı süresinin iş akdinin feshi tarihinden itibaren başladığı- Faiz alacağının asıl alacağın tabi olduğu zamanaşımına tabi olduğu- Çalışma Müdürlüğünce alacağın inkar edilmesinin zamanaşımını keseceği- Zamanaşımı def'inden önceden feragat yapılamayacağı- Zamanaşımının en geç cevap dilekçesi ile ileri sürülmesi gerektiği- Islah dilekçesinin tebliğinden itibaren en geç iki hafta içinde ıslaha karşı zamanaşımının ileri sürülebileceği- Cevap dilekçesinin ıslahı yoluyla davanın ilerideki aşamalarında zamanaşımı def'inin ileri sürülebileceği-
İş kazalarından kaynaklanan tazminat davalarında zamanaşımının failin ve zararın öğrenildiği tarihten başlatılması gerektiği-